İyi okumalar
'''
Dün gece doğuş odadan çıktıktan sonra biraz daha test çözdüm ve sonra pijamalarımı giyip uyudum.
Tatil olmasını fırsat bilip geç uyandım, uyandığımda 11:24 idi. Uyandıktan sonra banyo yapıp üstümü giyindim ve aşağıya indim. İndiğimde doğuş erkenden kahvaltısını yapıp gitmişti.
Uyandığımı gören evde çalışan kız bana hemen kahvaltı hazırlamıştı. Bir iki lokma bişeyler yedikten sonra televizyon izlemeye gittim ve yaklaşık bir saattir bir film izliyorum.
Başta güzel gelse de ortasından bir duruklama oldu. En iyisi kapatmaktı.
Susadığım için mutfağa gittim. Su içtikten sonra tam odama çıkacağım zaman doğuş girdi büyük ev kapısından. Bana bakıp "yemek yedin mi?"
"Evet yedim."
"Güzel. seninle kahvaltı etmeyi isterdim ama gidip erkenden bir kaç işi bitirmeliydim." Dedi.
"Sorun değil."
"O halde bişeyler yapalım mı?"
"Ne yapabiliriz ki?"
"Mesela oturup biraz sohbet edebiliriz yada yemek hazırlayabiliriz" dedi salondaki L koltuğa ilerlerken. Bende ne demem gerektiğini kestiremediğim için sessiz kalıp gidip tekli koltuğa oturdum. "Hım? Ne dersin?".
"Olur" dedim sadece. Elini yanındaki boşluğa vurup yanına çağırmak istediğini anladım. Kendimi yormadan yanına gidip oturdum.
"Sana bişey sorabilir miyim?"."Tabiki istediğini sor küçüğüm." nasıl başlamam gerektiğini bilmiyorum ama artık bir şeyleri öğrenmem gerekiyordu. "Beni neden yanında tutuyorsun? Başta beni alıp kötü şeyler yapacaksın sandım ama yapmadın. Tabiki yapmadığın için mutlu oldum ama beni şartsız koşulsuz yanında tutman bana bu güzel imkanları sunmanı anlamıyorum." Dedim kendimi zorlayarak ilk defa ona karşı bu kadar konuştum.
"Pekala artık biseylere öğrenmenin zamanı geldi yağız. Sana baştan anlatayım. Ben seni daha önceden tanıyorum. Yaklaşık 5 ay önce babanla tanıştım daha doğrusu onunla iş yaptık birlikte. Bir gün babanın şirketin de çalışırken seni gördüm. Asansörden inip ağlayarak dışarı çıktın amaçsızca dışarı peşinden geldim. Yanına gelemedim. Sadece uzaktan izledim daha sonra ise bir taksiye binip gittin. Seni uzun süre aklımdan çıkaramadim o şekilde ağlaman aklımdan çıkmadı bir kaç gün sonra şirkettekiler sayesinde senin kim olduğunu öğrendim. O günden sonra gözüm hep sendeydi. Hakkında herşeyi öğrendim. Yaşını, okulunu. Gelicektim yanına ancak yaşını öğrenince durdum sana yaklaşadım. Reşit olana kadar da aklımda yoktu seninle tanışmak ancak baban yüzünden neler yaşadığını öğrenince dayanamadım ve seni yanıma aldım.
Hatırlamaya çalıştım o günü babamdan izinsiz okula gitmemezlik yaptığım için ofisine çağırıp demediğini bırakmamıştı daha sonra ise tokat atıp hemen eve gitmemi istemişti. Ama o gün doğuşu hiç görmemiştim. Ne demekti bu? Beni seviyor muydu yani?
Ama nasıl olur bu?
Şaşkınlığımdan dolayı Bön bön bakıyordum hala yüzüne. Gözlerim dolu dolu olmuştu bile. Ne demem gerektiğini bilmiyorum. Nasıl karşılamaliyim bunu? "Şaşkınlığını anlıyorum yağız ama gerçekler bunlar. Sana başta söylemedim çünkü ne derdin tahmin edemiyordum. Ama artık öğrenmen gerekliydi. Senden bişey istemiyorum sadece seni sevdiğimi, senin için herşeyi yapacağımı bil istiyorum tamam mı?"
Gözyaşlarımı tutamayacağimi hissederek ağlamaya başladım istemsizce gözyaşlarım dökülüyordu.
"Ağlama nolur gözyaşlarına kıyamıyorum. Seni ağlatan biri olmak istemiyorum" dedi yüzüme üzüntüyle bakarken. Aslında onu suçlamıyordum. Onun sayesinde şuan okula gidiyordum bunun için ona minnettarım.
"T-teşekkür ederim" dedim hıçkırarak.
"Neden teşekkür ediyorsun?" Dedi avuçlarını yanaklarıma koyarken. "Çünkü eğer sen olmasaydın." Hıçkırık devam ettim "olmasaydın ben şuan bir başkası tara-"
"Sakın, o kelimenin devamını getirme düşünme bunları unut tamam mı küçüğüm. Kucağıma gelmek ister misin hım?" Dedi yumuşak bir sesle.
İtiraz etmeden elimi omzuna koyup kucağına yerleştim. Yüzümü boynuna gömüp ağlamaya devam ettim hıçkırarak. Doğuşta elini sırtımda ve belimde gezdirip sakin olmam için bişeyler diyordu.
Dakikalarca onun kucağında, onun boynunda ağlamadım. Gözlerim de yaş bitene kadar ağladım. Bir süre sonra artık ağlamak bile yorulduğumu hissediyorum.
"Daha iyi misin?" Diye sordu bir elini belime diğer elini de yüzüme getirip ona bakmamı sağlarken. Yüzüne bakamadığım için yüzümü eğdim. "Bana bak bakalım." Çeneme hafif baskı uygulayıp ona bakmamı sağladı. Baş parmağıyla gözyaşlarımı silip burnuma bir öpücük kondurdu.
"Hadi gidip bişeyler yiyelim olur mu ufaklığım?"
"Gidelim ama bişey sorabilir miyim?" Başını sallayarak beni onayladı. "Bana neden küçüğüm ve ufaklığım diyorsun ki?" Kıkırdayarak "çünkü küçücüksün baksana kucağımda resmen kayboluyorsun elim yüzünü ful kaplıyor." dedi.
"Ben küçük değilim ki sen çok kocamansın." Dedim gözlerinin içine bakarak.
Sadece gülüp ayağa kalktı ve düşmemem için elleriyle belimden sıkıca kavradı. Bilerek kalçamdan destek almadığını anladım sırf rahatsız olmayayim diye.
Mutfağa girip beni tezgaha oturttu. "Ne yapmak istersin şimdi söyle bakalım?" Canim birsey istemiyordu ama pasta istiyordum.
"Pasta yapabilir miyiz?" Dedim çekinerek.
"Pasta elbetteki yapabiliriz ama şuan değil çünkü yemek yemen gerek. Şimdi yemek yapalım pastayı başka zaman olur mu?"
İstemesem de "tamam olur." dedim elimle oynarken.
*
Umarım güzel olmuştur. Okuyucu az değil ama hayalet gibi okuyup çıkıyorsunuz. Lütfen beğendiniz yerlerde yorum yapın ve oy verin.
![](https://img.wattpad.com/cover/316279435-288-k712551.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Masum Vücut | BXB
CasualeVücudu satılan masum çocuk, onu herkesten korumak isteyen Doğuş Ateş. Yaş farkı Argo kelimeler +18