15.bölüm

371 23 32
                                    

Geç geldi kusura bakmayın iyi okumalar <3

Yemekhaneye ilerleyip bir masaya oturdum ben oturur oturmaz zil de çalmıştı herkes öğle arası olduğu için yemek yemeye iniyordu bizimkilerde spor salonundan çıkmış yemekhaneye gelmişlerdi jimin beni görör görmez diğerlerinide alıp benim olduğum masaya gelip bir bir oturdular hoseok sağıma jungkookta soluma oturdu.

Onlara bakmadan masaya diktim bakışlarımı jungkook bize yemek getirmelerini söyleyip arkasına yaslandı okulda kendi yemeğimizi kendimiz almıyorduk yani tabi isteyen gidip önden alabiliyordu ama genelde restoran gibi garsonlara söylüyorsunuz onlar getiriyor özel olmasının bir diğer yanı işte bakışlarımı masaya dikmiş kafamı kaldırmıyordum. Kulağımın altına verilen nesef dikkatimin dağılmasını sağlamıştı ama o yöne dönmeyip masayı incelemeye devam ettim.

"Konuşmicak mısın" ona cevap verme gereğinde bile bulunmadan bakışlarımı etrafta gezdirdim.

"Taehyung şuan en nefret ettiğim şeyi yapıyorsun yapma"

"Ne yapıyorum" bana daha fazla yaklaştı bir an bakışları dudaklarıma kaydı ardından tekrar gözlerime çıktı.

"Görmezden geliyorsun" hem kahvemi içmeme izin vermiyor hemde benimle alay ediyor sonra da görmezden geliyorsun sinir edersen yaparım tabi ne sandın.

"Ne yapıyorsunuz gençler" tanımadığım birinin masaya gelmesiyle bakışlarım o tarafa döndü bizimle konuşan dışında üç kişi ayakta bekledi diğeri ise oturdu, biraz yüzünü inceledim belki tanırım diye ama yok tanımıyorum okuldan biri belli ki bir de sanırım jungkook ve diğerlerinin arkadaşı ben onları umursamayıp, arkama yaslandım. Yemeklerimiz de onlar oturur oturmaz gelmişti ben zaten onaları tanımadağım için yemeğimi yemek yerine karıştırıp duruyordum.

"Ee jungkook karar verdin mi" tam olarak neye bilmiyordum ama çaprazımada oturan kişi bunu çok memnun bir şekilde söylüyordu.

"Dediğin şey tam bir saçmalık bunu sende çok iyi biliyorsun"

"Jungkook bence sen benim neler yapabiliceğimi bilmiyorsun sana babana söyleyip hal ettmeni söyledim ama sen işleri batırma peşindesin" jungkook sinirle öne doğru eğilip karşısındaki adama öldürücü bakışlar atıyordu sanırım arkadaş değiler ikisinin bakışlarından bile belli oluyordu.

"Yanındaki sevgilindi demi"

"Bana bak bangchan seni pişman ederim biliyorsun" isminin bangchan olduğuna emin olduğum kişi ilk önce alayla gülmüş ardından bakışlarını bana çevirmişti masadaki arkadaşlarıma endişeli bakışlar atıp korktuğumu belli ettim ama yine de bu bangchan denilen çocuk bakışlarını benden çekmiyordu artık ciddi anlamda korkmaya başlamıştım.

"Güzelmiş bak kapmışsın"

"Ne diyorsun lan sen" jungkook yerinden kalkıp çocuğa saldırmadan kolundan tutmuştum

"Jungkook dur lütfen" bir süre yüzüme baktı ardından korktuğumu anladığı an yanağımı okşayıp tekrar yerine oturdu.

"Sanırım yer altı sahibi bir mafyanın oğluna aşık oldun gerçi oğlununda babasından pek bir farkı yok ama" şaka herhalde böyle bir şey olsa jungkook bana söylerdi herhalde demi...aslında kimi kandırıyorum bir şey demezdi işlerini hep gizli yürütmeyi sever o ,yaptığı iş umrumda değil onu yargılayamam da çünkü bu tür işleri babamda yapıyor ama babam öyle çok önemli biri değil onlar için ,yani evet önemli biri ama büyük ihtimalle jungkook'un babası kadar olamazdı.

Jungkook babası kale gibi onu kolay kolay alt edemezsiniz çünkü bütün bu işlerin temelinde onun babası var ama benim babam sadece bir piyon kolaylıkla alt edilebilir. Ben donmuş bir şekilde çaprazımdaki çocuğu odaklanmıştım jungkook ise bangchan denilen çocuğu yakasından kavrayıp yere doğru savurdu.

   Baby Bear TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin