Günler sen istersen de istemesen de zamana itaat ederek hızla yok oluyordum. Üç hafta geçmişti koskoca üç hafta. Ne bir haber alabilmişti ne de konuşmuşlardı. Peki süsen neden bekliyordu onu? Neden onu arayıp haber vermesini istiyordu? Neden ona uzun bir süre olmayacağını söyleyip gitmişti soylemeseydi herşey çok daha kolay olucaktı. O zaman düşünmek zor olmayacaktı. O gün giderken öyle bir bakmıştı ki unutamıyordu. Asker beklemek böyle bişey miydi? Eğer böyle ise durum
gerçekten zordu.Rüzgar=Abla artık kapatmıyacak mıyız kliniği?
Süsen=Sen çık canım ben kapatırım
Rüzgar=Emin misin abla? bekleyebilirim
Süsen=Hadi annen bekler, sen git onu meraklandırmaRüzgar fazla ısrar etmeden çıkar ve süsen yasmini arar.
Yasmin=Ben bu gece geç geleceğim tatlım. Evde yemek var ama istersen dışardan da söyliyebilirsin.
Süsen=Yasmin telefonu ilk açtığımızda "alo" veya "efendim" dememiz gerekmiyor mu?
Yasmin=Şekerim bunların hepsi zaman kaybı
Süsen=Şey aslında ben başka bişey demek için aramıştım
Yasmin=Dinliyorum? Bir sorun yok dimi?
Süsen=bir sorun yok ama biliyorsun Ömer hala gelmedi sende numarası vardı bana atar mısın?
Yasmin=Bende daha ne kadar sabredeceğini düşünüyordum
Süsen=Ne alakaaaa yaaa
Yasmin=neyse tamam hastam geldi ben numarayı sana atarım
Süsen=Tamamm canımm
Yasmin=Enişteye selam söyle güle güleeeeeOflayıp telefonu kapadı. Kısa bir süre sonra gelen numara ile süsen hemen rehbere eklemişti. Eli her seferinde aramak için ekrana gitse de hep vazgeçiyordu. En sonunda cesaretini toplayıp aramıştı. Ne yazık ki ulaşılamıyordu. Morali bozuk telefonun masaya bırakıp ayağa kalkmış. Çantasını alıp tekrar masaya dönüp telefonunu ve anahtarını çantasına attı. Kliniği kapatıp arabasına gitmişti. Kısa sürede eve gelmesiyle hemen duşa girip üzerini değiştirmişti. Yemekler olsa da canı hiçbir şey istemiyordu.
Süsen eli ağzında esnerken telefonu kapatıp komidine bıraktı. Kendini uykuya bırakırken Ömer'i düşünüyordu. Kulağına gelen ses onu uykusunun en güzel yerinde huysuzca mırıldandı. Sesin telefondan geldiğini anlamasıyla tek gözü kapalı eliyle komidini yoklayarak telefonu kavradı. İlk dikkatini çeken saati ikiyi geçiyordu. Ekrandaki yazıyı görmesiyle hızla yerinde doğrulmuştu kapanmadan hemen telefonu açmıştı.
Süsen=Ömer!
Ömer=Süsen iyi misin?
Süsen=Ben iyiyim ne oldu ki
Ömer= beni aramışsın bende başına bişey geldi sandım.. ben seni uyandırdım mı?
Süsen=Haa şey evet uyuyordum sen nasılsın?
Ömer=iyiyim ne için aramıştın?
Süsen=Şey için... Şey rüzgar için ne zaman geleceğini merak etmiş de
Ömer=Hmm demek öyle
Süsen=Evet ne zaman geleceksin? Yani ne diyeyim rüzgara
Ömer=Rüzgara belli olmadığını söyle
Süsen=Ne demek belli değil! Yani en azından süre söyleseydin çocuğa
Ömer=Ne zaman olduğunu bilmiyorum süsen şimdi kapatmam gerekiyor kendine dikkat et ve beni merak etme
Süsen=Ben merak etmiyorum ki rüzgar şey ediyor ay her neyse iyi geceler Ömer
Ömer=iyi geceler