"Oha ya. Bir ben sap kaldım."
Cümlemi bitirdikten sonra Miyeon ve Minnie bana el sallayınca ekledim.
"Bir de Miyeon ve Minnie."
Jennie güldü.
"Jisoo olmasaydı grupça saptık."
"Alkış bana."
Jisoo'nun dediğinden sonra hepimiz onu alkışladık.
"Sizce Chaeyoung'a kim olduğumu söylesem mi? Beni çok merak ettiğini söylüyor."
"Söyle bence."
Miyeon hep direkt açılmanın taraftarıydı. Benim yöntemimi hep saçma bulmuştur.
"Bence biraz daha merak ettir kendini."
"Kız bunalır o zaman. Daha fazla sürdürme bu işi."
Minnie ile Miyeon hep ters fikirliydiler.
"Bir kere birbirinize katılsanız ölmessiniz ya."
Üçümüz Chaeyoung konusunu tartışırken Jennie ve Jisoo'dan hiç ses çıkmayınca onlara döndüm. Keşke dönmeseydim. Görür görmez hemen geri önüme dönünce Miyeon'da baktı.
"Oha ama. Gidin evinizde yapın kardeşim."
Evet, öpüşüyorlardı. Ama normal değildi. Bildiğin vakumluyorlardı.
Miyeon'un bu dediğini duyunca Minnie'de başını zorla telefondan kaldırmıştı. Kaşları kalktı. Sonra geri indi ve telefona bakmaya devam etti.
Uzun süren bu öpüşmenin ardından Jisoo sonunda ayrılınca Jennie bize dönüp kaşlarını çattı.
"Rahatça öpüşemiyoruz da. Bu ne ya?"
"Siz öpüşmüyordunuz yalan söyleme. Birbirinizi yediniz lan bildiğin."
Jennie göz devirdiği anda bir ses duydum. Bu dünyadaki en sevdiğim sesti.
"Selam Jennie. Sen Jisoo'yla sevgili misin?"
Jennie duyduğu sesle bana kısa bir bakış attıktan sonra Chaeyoung'a döndü ve gülümsedi.
"Selam Chaeyoung. Evet sevgiliyiz."
"Sizin adınıza sevindim. Çok yakışıyorsunuz."
Jennie sırıtarak konuştu. İşte şimdi sıçtım.
"Ee Chae. Senin de var mı böyle sevdiğin biri?"
Chaeyoung gülümsedi.
"Hayır yok. Benim pek aram yok aşkla."
İstemsizce yüzüm asıldı.
Chaeyoung bu söylediğinden sonra bize göz gezdirdi. Miyeon, Minnie ve ben. Bakışları bende durdu.
"Selam Lalisa."
"Selam."
Bacaklarım titremeye başladı. Kahretsin. Tam bir aptalım.
Gülümsedi. Kafasını tam çevirecekken anlık cesaretle konuştum.
"Aşkla neden aran yok Chaeyoung?"
Bakışları yeniden beni bulduğunda derin bir nefes aldım.
"Bana göre aşk diye bir şey yok Lalisa. Daha doğrusu yoktu. Son birkaç gündür kendimi aşka inandırmak istiyorum."
"Birisi sayesinde mi?"
Gözlerime baktı birkaç saniye.
"Evet. Birisi sayesinde."
Derin bir nefes verdim. Tam rahatlayacakken yeniden konuştu.
"Gözlerin çok güzelmiş Lalisa. Birinin gözlerine çok benzettim."
Gözlerim kocaman oldu. Normal davranmaya çalıştım ama pek beceremedim. En sonunda zorla konuştum.
"Teşekkür ederim."
Gülümsedi. Sonrada arkasını dönüp gitti.
Kalbim duracakmış gibi hissettim o an. Beni tanıdı mı yoksa? Keşke gözlerimin resmini atmasaydım.
Chaeyoung gözden kaybolduktan sonra Jennie gülerek bana döndü.
"Ne bu hal Lalisa? Gözlerinin güzel olduğunu söylediği için mi bu hale geldin?"
"Bu normal bir iltifat değildi Jennie. Ben ona gözlerimin fotoğrafını atmıştım."
Jisoo eliyle kafasına vurdu. Miyeon ofladı. Minnie tepkisizdi. Jennie konuştu en sonunda.
"Aptalsın sen Lalisa. Net anladı sen olduğunu."
Chaeyoung'un dediği cümleden beri dişlediğim dudağımı en sonunda kanatmıştım.
"Kendi istemişti."
Bu sefer Miyeon konuştu.
"O senin kim olduğunu söylemeni de istiyordu. O zaman yaz şimdi ona. Söyle."
"Tamam ya. Sadece bir hafta daha lazım. Söyleyeceğim ona."
Miyeon tam konuşacakken zilin sesini duydum. Kurtuldum!
Koşar adımlarla okulun içine girdim.
§
Yasasin yeni bolum
Bu fici yazmak cok sariyor
Birde sey soracagim
(G)i-dle hakkinda asiri bilgim yokta
Miyeon Ve Minnie yi de sap birakmamam lazim
Onlari kimle yapayim
Gerci okuyan iki kisi mi ne var
Kim cevaplayavak ki bunu
Okuyucusuz hayat cok zor 😞😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim ~Chaelisa
Fanfiction"Aşka inanmam L" "Neden Chaeyoung" "Aşk insanın kendini mutlu etmek için kendini inandırdığı bir oyundur kısaca yalandır" "Bu fikrini değiştireceğim Chaeyoung" "Göreceğiz L"