Barış gecenin yeni başladığını söylemişti ne olduğu hakkında bi fikrim yoktu Nicolo hızlıca Keremin arkasından ilerlerken Barış benim yanımda oturuyordu sanırım olay çıkacaktı ama bunu istemiyordum sahada bile dokunuşuyla milleti biçen adam burada neler yapmazdı ki?
Uğurcan ve Doruk yanıma geldiğinde ne yapacağımı bilmiyordum yan gözlerle Barış'a bakıp ne yapmam gerektiğini sorguladım Barış kaşlarını yok dermişcesine kaldırınca ellerini sıkıp lavaboya gideceğimi söyleyerek yanlarından ayrıldım.
Dışarıdan gelen sese doğru giderken Nicolo ve eski kız arkadaşının konuştuğunu gördüm kızın aniden Nicolo'ya sarılmasıyla arkamı dönüp adımlarımı lavaboya çevirdim arkamdan koşarak gelen Nicolo'yu umursamaya çalışarak ilerlemeye devam ettim lavaboya girmeden beni kolumdan çekip duvarla arasında aldı.
Nicolo: Ne gördün ne duydun bilmiyorum ama öyle düşündüğün gibi bir şey yok İrem.
'git başımdan ne yapıyorsan yap ama beni yalnız bırak Zaniolo.
Nicolo: Güzelim yapma böyle gerçekten aniden sarıldı ben bir şey yapmadım ki..
Yan tarafta bizi bekleyen Kerem'e son bir bakış atıp yanlarından ayrıldım ablamın yanına gittiğimde Barış da yanındaydı eve gitmek istediğimi söylediğimde kabul edip ortamdan ayrılmıştık.
Eve geldiğimizde direkt odama geçip duşumu almıştım bornozumu giyip banyodan çıktığımda yatağımda elinde çiçekle oturan Nicolo'yu görmeyi beklemiyordum ki beni bu tipimle görmesini de istemiyordum.
Nicolo: utanma ileride çok göreceğim bir manzara belki beraber gireriz belli mi olur?
'susar mısın?'
Nicolo: beni affedersen neden olmasın?
Çiçekleri masama bırakıp ellerini belime sarıp iyice kendine çekti aramızdaki boy farkından dolayı sıkıntı çeksem de kafamı iyice kaldırdığımda Nicolo'yu görebiliyordum.
'özlemiş misin bari eski sevgilini'
Nicolo: öf ne özlicem onu ya oğlum için buluştum sadece.
'o kadın hiç öyle gözükmüyordu ama neyse bahane ki senin hayatından.'
Nicolo: öyle mi? kıskandığını söylemiyor da bahane diyor, diyerek yanağımı öptü.
Üstümü giyinmem için izin verip yanımdan ayrıldıktan sonra hızla üstümü değiştirdim elinde tepsiyle odaya girince aç olduğumu fark ettim kupadaki kahveyi almak için uzandığımda Nicolo hayır diyerek kebap poşetini uzattı.
Nicolo: kebap
'kebap?'
Nicolo: evet, Adana kebap.
Sohbet ederek yemeğimizi bitirmiş kahvelerimizle birlikte tatlıları yiyorduk Nicolo telefona gelen mesajla biraz da olsa gerilince ona dönmüştüm kahveyi koyup yatağa uzanmaya geçtiğinde ben de yanına uzanmış üstümüze pikeyi örtmüştüm.
Nicolo: sabah antrenman var uyumamız lazım.
'iyi uykular Zani.'
Nicolo: bana şöyle demenden nefret ediyorum.
'peki iyi uykular Nico.'
Sinirlenip iyice kendine çekti.
Nicolo: sana da iyi uykular sevgilim.