Gözlerim yavaş yavaş açıldığında direkt neredeyse üstümde yatan Chaeyoung'a gitmişti. Tam kalkacakken Chaeyoung'ın uyanabileceğini düşünerek geri kalkmamıştım. Sonra da onu izlemeye başlamıştım.
Şaka gibi geliyordu herşey. Önceden sadece arkadaşlarıma onu ne kadar sevdiğimi anlatabildiğim kızla şuan aynı yatakta yatıyordum. Acaba o da beni seviyor muydu? Bana davranışlarının başka açıklaması olamazdı ama yinede beni sevebileceğine inanmıyordum.
İyi ki Jennie'yi dinlemişim.
-
Chaeyoung'ı uyandırmadan kalkmaya çalışmıştım ve şuan mutfakta bize kahvaltı hazırlıyorum.
Yani hazırlamaya çalışıyorum.
Tabi yapabileceğim en iyi şey olarak pankek yapmaya karar vermiştim.
Pankekleri yapıp masayı hazırladığımda Chaeyoung dağınık saçlarıyla mutfağa girmişti. Beni görünce gülümsedi.
"Bir an gittin sandım."
Gülümsedim.
"istesem de yapamam. Sen uyurken yanından kalkmak bile çok zor oldu."
Gözleri büyüdü.
"Üstünde falan mıydım? Özür dilerim. Biraz deli yatıyorum da."
Kafamı iki yana salladım.
"Sorun değil. Hadi gel kahvaltı yapalım."
Birlikte masaya oturduk. Chaeyoung mutlu görünüyordu.
"Pankek sever misin?"
"Çok."
"Ye o zaman. Beğenecek misin merak ediyorum."
Başını sallayıp bir lokma aldı. Beğenmiş gibi gözüküyordu. Ağzındakini bitirdikten sonra konuştu.
"Çok güzel olmuş. Eline sağlık."
Gözleri parlıyordu. Sanırım gerçekten beğenmişti.
"Beğenmene sevindim. İstediğin zaman yaparım."
"Sanırım her sabah yapman gerekiyor."
Bu dediğine şaşırdım.
"Bunun için birlikte yaşamamız gerekir ama."
"Biliyorum. Bana uyar."
Gözlerim kocaman oldu. Muhtemelen şaka yapıyordur diye düşünüp çok takmadım ama. Zaten gözü pankeklerdeydi.
"Sende yesene."
Tabağıma bir kaç tane alıp ağzıma bir lokma aldım. Gerçekten güzel olmuştu.
"Güzelmiş gerçekten."
Ağzımda yemek olduğundan düzgün konuşamamıştım. Beni duyunca güldü. Sonra kafasını pankekten kaldırıp bana baktı.
"Çok tatlısın."
Ben şaşkınlıktan kaskatı kesilmişken o hâlâ gülümseyerek bana bakıyordu. Bir süre baktıktan sonra geri yemeğine döndü. Bende kendimi zorlayarak cevap verdim.
"Sen daha çok."
Tam çatalı ağzına uzatırken dediğimi duyunca şaşkınlıkla bana baktı. Gülümsedi.
"Chaeyoung."
Sesim biraz fazla ciddi çıkmıştı sanırım. Ama çok umursamayıp konuşmaya devam ettim.
"Hoşlandığın biri var mı?"
Kaşlarını çattı.
"Neden soruyorsun?"
"Var mı?"
Bir süre düşündükten sonra gülümsedi.
"Var."
"Kim?"
Heyecanla sormuştum. Sen demesini bekliyordum.
"Şuan sana söylemeli miyim emin değilim."
"Söyleyebilirsin. Kimseye söylemem."
"Sorunda bu ya. Asıl senin öğrenmemen gerekir."
Sessiz söylemişti ama net bir şekilde duymuştum. Tabii ki o kadar aptal değildim.
"Neden benim öğrenmemem gerekir? Yoksa o ben miyim?"
Şakaya vurar gibi söylemiştim ama ciddiydim. Pes etmiş gibi yeniden gözlerini bana çevirdiğinde bana yaklaşmaya başladı. Bacaklarım titriyordu, yine.
"Chaeyoung, n-ne yap-"
"Biliyorsun değil mi?"
"Neyi?"
Derin bir nefes verip geri uzaklaştı.
"Hoşlandığım kişinin sen olduğunu."
Tamam, biliyordum ama ağzından duymak çok garip olmuştu.
"Şaşırmış gibi yapma."
"Sadece ağzından duymak garip oldu."
"Ee. Birşey yapmayacak mısın? İlanı aşktı bu."
"Az önce yaptığın şeyi tekrar yap."
"Neyi? Yaklaşayım mı?"
Başımı yavaşça salladığımda yeniden yaklaşmaya başladı. Olması gereken konuma geldiğinde bende yaklaşıp dudaklarımızı birleştirdim. Gözlerimi kapattığım için tepkisini göremiyordum ama o da karşılık vermeye başladığında anlamıştım.
Dudaklarımızın birbirine değmesi çok hoşuma gitmişti. Sanırım onun da. Ve ben bu dudaklardan asla kopamazdım artık.
§
Yeeee
Bence guzel oldu ya
Bolum atmayali bir haftayi gecmis inanamiyorum 😱
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anonim ~Chaelisa
Fanfiction"Aşka inanmam L" "Neden Chaeyoung" "Aşk insanın kendini mutlu etmek için kendini inandırdığı bir oyundur kısaca yalandır" "Bu fikrini değiştireceğim Chaeyoung" "Göreceğiz L"