3

24 4 1
                                    

Postun altındaki yazıyı görünce şoka uğradım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Postun altındaki yazıyı görünce şoka uğradım.


''Şans..''


Eskiden Minho için hayatımın şansı ifadesini kullansam da şimdi bu kelimeyi Lino için kullanıyordum. Evet Minho şans, tanışmamızda belki bizim için büyük bir şans..


Bilinmeyen bir numara arıyordu sakince açtım ''Efendim?'' karşıdaki tanımadığım ses benim Han Jisung olup olmadığımı sormuştu. ''Evet benim'' kadın babaanneniz.. dediğinde gözümden bir damla yaş aktığını hissettim. ''Hangi hastane?''...


Hızla kalkıp taksiye atladım. Hastaneye geldiğim de ağlamam daha da şiddetlenmişti. Babaannem benim için annemden bile değerliydi. Beni büyüten o'ydu. Anne demek zaten çocuğunu büyütürken onu sevgiyle beslemek demek değil mi.. 


Babam ve üvey annem de gelmişlerdi. Bu oruspu kadını şuan görmek dahi istemiyordum. Babamın yanına oturdum. Hala ağlıyordum. Babam beni teselli etmeye çalışsa da nafile. İçimden annem.. annem.. annem.. diye sayıklıyordum. Doktor ameliyathaneden çıktığında baya hızlı adımlarla doktorun yanına gittim. Ağızından çıkacak her kelimeye rağzıydım şuan. Durumu kötü dışında..


Doktor ''Durumu iyi hastayı görebilirsiniz'' dediğinde ne kadar rahatladığımı anlatamam. Babam ''Jisung ilk sen gir biz sonra gireriz'' bunu demesini bekliyordum zaten. Bir saniye dahi onu görmeden duramazdım. Gözümden yaşlar akarken içeri girdim. Babaannemin bacağının yanına oturup elini tuttum. Tek ihtiyacım olan şey buydu galiba..


Babaannem o naif sesiyle ''Ne oldu oğlum neden ağlıyorsun benim için o güzel göz yaşlarını akıtma.'' dediğinde çok şanslı olduğumu bir kez daha anlamıştım. Babaannemi yanağından öpüp dışarı çıktım. Babama bunu nasıl dediğimi hala anlamıyorum ''Baba içeriye yanında ki kadınla girmesen daha iyi olur''..


Hızlıca aşağıya indim. Artık arkamdan sövdüler mi hiç bir fikrim yok. Ama umarım o kadınla girmemiştir. Eve gidip yatağıma yattım. Lino mesaj atmıştı.



Leebit.

Jisung sen yazardın genelde bir sorun mu var? (22.30)

JİSUNGGG (22.57)

Kesin bir sorun var (23.26)


Quekka?

(00.21) Evet Lino, şimdi geldim eve.

Leebit.

İyi misin? (00.21)

Quekka?

Babaannemin durumu kötüydü. Hastaneye gittim.

Leebit.

Geçmiş olsun. Şimdi iyidir umarım.

Quekka?

Sağol Lino, şuan iyi durumu.

Leebit.

Sevindim senin adına.

Quekka?

Çok tatlısın Lino.

Leebit.

Sende Jisung.

Quekka?

Ben yatıyorum. İyi gecelerr.

Leebit.

İyi gecelerr.



Şuan düşünüyorumda beni Lino'dan başka kimse merak etmiyor. Lino cidden harika birisi. Onla tanışmayı hala istiyorum ama ya beni beğenmezse.. Anksiyeteli tipsiz bir çocuktan başka bir şey değilim.


Sabah üstümü giyinip okula gitmek için yola çıktım. Lino'nun günaydın mesajına cevap vermeyi ihmal etmedim tabi. Bugün beden eğitimi hocamınız bütün okulla bir etkinlik yaptıracaktı. Çifter gruplar halinde ayaklarımız birbirine bağlıyken hocanın belirlediği çizgiyi geçmeye çalışacaktık. Okula geldiğimde herkes kuranın çekileceği alana toplanmıştı. Aynı sayıyı çekenler çift oluyordu. Okuldan kimse ile çift olmak istemiyordum. Lino dışında. Gerçi onla çift olsam bile o olduğunu bilemeyecektim.


Minho'yu arkadaşlarıyla konuşurken gördüm. Sesi insanı rahatlatıyordu. Bana doğru bakmıştı. Altıma sıçıyordum. En iyisi kuranın yapılacağı alana dönmek diye düşündüm. İnsanlar sırayla çekmeye başlamıştı. Sıra bana geldi. Okulda o kadar insan varken bana neden 25 gelir diye düşünsem de çözemedim. Bütün kızlar Minho'nun başına toplanmış aynı rakam çıktı mı diye bakıyordu. Sinirimi bozmak istemedim sakince hocayı bekledim.


Hoca platformun üstüne çıkmış ve saymaya başlamıştı ''1 numara çıkanlar sahneye gelin''. Bir numara çıkanlar sahneden indikten sonra ''2 numara çıkanlar sahneye gelin'' ve daha nicesi. Ancak sıra 25'e gelmişti ''25 numara çıkanlar sahneye gelin''. Hızlıca sahneye çıktım. Hocanın yanına eşleşeceğim kişi çoktan gelmişti. BU LEE MİNHO'YDU.


Kalp krizinden giderim ki ben nasıl yarışacağım? Hele bide anksiyetem tutarsa sıçtık. Derin derin nefes aldım ve Minho'yla sahneden indik. ''Selam'' dedi o muhteşem sesiyle. ''Selam'' dedim ancak sanki kötü birşey yapmış gibi başımı önüme eğiyordum. Mal mıyım ben abi. 1 yıldır şu anı iple çekiyorum utanasım mı tuttu cidden. Minho hiç beklemediğim bir hareket yaparak çenemden tutup başımı başının hizasına getirmeyi başarmıştı. Hala gülümsüyordu bana doğru. İnsanlar bize bakıyor gibi hissediyordum. Sanki bir sürü insan var ve bize bakıyor. Minho'dan uzaklaştım. Minho şaşırmış gibi duruyordu ''İyi misin?''. Ne diyeceğimi bilemeyerek ''Evet'' dedim ama elim titriyordu. Minho bunu görmüş olacak ki elimi tuttu. Ciddiyim kalbimin atış sesini duyuyordum.


''Sanki iyi değilsin''

...

who are you? - minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin