26'

13.7K 1.6K 1.3K
                                    

Haiii, ben geldiiim. SFM taekookum beni pamuk yapıyor.

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

+++++

İçim yandığı için bardak bardak su içmiştim Taehyung'un son mesajını gördükten sonra.

Evde tur atarken, koridordaki ferforje aynanın karşısına geçip aynadaki aksime baktım.

Parmaklarım dudaklarımın üstüne yavaşça tırmanırken gözlerimi yumdum. Dudaklarıma dudaklarının değdiği anı düşünce mideme yumruk yemişim gibi sarsılmıştım.

Karnımın içini kelebek sürüsü sarmalamıştı sanki. O katıksız heyecan hissi çok başkaydı... Çok hoşuma gitmişti.

Bana yazdıkları aklıma gelince utanç içinde kıkırdayıp parmaklarımla dudaklarımı okşamaya son verdim ve kirpiklerimi kırpıştırarak araladım.

Sonra aklıma annem geldi. Hayatım boyunca annem her anımda, her kararımda benim yanımda olmuş, arkamda durmuştu. 

Özellikle babamın onu aldatıp bir başka kadınla yaşamayı öğrendikten sonra boşandıklarında bile dimdik kalmıştı. O, hayatımda gördüğüm en güçlü kadındı. Benim annem benim hayatımın kahramanı olmuştu. Benim en değerli varlığım...

"Anne, oğlun bir erkeği öptü ve bu çok güzel hissettirdi çünkü oğlun bir erkekten hoşlanıyor." Pratik yapar gibi kendimi hazırlamaya çalıştım.

Bunu annemden saklayamayacağımı biliyordum. Bana, fikirlerime, duygularıma ve yönelimime saygı duyacağına adım gibi emindim. Annem her koşulda benim yanımda olurdu.

Tam o sırada zil çaldığında düşüncelerim bir toz zerresi gibi dağılırken kalbimi tutup derin nefes çektim içime. Taehyung gelmişti...

"Utanma. Çok utanma ve akışına bırak. Lütfen, sadece akışına bırak, bunu yapabilirsin Jungkook. Kaçtığını düşünmesini sağlama, kaçmıyorsun, bu hoşuna gidiyor..." Aynadan kendime baka baka fısıldadım.

Ardından zil çalmaya devam ederken, orada dikilmeye son verip koşar adımlarla kapıya yöneldim.

Kapıyı çekip açtığımda, omzundaki çantamı çıkartıp eline almış bir şekilde beni beklediğini gördüm.

"Selam." dedi ve yarım ağız gülümsedi. Gülüşüne bakarken sersemleşmiş bir şekilde gözlerimi kısarak sırıttım. "Selam."

Şapşallığımı üzerimden atmak ister gibi gözlerimi kırpıştırıp elindeki çantama uzanıp aldım. "Teşekkür ederim Taehyung." Onun gülümsemesini görünce kendimden geçiyordum... Gülüşü başımı döndürüyordu.

Ben içeriye geçmesi için kapıyı ardına kadar açıp kenara çekilirken bir yandanda çantamı portmantonun üstüne bıraktım.

"Rica ederim badem gözlüm."

Bana böyle seslenmesi kalp ritmimi ve kan akışımı tetiklerken seslice yutkundum. İçeriye girerken bakışları koridora kaydı. Kapıyı yavaşça iterek kapattı.

"Bayan Jeon geldi mi?" diye sorduğunda başımı iki yana salladım. "Henüz gelmedi."

Kendi sırtçantasının askısını omzunda hafifçe kaydırıp oynatırken uzanıp yanağıma dudaklarını bastırdığında tek elimle portmantonun kenarından tutunup destek alma ihtiyacı duydum.

"Annenle bu meseleyi geldiğinde konuşabilir miyim? Yani senden hoşlandığımı bilmesi gerekir diye düşünüyorum. Saklamak istemem." dediğinde kirpiklerimi kırpıştırdım. "Ben de konuşmayı düşünüyordum."

SMILE FOR ME • TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin