Ficin konusuna gerçekten karar veremiyorum. Eski zamanları mı konu alsam diye çok düşündüm ve evet eski jariye kral dönemlerini ele alıcam çünkü beni gerçekten etkiliyor bu tür ficler. Evet başlayalım bakalım. Tanıtım olmayacak bu arada. ___________________________________------------------------💫----------------------- Annem: Jimin artık bir iş bul kendine. Baban da çok yoruldu. Hem bak ne öğrendim. Kralın sarayında aşçıya yardım lazımmış. İstersen oraya gönderebilirim.
Jim: Kralın sarayında mı? Ama hata yaparsam kızmazlar mı?
Annem: Jiminnie biliyorsun kralımız çok nazik ve iyi biri. Eminim ki jariyeler ve aşçılar da çok iyi insanlardır.
Jim: peki anne. Hem ben de evde oturmaktan sıkıldım. Ne zaman görüşürsün onlarla?
Annem: hahaha Jiminnie kabul edeceğini çoktan tahmin edip seni söylemiştim onlara. Hemen gidip başlayabilirsin istersen.
Jim: Ahh anne çok hızlısın gerçekten ama beni tek başıma gönderme. Sen de gel lütfen.
Annem: Tamam Jiminnie hazırlan da gidelim.
Jim: Tamam anne.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
( hanbok'u bu)
Hazırlandıktan sonra annemle Saraya yol aldık. Gelen geçen anneme selam veriyordu. Cidden çok düşünceli ve saygılı bir halkımız vardı. Sonunda Saraya ulaşınca annem direkt bir yere doğru gitmeye başladı. Bende onu takip ettim.
Bu sefer annem herkese selam veriyordu, bende tekrarlıyordum. Sonunda Sarayın görkemli, büyük mutfağına varınca annem uzun boylu, yakışıklı ama güzel bir adamın yanına gidip selam vererek konuşmaya başladı.
Annem: seokjin oğlum. Sana jimin de bahsetmiştim değil mi? Sana yardım etmesi için getirdim.
Jin: ahh yejin teyze çok teşekkür ederim. Artık gerçekten fazla yorulmaya başlamıştım. Bu arada sen jimin olmalısın.
Diyerek bana baktı seokjin hyung.
Jim: evet hyung- hyung diyebilir miyim?
Jin: Ah tabi jiminie. Şimdi ben sana ne yapman gerektiğini, burada kimlerin çalıştığını, kuralları her şeyi öğreticem.
Jim: Tamam hyung. O zaman hemen anlatmaya başlar mısın?
Seokjin hyung onaylayınca annem de memnun bir yüz ifadesiyle Saraydan ayrıldı. Ben de seokjin hyung'u dinlemeye başladım.
Yaklaşık yarım saatlik bir anlatımdan sonra seokjin hyung noktayı koydu.
Jin: İşte böyle chim. Şimdilik bu dediklerimi yap yeter. Daha sonra alışacaksın zaten. Hem burada ki herkes çok sevecendir.
Jim: Tamamdır hyung. Peki şimdi ne yapmam gerek?
Jin: Hmm, şurada ki çöpleri ileride ki çöp kutusuna atmakla başlayabilirsin. Sonra yanıma gel başka iş veririm.
Jim: Tamam hyung.
Çöpleri tek bir poşete koyduktan sonra hyung'u dediği yere çöpü attım. Geri dönerken de çevre mi biraz inceledim. Gerçekten ihtişamlıydı. Bir de daha içeriyi tam görmemiştim. Umarım bir gün gezme fırsatım olur.
İnclemem bittikten sonra hyungun yanına gidip verdiği diğer işleri yaptım. Gün sonunda gerçekten yorulmuşum. Akşam olup kral uyuduktan sonra bizde yatacağımız yere doğru gitmeye başladık. Burada tek bir oda da 5 kişi yatıyormuş. Seokjin hyungla birlikte odaya girip döşeğimizi serip yorganı da üstüne serdik.
Hemen uyumamamıştık tabi ki! Burada ki herkesle tanışıp biraz kaynaştıktan sonra hepimiz yattık.
Ertesi Sabah
Seokjin hyungun beni uyandırmasıyla gözümü açtım. Hemen yüzümüzü yıkayıp hazırlandık ve mutfağa gittik.
( mutfak işinde olanların kıyafeti)
Seokjin hyungun ve bir kaç kişi kralın kahvaltısını hazırlamaya başlamıştı. Bende yemeklerin konulacağı tabakları hazırlıyordum. Sonunda bitince yemeği götürecek olan kişi yani soobin hyung koca tepsiyi kaldırdı ve kralın odasına doğru yola koyuldu.
Note: Hiç yaşlara değinmemişim. Jim 20 Soobin 25 Seokjin 30 Kral jungkook 27 Diğer Kral Taehyung 28 İki kral olucak çünkü vminkook fici. Diğerlerine sonra değinirim.
NOTE BİTTİ.
ve bende bittim. Konu bulmak gerçekten zor. Bunları nasıl tanıştırcam, nasıl yakınlaştırcam? Şimdilik bu kadar hanie'lerim. Diğer bölümde görüşmek üzere💟
