Çilek değil Çiçek

234 20 92
                                    

"Neden ona çiçek almıyorsun?"

"Çiçek mi?"

"Evet, Osmanlı çiçek sever, bilirsin. Tüm gün onlarla ilgileniyor.

Alman İmparatorluğu başını kaldırıp karşısında duran Avusturya-Macaristan'a baktı. Sonra tekrar ayaklarına baktı.

"Bilmiyorum"

"Neyi bilmiyorsun?"

"Ne yapmam gerektiğini."

"Alman sana çiçek almanı söylüyorum ya! Ölüp tekrar dirildik ve sen hala olduğun yerdesin."

"Hmhmm.."

"Hadi git çiçek al."

Avusturya, Alman İmparatorluğu'nu kolundan tuttu ve çekip ayağa kaldırdı.

"Hadi yürü!"

"Eh-"

Alman İmparatorluğu tip tip bakmaya devam edince Avusturya onu sürükleyip kapıdan dışarı attı. Alman İmparatorluğu ise bir süre yüzüne kapanan kapıya baktıktan sonra ayaklarını yere sürte sürte ilerlemeye başladı. Bir süre yürüdükten sonra bazı dükkanların olduğu bir sokağa geldi ve etrafına bakındıktan sonra gördüğü ilk çiçekçiye girdi ve çiçeklere bakmaya başladı.

"..."

Alman İmparatorluğu uzun süre öyle kalmış olacak ki oradaki bir görevli adamın yanına geldi ve o da çiçeklere bakmaya başladı.

"Merhaba efendim yardımcı olabilir miyim?"

"Ha- şey, belki."

Yanındaki adam gülümsedi ve ona döndü.

"Ne için çiçek bakıyorsunuz?"

Alman İmparatorluğu bir süre anlamsız anlamsız bakınca adam açıklama yapma gereğinde bulundu.

"Yani.. Resmi bir iş için mi, cenaze veya ödül töreni için mi yoksa özel birisi için mi?"

"Ah, birisi için."

"Ah o halde benimle gelin çünkü şu an cenazede verilmesi daha uygun olan çiçeklere bakıyorsunuz."

"Eh-.."

Alman İmparatorluğu kendisine sıcak bir gülümseme sunan adamı takip edip farklı bir yere geldi. Buradaki çiçekler gerçeken önceki yerdekilere göre çok daha canlı ve güzel görünüyorlardı.

"Her çiçeğin altında çiçeğin ismi, geldiği anlam ve ana vatanı yazıyor, eğer ilgilenirseniz."

"Hmhm.. Teşekkürler."

"Rica ederim."

Bunu söyledikten sonra adam gitti ve Alman İmparatorluğu eğildi ve çiçeklere bakmaya başladı. Her ne kadar çiçeklerin adını okuyabilse de çiçekler hakkında olan bilgi ve anlamlarını okıyamıyordu çünkü Avusturya onu evden atınca gözlüğünü alma fırsatı olmamıştı. O nedenle gözlerini kısıp küçük yazıları okumaya çalıştı. En sonunda ise söylene söylene vazgeçti ve Osmanlı'nın çiçekleri anlamlarına göre nitelendirmediğini umarak güzel bir çiçek seçmeye uğraştı. Alman İmparatorluğu her ne kadar çiçeklerden anlamasa da Osmanlı'nın lale sevdiğini biliyordu o yüzden laleler arasından kırmızı olanlara yoğunlaştı. Kırmızı lalelerde karar kıldıktan sonra gözü güzel nergislere takıldı ve sonra çok da üstelemeyip iki çiçekten karışık bir buket yapmaya karar verdi. En sonunda ise elinde kabarık bir çilek buketi ile evin önünde duruyordu. Buketi düşürmeden kapıyı çaldı ve biraz bekledi. En son kapı açıldı ve Bulgaristan ona bakmaya başladı.

☦ 𝐎𝐩𝐢𝐚 ☦︎〢 𝐀𝐟𝐭𝐞𝐫𝐥𝐢𝐟𝐞 𝐀𝐔〢𝐂𝐇Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin