GERILIMLI DUYGUSAL BIR BOLUM
OLDUpembe mezarlık dinlerken yazıldı sizde açıp okuyun öptüm bb
●●●●
|jeongguk|
Ruhum pişmanlıkla kavruluyordu.
Zaten yeterince acı çektiğim yetmezmiş gibi,Taehyung'un zamanla erimiş,bitmiş olması ölme isteğimi daha çok artırıyordu.Bir bebeğim olmasaydı bunu çoktan yapmıştım.
Her halükarda,kötü zamanımda ne olursa olsun bana destek oluyordu.Şu an kafamı duvarlara vura vura kendime salak diye bağırmak istiyordum.Tenin (tenin) sinmiş yastığıma
Dün gece terk etmeden önce.Beni çok seven,ailesini ezip geçen birine bunu nasıl yapmıştım?Hırs gözümü nasıl bürümüştü?Eski benden öylesine nefret ediyordum,
neydi amacım?Bu boş azim nedendi?Kendime defalarca sorsamda o zamanların cevabını alamamıştım.Bir de dün herşeyin üstüne Yoongi hyung gelmiş,bana hakkettiğimi yaşatmış.Ve elimde Taehyung'un evinden aldığım tişörtü ile koltukta öylece oturuyordum.Anlamsızca etrafa bakıyordum.Dizimi kendime çekmiş,Taehyung'un buram buram kokusu üstünde olan tişörtü öpüyordum.
Aklıma gelen şeyler ile daha çok tişörte bastırmıştım başımı,hıçkırığım çıkana kadar nefessiz kalmıştım.
Benim yüzümden hastanede yatmıştı,
ben nasıl birisiydim?Ne ara bu hale gelmiştim?Nefret ediyordum kendimden,ve ölene dek bu içimdeki nefret asla dinmeyecekti.İçimde bıraktığım acıyla
Kokunla uyudum bu geceVe yanında o Felix ile gördükçe daha çok deliriyordum kıskançlıktan.
Taehyung'a dokunuyor,onun güzel
gülümsemesini görüyor,vakit geçiriyordu.Bunlar benim 1-1,5 yıl önce aşina olduğum,şimdi ise köpek gibi,hatta ölesiye özlediğim şeylerdi.
Kuduruyordum resmen,onunla vakit geçirdiği her saniye kendimden daha fazla nefret ediyordum.Kalkıp işe gitmem gerekiyordu şuan mesela,ama onun kokusunu bırakıp gidemiyordum işte.Terk ederken Taehyung'u nasıl bırakıp gitmiştim ki?
"Ap-appa!"
Taehyung'tan bana güzel kalan tek şeyin,Rain'in sesini duymam ile göz yaşlarımı silip,emekleyerek gelen minik bedenine baktım.Kollarımı açtım,sıkıca sardıktan sonra tombul yanaklarından öpüp,güzel yüzüne baktım.Tıpkı Taehyung'tu aslında,
benlerinin yeri,yüz şekli ve hafif dalgalı saçları....Tabiki Taehyung,bu benim çocuğum mu acaba diye düşünmediği için,anlamamıştı.Biraz kendime geldikten sonra,
bebeğimin yemeğini güzelce yedirdim,giyinmeye geçtim.Her zamanki gibi giyinmiştim işte,
pantolon ve gömlek.Kitaplarımıda ayarlayıp,aynaya baktım.Göz altlarım mosmordu ve solgun görünüyordum.Hiç önemli değildi benim için şu an, Taehyung suratıma bakmadıktan sonra güzelmişim,
değilmişim,pek umrumda değildi."İyi misin Jeongguk?"
Aynayla hesaplama yaşadığımdan,
Jimin'in geldiğini duymamıştım bile.Kuruyan dudaklarımı dilimle ıslatıp,derin bir iç çektim."Nasıl iyi olayım ki Jimin?Şu halime bak.Felix'le gördükçe daha kötü oluyorum.Tek bir söz söylemeye hakkım yok onuda biliyorum."
Jimin,yanıma yavaş adımlarla geldi.Elini sırtıma attı,sıvazladı.
Yutkundum tekrar dolu gözlerimdeki yaşın akmasını engel olamayarak şifonyere dayadım ellerimi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
don't cry | taekook
FanfictionJeongguk,kariyeri için düğünlerinden beş gün önce,Taehyung'u terk eder.Ve geri döndüğünde,sevdiği adamı eskisi gibi bulamaz.