2. Bölüm

24 6 16
                                    

Ben geldiiiimm umarım bölümü beğenirsiniz

İyi okumalar

•••

  Birbirini arayan iki ruh, aşkı arayan iki beden. İki farklı ülke, farklı hayatlar, farklı odaklar.

Asil'den

Sabahın çok erken bir saatinde istemsizce uyanmıştım. Uyku tutmamıştı. Thor hala yanımda uyuyordu onu rahatsız etmeden yanından kalktım. Kahve yapmak için mutfağa girdiğimde camdan İzmir'in daha aydınlanmamış manzarası karşılamıştı beni. Öyle kahve içmeden ayılamam diyenlerden değildim ama alışkanlıktı işte, severdim.

  Üst kattan yansıyan Begüm ablamın odasının ışığı hariç hiçbir ışık, yoldan geçen tek tük arabalar hariç ses yoktu. İzmir'de günün en sakin zamanları olan bu saatleri hep severdim.

  Bugün fazla işim yoktu önce yayınevine gidecektim sonra belki Salih amcanın kitapçısında otururdum orası bana ilham veriyordu, bir şeyler okur, yazmaya çalışırdım. Evde bitenler için de markete uğradığımda hiçbir işim kalmıyordu. Boş bir gündü.

Kahvemi yaptım. Hava aydınlanmıştı iyice. Birazdan evdekiler kalkardı. Yani ben ve ablam dışındakiler. Onlar üst katta oturuyorlardı; Deva ablam, Begüm ablam ve babam. Deva ablamla Begüm ablam ikizlerdi. Begüm ablam, babamın izinden ilerlemiş,savcı olmuştu. Deva ablam modayla ilgilenirdi. Bense yazardım. Babama göre kağıda saçma şeyler karalan, ablalarıma göre başarılı bir polisiye yazarıydım. Bir de Thor vardı. Benim rotweiller cinsi köpeğimdi.

Ülkece tanınan hatta birkaç dile çevrilmiş kitaplarım vardı. Gerek yaşım, gerek görünüşüm gerekse bu yaşımda sahip olduğum başarı beni oldukça tanınır biri haline getirmişti. Oysa ben hala başarılı hissedemiyordum. Bulmak istediğim yalnızca başarı değildi.

Ben düşüncelerime boğulmuş, kahvemin soğuduğunu farketmemişken kapı çaldı. Hava aydınlanmıştı bile. Sakince kapıya ilerledim bu saatte evime gelebilecek kişiler sınırlıydı. Ya Çağrı gelmişti ya da ablam işe giderken uğramıştı.

Kapıyı açtığımda karşımda otuz iki diş sırıtan bir Çağrı görmek şaşırtmamıştı beni. Sabahın bu saatinde onu görmek artık şaşırtıcı değildi çünkü haftanın neredeyse dört günü onu işe ben bırakırdım. Üşengecin tekiydi ama en yakın arkadaşımdı zamanında olan olmuştu.

"Çağrı?"

"Günaydınlar efendim rahatsız etmiyorum umarım" derken çoktan ayakkabılarını çıkarmış eve girmiş mutfağa ilerliyordu.

"Sessiz ol Thor uyuyor" dediğimde beni pek de salladığı söylenemezdi.

"Ooo kahveler yapılmış, hayırdır lan ne diye ayaktasın bu saatte? Aşık mı oldun? Aaa kahve yok! Yazıklar olsun bana yapmadın mı?"

Dehşete düşmüş bir yüzle sordu. Acaba ilişkimizi 12 yaşında kesmeyerek hata mı yaptım diye düşünmüyor değildim. "He Çağrı aynen kardeşim. Uyku tutmadı sadece kalktım ben de hazırlanıyordum."

"Aferin aferin böyle uslu ol. Hadi hazırlan çıkalım pamuk şekerim bekliyordur" kafamı iki yana sallayarak odama ilerledim bu çocuk adam olmazdı. Bu kadar ters kişiliklerimiz olmasına rağmen hala bu derece yakın olmamız şaşırtıcıydı bence.

Üzerimi giyinirken kapı sesi duyuldu odadan çıkmaya hiç zahmet etmedim boşuna mı gelmişti açsın kapıyı. Zaten muhtemelen Deva ablamdı her sabah bu saatlerde aşağıya iner beni görürdü. Gün içerisinde pek görüşmediğimizden böyle bir çözüm bulmuştu. Kendisi butiğe gitmeden önce de yine eve girer Thor'u doyururdu. Ortalığı toparlardı. Ablalarımın elinde büyümüştüm oğulları gibiydim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 06, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TarçınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin