Geçen saatlerin ardından Süsen esnemeye başlar ve kalkmak ister. Ömer ise hava karardığı için onu bırakmayacağını söyledi. Ömer üzerini değiştirmek için yanından ayrılırken süsen de yorgun bedenini kanepeye yasladı. Bir süre sonra başı iyice düştü. Uykusunda duyduğu sesle rüya ve gerçek arasında gidip geliyordu.
Ömer=O kadar masum o kadar güzelsin ki seni koruyamamaktan korkuyorum
Süsen gözlerini zorla aralarken burnuna gelen harika omlet kokusuyla acıktığını hissetmişti. Gözlerini araladı nerde olduğunu anlamaya çalışırken yattığı yerden fırladı. gözü yastığa ve birden üzerinden attığı pikeye takılınca utançtan alt dudağını ısırdı. Hemen ayağa kalkıp pikeyi katlayıp yastıkla beraber kenara koydu. Adama daha kaç kez rezil olucakti bilmiyordu.
Ömer=Günaydın uykucu, anlaşılan kanepemi çok sevdin
Süsen arkasından duyduğu sesle korkuyla yerinden fırladı.
Süsen=Ödümü kopardın
Ömer=Korkuttum mu? Kusura bakma
Süsen=Şey yok ya bir an boşluğuma geldi sana da günaydın
Ömer=Gel hadi kahvaltı hazırladım
Süsen=Ellerine sağlık herşey harika görünüyor ama ben ilk lavaboya gitsem iyi olacakÖmer den lavabonun yerini öğrendi işlerine halledip masaya geri döndü.
Ömer gülerek konuştuÖmer=Senden daha becerikliyim sanırım
Süsen=Haklısın, seninle evlenecek olan kız çok şanslı benimle evlenecek olanda derdine yansın.Ömer çayları koyarken kendi duyabileceği şekilde mırıldandı.
Ömer=Belki de en güzel böyle tamamlarız birbirimizi
Süsen=Gece için kusura bakma olur mu? Uyuyakalmişim bir de yaralı halinle kahvaltı hazırlamışsın. Sözde ben sana bakıcaktım ama daha çok sen benimle ilgileniyorsun
Ömer gülümsedi
Ömer=Sorun değil süsen hem ilk önce bana bakabilmek için hamarat olman gerekiyor. Ayrıca dağda yaralı halde çok idare ettim bu ilk değil.
Süsen=Sürekli benimle uğraşıcaksın değil mi? Ayrıca sende bir erkeğe göre fazla hamaratsın benim odamdan bile toplu evin.Ömer=*küçük bir kahkaha atıp arkasına yaslandı* Askeri okullarda böyle kurallar var işte zamanla içine işliyor. Her zaman düzenli ve tertipli olmak zorunda gibi bişeyiz. Temizliğe gelirsekte o kişiye bağlı bişey sanırım
Süsen=Zor olmalı
Ömer=Zor ama sistematik şekilde çalışınca alışıyorsun
Süsen=Yüzbaşım bir soru daha sorabilir miyim?
Ömer=Sor bakalım
Süsen=Bordo berelisin değil mi? Hani şu özel kuvvet olan
Ömer=Anlamana şaşırdımSüsen=Şey aslında lavaboya giderken odanın kapısı açıktı bereni gördüm
Ömer=Hmm bir dahakine küçük kızlar için odamın kapısını kapalı tutmam gerekiyor sanırım
Süsen=Ben özür dilerim gizli olduğunu bilmiyordum ayrıca odana girmedim
Ömer=Aslında bakarsak gizli değil ama göz önünde de değil diyebiliriz
Süsen=Peki bişey daha.. nerde vuruldun nasıl oldu?
Ömer=Gözlerin lens mi? Lens değilse büyük ve hoşlar
Süsen=Anlaşılan konuyu kapat diyorsun... Ve ayrıca benim gözlerim orjinalSüsen masadan kalkıp bir kaç kahvaltılığı eline alır
Ömer=Bende öyle tahmin etmiştim
Süsen=Hıhı tabi kaba adam *bunları derken elindekileri mutfağa götürdü.*
Ömer=Seni duydum ufaklıkÖmer de süsenin peşinden mutfağa girer. Süsen elindekileri sert bir tezgaha bıraktı Süsen sinirli bir şekilde arkasına döndü.
