I Love Her "Jikook

11

Taehyung arkadaşının kapısını tıklamış ve ardından seslenmişti "Kook,gelebilir miyim?" Jungkook'tan "Gel" cevabını aldığında odaya girmiş ve yatakta oturan Jungkook'a hızla sarılmıştı.

"İyi misin?" Jungkook kafasını olumsuz anlamda sallayıp,yanağını arkadaşının omzuna yaslamıştı. "Yemek yemeyecek misin?"

Jungkook kafasını kaldırmış ve "Jimin nasıl?" demişti. Taehyung arkadaşının elini tutmuş ve yanına oturmuştu. "Bilmiyorum,burdan çıkalı iki saat olmuş ama eve gelmedi."

"Nasıl? Hiç aramadın mı Tae?" dediginde,Taehyung olumsuzca kafasını sallamıştı.

"Merak etme,iyidir. Hadi gel yemek ye." Jungkook kendini yatağa atmış ve üstüne yorganını çekmişti. "İstemiyorum,size afiyet olsun."

Taehyung arkadaşının saçını elleriyle geriye doğru taramış ve odadan çıkmıştı. Jin'in koltukta oturduğunu görünce karşısına geçmiş ve ona bakmasını sağlamıştı.

"Noldu?" Taehyung sinirlenirin bozulduğunu hissederken kendini tutamayıp konuşmaya başlamıştı. "Ne noldu? Sen ciddi misin ya? Senin kardeşin üzüntüden ne yapacağını bilmiyor. Abimden haber alamıyorum ya ben. Sende burda sakin sakin durmuş oturuyorsun!"

"Ne yapayım?! Kardeşimle en yakın arkadaşım sevgili olmuş 'ay çok sevindim' diyip boyunlarına mı sarılayım?!" Taehyung ellerini saçlarından geçirmiş ve ortada duran küçük masaya oturmuştu.

"Biz aynı durumdayız,farkındasındır umarım. Ben Jimin hyung'un kardeşiyim,sen ise en yakın arkadaşı. Biz sevgiliyiz,abim öğrendiğinde böyle mi yaptı Jin? Sırf beni üzmemek için,arkadaşlığınızın bozulmaması için sustu ve kabul etti. Peki ya sen? Niye kardeşini bu duruma düşürüyorsun,neden abime bunu yapıyorsun?"

Jin ayağa kalkmış ve Tae'ye bakıp konuşmuştu "Şuan konuşmak için doğru zaman değil. Daha sonra konuşalım." Tam gidecekken Tae ayağa kalkmış ve kolundan tutup konuşmuştu. "Oturmaya devam et,ben mutfağa gidiyorum."

Tae mutfağa girdikten sonra elini anlına yaslamış ve parmaklarıyla masaj yapmaya başlamıştı.

°°

Jungkook su içmek için salona indiğinde telaşla telefonla konuşan abisini görmüştü. Ne kadar merak etsede umursamamayı seçmişti. Tam mutfağa gideceği sırada abisinin ağzından çıkan isimle kalakalmıştı. "Ne diyorsun Hoseok sen? Jimin iyi mi? Hangi hastane?" Jungkook hızla abisinin yanına gitmiş ve sormaya başlamıştı.

"Nolmuş? Noldu Jimin'e? Ya cevap versene bana!" Abisi cevap vermeyince telefonu almış ve Hoseok'la konuşmaya baslamıştı. "Hyung,iyi mi Jimin? Lütfen iyi de." Jungkook göz yaşları içinde konuşurken sesleri duyan Tae'de hemen yanlarına gelmişti.

"Ne oluyor? Jungkook,neden ağlıyorsun?" Jungkook hemen arkasına dönmüş ve "Jimin,kaza geçirmiş." demişti. Taehyung ne yapacağını bilemezken donup kalmıştı. Gözlerinden yaşlar akarken Jin hemen yanına gelmiş ve sarılmaya çalışmıştı,Taehyung kendine gelirken hemen Jin'i itmiş ve bağırmaya başlamıştı.

"Dokunma bana! Eğer abim ordan sağ çıkamasın seni mahvederim Jin! Sen ne ara bu kadar gaddar biri oldun ya?! Benim abim şuan senin yüzünden bu halde,sakın ama sakın bir daha bana ne sevgilim diye gel ne de abime kardeşim diye!"

Jin gözlerinden yaşlar akarken Tae'nin ellerini tutmaya çalışıyordu "Tae,yapma. Ya ben Jimin'i öz kardeşim gibi seviyorum,ona zarar gelsin ister miyim? O an ne tepki vereceğimi bilemeyip öyle davrandım,yoksa ben nasıl kovayım Jimin'i?!"

Jungkook ikilinin konuşmalarını daha fazla dinleyemeden abisinin anahtarını almış ve evden çıkmıştı. Hızla Hoseok'un dediği hastaneye giderken,Jimin'e birşey olmamasını umuyordu.