Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Postu yayımladığımda saat 18'e geliyordu. Hyunjin bu saatte evde olmaz. Birazda ben rahatsız edeyim diye düşünerek Hyunjin'in evine gittim. Hyunjin'in evi şehir merkezinin içinde ama biraz yukarıdaydı. Eve gidip kapıyı çaldım. Evdeki hizmetçi kapıyı açtı Hyunjin'in yatak odasına çıkınca biraz şaşırmış olmalı. Aman neyse. Hyunjin'in yatağına yatıp telefona bakarak Hyunjin'i beklemeye başladım.
Yarım saat sonra Hyunjin kapıyı açıp içeri girdi. Yine birisi ile konuşuyordu. Bana bakarak gözlerini devirdi. İki elimi açarak bilmiyorum işareti yaptım. Hyunjin dışarı çıkıp konuşması bitince içeri geldi.
Hyunjin: Sana yatak odama girme izni verdiğimi hatırlamıyorum LEE MİNHO.
Minho: Senin odan benim odam HWANG HYUNJİN.
Hyunjin: Evli miyiz biz?
Tam o sırada aklıma Jisung gelmişti. Direkt olarak ''HAYIR!'' dedim. Hyunjin neye uğradığını şaşırmış gibiydi. Evliyiz mi dememi bekliyordu çözemedim. Hyunjin yanıma yattı ve uyumaya başladık. Hyunjin'i seviyordum ya. O olmasaydı kimle uğraşırdım bilmiyorum.
Hyunjin: Minho sanki hiç görmediğin bir şey abartma.
Minho: Ben gördüm ama görmek isteyen çok insan var.
Hyunjin sesli bir şekilde gülüp sessizce ''Salak'' dedi. Tamam tamam sakinim duymamış gibi yapıyorum. Kalktığımda ciddiyim dayanamadım. Saçlarını tararken ensesine yapıştırdım. Off ama çok güzel ses çıktı. Hyunjin bana öldürecekmiş gibi bakıyordu. Mutfağa kaçtım. Kahvaltı yaptıktan sonra Hyunjin dışarı çıktı. Bende telefonumu alıp Jisung'un mesajına baktım.
