SMILE FOR ME • TAEKOOK ✓

8

Haiii, ben geldiiim. Bölümün bir kısmı düz yazı bir kısmı text, haberiniz olsun :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar! Xx

+++++

Taehyung ile kantinden aldığımız tostları yerken, kıkırdayarak muzlu sütümün kutusuyla onun vişne suyu kutusuna hafifçe çarptırdım.

Dersi kaçırdığımız için kantine gelmiş ve tost yaptırmıştık. Ve ön bahçedeki banklardan birine geçmiştik.

Tostun kağıt paketi ve tostum kucağımdaydı. Taehyung'ta ben de bacaklarımızı sehpa olarak kullanıyorduk.

"Yemek yerken bile gülümsüyorsun." Taehyung, tam da karışık tostumdan bir ısırık aldığım anda konuştuğunda ağzımdaki lokmamı hızlıca öğütürken, elimi ağzımın önüne siper edip söze atıldım. "Çünkü yemek yerken mutlu hissediyorum." diye ağzım dolu bir şekilde konuşurken, oturduğum bankta ayaklarımı salladım.

Konuştuğum esnada da gülümsemiştim, her ne kadar ağzımı elim yardımıyla kapatmış olsam da kısılan gözlerim beni ele vermiş olmalıydı.

Ağzımdaki lokmamı yuttuğum anda elimi ağzımdan indirip diğer elimdeki muzlu sütümün pipetini ağzımın içine çekip yudum yudum içtim.

Onunda gülümsemesini deli gibi istiyordum. Gülüşünü görmek... Keşke bana bakarken gülümseseydi... Benim için gülümseseydi...

Zihnime saldıran bu düşünceler yüzünden durağanlaşırken, dişlerimin arasında ezdiğim pipeti kurtarıp dudaklarımdan uzaklaştırdım.

O sırada Taehyung, kendi tostundan bir ısırık alıp kucağındaki paketin içine bıraktığı gibi, ağzındaki lokmasını çiğneyerek bana doğru uzandı.

Parmak boğumuyla dudağımın kenarını hafifçe sildiğinde nefesimi yuttum. Kalp ritmim o anda çılgına dönmüş gibi delicesine hızlandı.

Ellerimin arasındaki muzlu sütüm parmaklarımın arasından sıyrılacakmış gibi tutuşum gevşeldi. Ayak tabanlarımı zemine sürterek salladığım ayaklarım kilitlenip kaldı.

Parmağını geri çektiğinde, parmak boğumundaki ketçap dikkatimi çekti.

Parmağını yavaşça temas ettirdiği alt dudağımdan ayırıp parmak boğumuna bulaşan ketçabı diliyle yalayarak temizlediğinde boğuluyormuşum gibi öksürmeye başladım.

Tanrım... Elini peçeteyle silmek yerine dudağıma bulaşan ketçabı parmak boğumuyla silip dili yardımıyla temizlemişti.

Kuru bir öksürük krizine girerken, elimdeki muzlu sütüme uzanıp bileğimi çevirerek pipeti aralık dudaklarımın arasına tıkıştırdı. "İç. İyi misin? Su alayım mı?"

Muzlu sütümden içerken ona hülyalı gözlerle bakıp başımı olumlu anlamda salladım. Pipeti dudaklarımın arasında sıkıştırarak, "İyiyim." diye fısıldadım.

-

Cuma günü son iki dersimizin beden olması kadar muazzam bir şey yoktu.

Soyunma odasında eşofmanlarımı giyip çıktığım anda Taehyung'da diğer kabinden benimle aynı zamanda çıktı. Mavi eşofman takımına bakarken gülümsedim.

"Beden eğitimi hocası çok antrenman yaptırıyor mu? Serbest mi bırakıyor?" diye sorduğunda kıyafetlerimi soyunma odasındaki dolabıma özenle katlayıp yerleştirdiğim sırada ona cevap verdim. "Değişiyor aslında. Bir hafta özgür bırakıyorsa, bir hafta antrenmanın dibini boyluyoruz, hiç belli olmuyor."

"Bu hafta?" diye sorduğunda kıkırdadım. "Geçen hafta antrenman yaptırmıştı. Sen yoktun. Bu hafta serbest bırakır diye umut edelim." diyerek ona göz kırptığımda burnunu kaşıyarak boş dolap aramaya koyuldu.