𝒄𝒉𝒂𝒎𝒑𝒂𝒈𝒏𝒆 𝒂𝒏𝒅 𝒔𝒖𝒏𝒔𝒉𝒊𝒏𝒆. charles leclerc

xviii | sonsuza kadar

Yarış için hazırlıklar başlamadan önce Charles ile padokta yürüdü. Birkaç hayran ona çeşitli şeyler imzalatırken kameralar ikisini çekiyordu, etraftaki kalabalık onları tekrar birlikte gördükleri için mutluydu.

Ferrari garajına girdiklerinde Charles hazırlanmak için yanından ayrıldı. O geri dönene kadar Sofia en yakın arkadaşıyla mesajlaşıyordu. Ardından Lucinda'ya bir fotoğraf yolladı. Arkasında Ferrari logosunun gözüktüğü kocaman gülümsemesini içeren bir fotoğraf. Lucinda onun gerçekten mutlu olduğunu bilmenin huzuruyla evinde kahvesini yudumlamaya devam etti.

Charles tulumunun içinde döndüğünde Sofia'yı onu beklerken buldu. Özlediği manzara ona moral veriyordu, yarış için motivasyonu şimdiden oldukça yükselmişti.

"Seni izliyor olacağım, her saniye." dedi ondan ayrılmadan önce nazikçe elini tutarken. "En büyük destekçin olarak..." Tişörtünün altında sakladığı kolyeyi açığa çıkarttı ve Charles kolyeyi gördüğünce küçük bir çocuğun heyecanıyla gülünce devam etti. "Tüm kalbim seninle."

Kolye Charles'ın ona yıllar önce aldığı melek kanatları şeklinde olandı. Sofia onu her yarışta takar, uğur getirmesini sağlardı fakat geçtiğimiz sene boynunda göremediği için kaybettiğini sanmıştı. Hâliyle üzülmüştü de çünkü hep diyordu ya. Sofia onun meleğiydi ve meleklerin çok zarif kanatları olurdu.

"Kayboldu sanmıştım!" Sevincini onu kollarının arasına alıp hafifçe havaya kaldırarak gösterdi. Daha fazlası olabilirdi ama pilotlarla beraber dışarıda olması gerekiyordu. Bu yüzden ondan ayrılıp dışarıya çıkmadan önce geri adımlarken ona el salladı.

Yarışı takip edeceği alanda Gabriela ile beraberdi. İki arkadaş yeniden Ferrari pilotlarının destekçileri olarak oradaydı. İkili sosyal medya hikâyelerine beraber fotoğraf attıklarında harika tepkiler aldılar.

"Herkes sizi birlikte görmeyi özlemiş." dedi Gabriela yüzündeki imalı gülümsemeyle. Aralarındaki ilişkinin arkadaşlıktan öteye ulaştığını biliyordu, her ne kadar resmi bir itiraf gelmemiş olsa da. Bir süredir o da görüyordu zaten. Özellikle Jorge'un yaptıklarından sonra Charles'ın onunla ilgilenişinin altındaki anlamı idrak etmek zor olmamıştı.

"İki hafta çok büyük bir süre gibi görünmese de sanki yıllardır ondan ve bu ortamdan uzak gibiyim, ben de inanılmaz özledim."

Tatlı bir heyecan vardı içinde, onu düşündükçe büyüyen bir heyecan. Yarıştan sonra onu tebrik etmek için sabırsızlanıyordu. Podyuma çıkacağına inanıyordu elbette, tüm kalbiyle destekliyordu onu.

"Mutlu olmayı hak ediyorsunuz. Çifte randevuya çıkarız hem! Beraber tatile gideriz! Şimdiden harika!" Hiç şüphesiz Gabriela ikisinin beraber olması konusunda mutluydu, yüzündeki ifade de bunun göstergesiydi.

Yeşil bayrak göründüğünde yarış başladı. Pür dikkat takip ediyorlardı. Charles'ın attığı her bir turda yarış daha da heyecanlı oluyordu onun için.

"Lewis harika bir iş çıkartıyor." dedi Gabriela, Lewis Carlos'un önüne geçtiğinde. Eşinin geride kalışı yüzünden elbette sesinde ufak bir hüzün vardı.

Charles ise onların da önünde Max ile başa baş gidiyordu.

"Max de öyle."

Ama Charles yerini vermemekle kararlıydı. Radyodan takımıyla haberleşerek son turlara yaklaştıklarında aynı lastiklerle devam edebileceğini söyledi.

"Yapıyor, yapıyor, işte bu!"

Ve yarışın bitişi. Atılan turların ardından kıl payı bir süreyle Charles birinci olarak bitirdi. Carlos dördüncü sırada tamamlamıştı, yine kıl payı Lewis'in gerisindeydi.