12

108 4 39
                                    

İlk önce bu bölüm diğer bölümlere kıyasla daha çok uzun olacak çünkü olayı yarıda kesmek istemiyorum. Bundan dolayı kusura bakmayın pls.

.......

Taehyung'un ağzından
(4 yıl önce olaya 1 gün kala)

Bugün aileme sevgilimden yani Jungkook'tan bahsedicektim. Bundan dolayı çok heyecanlıydım. Bir sevgilim olduğunu biliyorlardı ancak kim olduğunu bilmiyorlardı. Onlara söylemekten biraz korkuyordum çünkü nasıl davranacaklarını kestiremiyordum. Ve bu beni çok korkutuyordu.

Sonunda okuldan eve gelmiştim akşam yemeğine daha 1 saat vardı. O zamana kadar yuksrı çıkıp dinlenmeye karar verdim. Odama çıktığım gibi kendimi yatağa attım ve uyumaya başladım. Bugün çok yorulmuştum.

Akşam yemeği saati gelince annem kapıma tıktıklayıp beni uyandırmış ve aşağı inmemi istemişti. Bende hemen yüzümü yıkayıp onların yanına gitmiştim. Tamam şuan cidden olması gerekenden fazla bir şekilde korkuyordum.

Yemek cidden sesiz bir şekilde geçiyordu. Ki bu annemin dikkatini çekmiş ve bir sorun olup olmadığını sormuştu. Bende "Şeyyy aslında bir sorun yok ama size söylemek istediğim bir şey var." demiştim. Bunun üzerine babam "Ne söyleyeceksin oğlum?" demişti. Bunun üzerine onları çok bekletmeden söylemiştim. " Anne baba bir sevgilim olduğunu zaten biliyorsunuz ben onun kim olduğunu söylemek istemiştim" Annem hemen "Sevgilini tanıyor muyuz?" demişti.
Bende onu başımla onaylayıp "Evet anne onu tanıyorsunuz bir kaç defa evimize geldi hatta" demiştim. Böyle söyleyince ikiside bana meraklı gözlerle bakmıştı. Bir anda "Sevgilim Jungkook" demiştim. Ki keşke söylemez olaydım...

"NASIL YANİ SEN BİR ERKEKLE Mİ ÇIKIYORSUN? " Babam bağırmaya başlayınca korkmuştum asla böyle bir tepki bekmeyiyordum. Sonra annem konuşmaya başladı. "Taehyung bu yanlış s-sen şaka yapıyor olmalısın! Değil mi? Bu bir şaka sadece" annem böyle söyleyince başımı eğmiş ve ağlamamak için kendimi zor tutmuştum.

Annem ve babam yaklaşık bir saattir bunun hakkınds konuşmuşlardı. Ve sonunda bana dönüp konuşmaya başladı babam "Taehyung ondan ayrılmanı istiyoruz" Evet hayatımın şokunu yaşadığım zaman işte bu zamandı. "NE! Baba hayır bu isteme benden yapamam Jungkook'u seviyorum baba!" Babama yalvarmaya başamıştım. Ama hiçte işe yaramamıştı. Telefonumu elimden alıp beni odama yollamıştı. O akşam hiç ağlamadığım kadar ağlamıştım...

Ertesi gibi olunca annem saat 10 da beni uyandırmış telefonu elime vermiş ve gözünün önünde Jungkook'tan ayrılmamı istemişti. Yapacak başka bir seçeneğim olmadığından ona bir mesaj yazıp ayrıldığımızı söylemiştim. Daha sonra annem tekrardan telefonu alıp onu engellemiş ve telefonla birlikte gitmişti. Gitmeden önce ise bavulumı hazırlamamı ve üstüne giyinmemi söylemişti.

Bunu duyunca ikinci bir şok yaşamıştım. Nereye gideceğimizi sormama bile fırsat vermeden kapıyı kapatıp gitmişti. Bende mecburen çantamı hazırlatıp üstümü giyinmek zorunda kalmıştım. Aşağıya indiğimde babama nereye gideceğimizi sormuştum. Oda bana "Bir daha asla onu göremeyeceğin bir yere Taehyung. Paris'e tanışınıyoruz. Dün orda bir tane ev satın aldım. Uçağımızda 1 saatte kalkıyor. Sakın bana ters çıkayım deme seni burda çok fena yaparım! "

Babam bunları dedikten tam 10 dakika sonra evden çıkmış ve havalimanına gidiyorduk. Hiçbir şey söyleyememiştim. Tek yapabildiğim şey ağlamaktı...

Havalimanına varıp ordan Paris'e ne zaman varmıştık bilmiyorum pekte umrumda değildi de zaten. Şuan tek istediğim Jungkook'u görmek ve ona sıkıca sarılmaktı. Ama maalesef ki bir daha bunu asla yapamayacaktım...

Paris'e gelmenizle annemler bana bir doktor bulmuşlardı. Bunu bir hastalık olduğunu söylemişlerdi ve beni her gün o doktora göndermişlerdi.

İlk başlarda bitik haldeydim daha sonradan biraz toparlamıştım ancak annemler Kore'den ayrılmamızın üstünden 3 buçuk yıl geçtiği gün bana bir kız bulduklarını ve onunla evlenmem gerektiğini söylemişlerdi.

Ben bunu inkar etmiş ve asla olmayacağını söylemiştim. Bunun üstüne beni odama kilitleyip 2 gün aç bırakmışlardı. Bende bu iki günde bir plan yapmıştım. Kaçacaktım. Daha fazla burda kalamazdım. 2. günün akşamında annemlerin uyuduğundan emin olduktan sonra pencereden ip uzatıp kaçmıştım.

Bunu neden daha önce yapmadınız diyeceksiniz eminim ki. Buraya geldiğimiz ilk iki yıl evden çıkmam okul saatleri dışında yasaktı ve odamda da pencere yoktu. İki yıl sonra ise odanı değiştirmişlerdi bu odada pencere olmasına rağmen ben okula gittiğimde açıyorlar ben geldiğinde ise kilitliyorlardı. Hatta bugün de öyle yapmaları gerekirdi ancak kızı eve çağırdıklarından dolayı unutmuş olmamıydılar ki pencere kilitli değildi.

Bu şansı değerlendirip kaçmıştım tabiki de. Paris'ten tekrardan Kore'ye dönmüştüm. Annemler kaçtığımı anladıklarında beni arayıp geri gelmemi binlerce defa söylemişlerdi. Ancak sonunda pes edip artık onların oğulları olmadığımı söyleyip be halim varsa görmemi söyleyip bir daha bulaşmamışlardı.

Onlar sonunda peşimi bırakınca bende Jungkook'u bulmaya koyulmuştum. Bir şekilde telefonunu eski arkadaşlarından birinden almıştım. Ama ona yazmamıştım çünkü beni engelleyip atmasından çok korkmuştum. İlk önce beni görmesini sağlamam gerekiyordu. Bundan dolayı ilk konserinde en ön sıraya bilet almış ve beni görmesi için dua etmiştim. Ki görmüştü de! Beni gördüğünde kalbim durmuştu. Onu cidden çok özlemiştim.

Konser bitince ona yazmış ve her şeyi açıklayacağımı söylemiştim. İlk başta dinlemek istememiş ve beni savmaya çalılmıştı. Ancak buna izin vermeyip onunla konuşmam gerektiğini söylemiştim. O da bana bir şans vermiş ve beni dinleyeceğini belirtmişti. Şimdi ise onun karşısında olan her şeyi anlatmıştım. Ve bir cevap vermesini bekliyordum...

I Love You Forever | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin