📍Roma.
Her şeyin başladığı yerdi burası aşkın, ihanetin, kavganın, özlemin, arkadaşlığın..Ben İrem, İrem Özdemir. 22 yaşındayım Roma La Sapienza Üniversitesinde yüksek lisans yapıyorum Radyo Televizyon bölümü mezunuyum.
Üniversitenin verdiği proje için şuan Olimpiyat Stadyumuna doğru yola çıkmıştık Roma'nın bugün maçı vardı ve bize oyuncularla maç öncesi röportaj yapmamız istenmişti.
Stadyuma geldiğimizde basın girişinden hızla girip eşyaları yerleştirdik oyuncuların Stada gelmesini beklerken Mina kahve alıp gelmişti.
İlk oyuncumuz Sergio Miguel Relvas de Oliveira idi röportajı Eylül almıştı o röportajını bitirince Mina Jose Mourinho ile yapıyordu doğrudur heyecandan sırıtıyordu sıra bana gelmişti oyuncumuzu bekliyorduk gelen oyuncu İtalyanların Altın Çocuğu Nicolo Zaniolo.
Röportaja geçerken yan gözle Nicolo'ya bakıp hemen yanına ilerledim ve hızlıca konuya girdim.
'öncelikle hoş geldiniz maçınız Atalanta ile maç hakkında düşünceleriniz nelerdir?'
Nicolo: Maçın kolay geçeceğini düşünmüyorum aslında rakibimiz iyi bi takım burada kimseyi küçümseyemeyiz doğal olaraktan umarım kazanırız enerjimiz yerinde ve burada farklı skorla ayrılacağımızı düşünüyoruz.
'pekâlâ, Roma taraftarları sizi çok seviyor size İtalyanın Altın çocuğu deniyor bu sizde nasıl bir his uyandırıyor?'
Nicolo: tabii ki böyle bir sevgiyi her futbolcu ister benden çok şey beklendiğinin farkındayım oynayıp gelişip kendimi fark ettirmek istiyorum umarım milli takımda da burada da uzun yıllar forma giyerim.
'teşekkür ederiz' diyerek gülümsemiştim Nicolo bir kaç saniye daha bakıp gitmişti umarım elime yüzüme bulaştırmadan halledebilmişimdir çok utanıyordum kıpkırmızı kalmıştım.
Maçı izlemek için yerimizi aldığımızda en önden izlemenin zevkini çıkaracaktım askılı giydiğim için üşümüştüm rüzgarlıydı hava kollarımı birbirine sarıp büzüşmüştüm.
Eylül: üşüdün mü?
Mina: üşür tabi incecik şeyle geldi ben dedim ama ona giy üzerine bir şey diye.
'ya sabah sıcaktı' cümlemi yarıda kesen aşağıdan montunu uzatan Nicolo oldu.
Nicolo: al sen giy ben birazdan koşacağım zaten ihtiyacım yok.
Montu aldığımda gülümseyerek sahaya geri döndü Eylül Ve Mina bana gülerek bakarken cebinden çıkan kağıda baktım bir numara yazılıydı arkasını çevireceğim sırada Mina elimden kağıdı aldı.
Mina:bu benim numaram yazmanı bekliyor olacağım -Nicolo.
Şaşkın gözlerle kağıdı alıp tekrar baktım ardından montun cebine geri koyup fermuarını kapattım.
Maçın 27. dakikasında Nicolo topu ağlarla buluşturmuştu taraftar deliye dönmüştü Nicolo bundan çok hoşlanmış gibi gözüküyordu.
Maç sonu yine röportajlar yapılıp Stadyumdan çıkılmıştı Eylül, Mina ve ben aynı evde kalıyorduk arabaya binip eve doğru yol aldık o sırada ben telefonuma Nicolo'nun numarasını kaydetmiştim.
Eve geldiğimizde dışarıdan yemek söyleyip duşa girdim çıkıp hızla hazırlanıp aç karnımla aşağıya yemeğe indim telefonu açıp Nicoloya 'selam' yazdım ve telefonu kapattım Whatsapp ve İnstagramdan üst üste gelen bildirimlere göz attım.
@nicolozaniolo seni takip etmek istiyor.
.
Yeni kurguyla geldim <3