Charles kız arkadaşına verdiği sözü tutarak podyumda kupasını kaldırıyordu. Ekibi ve hayranları adını bağırarak tezahürat yaparken onun gözleri kız arkadaşını arıyordu. Neredeydi? Joris telefon görüşmesi yapmaya gittiğini ve birazdan döneceğini söylemişse de podyumdayken bunu kaçırmayacağını biliyordu.
Yüzündeki gülümseme dakikalar geçtikçe kayboluyordu. Evinin marşı dinlenirken geri dönmesini ummuştu. Gözleri kalabalığın arasında gezinirken mutlu gözükmek oldukça zordu. Kupasını kaldırmak üzereyken aklı ondaydı. Bir an önce aşağı inip onu aramak istiyordu. Röportajlara katılmayı düşünmüyordu, Sofia daha önemliydi.
Nihayet gözleri kız arkadaşınınkilerle buluştuğunda içten gülümsemesi geri döndü. Onun gururlu bakışlarını görmeyi hiçbir şeye değişmezdi.
Sofia, neredeyse kaza yaptığı o andan sonra bir anlığına kendine gelmişti. Charles'ın birinci olacağını biliyordu ve bu anını mahvetmek istemedi. Aynı hızla geri dönerek onu izlemesi gerektiğini düşündü. Kupa kaldırma vaktinden önce yetiştiğinde Charles onun gözlerinin içine bakarak kaldırdı ödülünü. Takım mutluydu, Sofia mutluydu, Charles onların mutluluğuyla enerji buluyordu.
Sofia'nın sahte gülümsemesinden sezmişti aslında bir şeyler olduğunu. Saf gururlanma duygusunun altında farklı bir anlam yatıyordu, Charles bunu bilecek kadar iyi tanıyordu aşık olduğu kadını. İlk iş onunla yalnız kalıp iyi hissetmesini sağlayacaktı. Sorunun ne olduğunu öğrenecek, onun için çözüm üretmeye çalışacaktı.
Aşağı indiğinde onunla görüşmeye vakti olmadı. Takımla yapacağı minik bir gün değerlendirmesinin ardından ancak yalnız kalabileceklerdi. Bir anlığına yan yana geldiklerinde Sofia onu hazırlandığı odada bekleyeceğini söyledi. Şimdi hemen oraya gitmek istiyordu.
Takım patronunun övgüleriyle ve takımın kucaklamasıyla karşılaştı tekrar. Carlos ile selamlaştı, birbirlerine bugün harika iş çıkarttıklarını söylediler ve üzerlerini değiştirmek üzere odalarına dağıldılar.
Nihayet yorgun bedeni sevgilisiyle kavuştuğunda Sofia onu ayakta bekliyordu. İçeri girdiğini gördüğünde Charles'ın kapıyı kapatmasının ardından ona sarıldı. Sımsıkı bir tebrik sarılmasıydı bu, yaşadıklarını ona yansıtmamak için söz vermişti kendine. Bu zamana kadar ona yıktığı üzüntülerinin yanına artık yenisini eklemeyecekti.
"Harikasın, Charles. Seninle o kadar gurur duyuyorum ki, kazanacağına başından beri emindim."
Onu kollarının arasında hapsetti. Oldukça terliydi ama Sofia bunu umursamadı. Geri çekildiklerinde ona minik bir ödül vermek istedi. Tutkulu bir öpücük anlamına gelen bu ödül, Charles'ın daha fazlası için can atmasına sebep oldu.
"Otelde kutlayalım bunu diyorum, ne dersin?"
Kutlamaktan kastı belliydi. Bir şişe şampanyayla başlayan jakuzi keyfi, bedenlerinin birbirine çarpışıyla devam edecekti.
"Hemen gidelim derim, aşkım."
İkisi de birbirinin tenini özlemişti. Son çeyrek başladığından beri birbirlerine pek vakit ayıramamışlardı ve arzuları büyüktü.
Az önce podyumdayken kız arkadaşının gülümsemesinde gördüğü farklılık geldi aklına. Bunu onunla konuşmalıydı ama doğru yer burası değildi. Herkesten uzak, otel odalarına vardıklarında konuşacaktı onunla.
Üzerini değiştirirken Sofia telefonuyla ilgileniyordu. Babasıyla yaşadıkları bir an olsun gözlerinin önünden gitmezken iyiymiş rolü yapmak oldukça zordu. Bu yanını yansıtmak istemiyordu sevgilisine, aldığı birinciliği mahvedecekmiş gibi hissediyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/335807874-288-k156363.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝒄𝒉𝒂𝒎𝒑𝒂𝒈𝒏𝒆 𝒂𝒏𝒅 𝒔𝒖𝒏𝒔𝒉𝒊𝒏𝒆. charles leclerc
Fanfic❛ and all at once, you are the one i have been waiting for king of my heart, body and soul, ooh whoa ❜ ❛ ♡ ─── 𝒄𝒉𝒂𝒓𝒍𝒆𝒔 𝒍𝒆𝒄𝒍𝒆𝒓𝒄 . . . 💌 𝟮𝟬𝟮𝟯 ﹙☆﹚ 𝗮𝗺𝗼𝗿𝗱𝗲𝗺𝗮𝗿𝗶𝗽𝗼𝘀𝗮𝗮