Süsen=Ben ufaklık değil-
Cümlesini bitirmeden arkasına dönmesiyle Ömerle burun buruna geldi. Ömer gözlerini gözlerine dikereken süsenin iki yanından uzanarak elindekileri bıraktı. Süsen kalp ritmini kontrol etmeye çalıştı ama Ömer ona bu kadar yakınken mümkün değildi.
Ömer=Tamamlamayacak mısın?
Süsen=Şey yani ben 21 yaşındayım ve o yaştaki kızlar ufaklık olmazÖmer hala ellerini tezgahtan çekmemişti
Süsen=Sen kaç yaşındasın
Ömer=26
Süsen=Yani aramızda beş yaş varÖmer'in yüzündeki gülümseme düştü
Ömer=Bu senin için sorun mu?
Süsen=Neden olsun ki beni çocuk olarak gören sensin.
Ömer=Seni çocuk olarak görmüyorum... Seneler sadece yaşı büyütür Süsen insanı büyütense hayatta yaşadıklarıdır. Sen o kadar temiz ve safsın ki pamukların içinde büyümüşsün işte bu yüzden ufaklıksınSüsen=Tamam bana izin ver bende burda büyüyeyim
Ömer=Burası olmaz Süsen burda yürüyemezsin koşman gerekir
Süsen=Koşarım bende
Ömer=Düşersin..
Süsen=Sen varsın ya... sen tutarsın beni
Ömer=Anlamıyorsun süsen ben her zaman yanında olamam yani olsam bile bu sana dertten başka bişey getirmez.
Süsen=Neden böyle söylüyorsun ki nişanlı olduğumuzu bilmeleri bile benden uzak durmalarını sağlıyor
Ömer=Şimdilik süsen şimdilik ileride başına büyük dertler açıcak
Süsen=Bırak da bunu ben düşüneyim
Ömer=Evine git süsen.. ailene dön emin ol onlar seni koruyacaktır.Süsen'nin ağzından
İstemiyordu beni anlamıştım yine kalp kırıklığı ne bekliyordum ki yalnız ve onun tabiriyle küçük bir kıza sahip çıkmasını mı? Ben zaten kalbimdeki yalnızlık acısıyla kaçmamış mıydım? Ailem başkalarından korurken kendileri zarar veriyordu yoksa kaçar miydim onların yanından? Ama sanırım buraya gelirken çok büyük bir hata yapmışım. Ben bir an sanmıştım ki... Neyse boşverin saçmaladım annem ve babam bile arkamda durmazken yabancı bir erkekten bunu beklemem yanlıştı..
Hemen onu itip içeri geçtim çantamı ve ceketimi aldım
Ömer=Süsen nereye?
Süsen=Kliniğe gidiyorum geç kaldımKapıyı açtım ve hızlıca koridora çıktım o sırada bir el bileğimi kavradı.
Ömer=Süsen bak yanlış anladın ben seni düşünüyorum
Yazardan
Süsen kolunu sertçe çekti
Süsen=Ben seni gayet iyi anladım annem ve babam sözde beni düşünüyordu ama tek düşündükleri şirketleri ve itibarlarıydı. Sende aynısın işte.. senin gibi korkak ve bencil bir adamla benim işim olmaz zaten
Ömer gerilen vücudu ve sıktığı dişleriyle süsen'e bakıyordu ama süsen umursamadan dışarı çıktı
Doruk=Günaydın gençler.. yenge nereye böyle?
Süsen bağırarak
Süsen=SAKIN BANA BİR DAHA YENGE DEME!! ÇEKİL ÖNÜMDEN
Hızla doruğu itip merdivenlere yöneldi düşmemek için trabzanlara tutundu ve hemen ordan çıkıp arabasına bindi.