First Class Lawyer (BL) Novel 2

Bölüm 200

O öğleden sonra, bazı insanlar Yan Suizhi'nin gerçek mi yoksa sahte mi olduğunu tartışan yazılar yazarken, Yıldızlararası Veraset Dairesi bir kamu duyurusu yayınladı.

Üzerinde açıkça belirtilmişti:

Müteveffanın kimliğinin doğrulandığı ve kendisine ait olduğunun teyit edildiği ilan olunur.

Ölüm ilanı resmi olarak geri çekilmiş ve terekenin tasfiyesi sona erdirilmiştir. Bay Yan Suizhi'nin talebi üzerine, terekenin dağıtılan kısmı herhangi bir iptal, tazminat veya ek prosedür olmaksızın yürürlükte kalacaktır.

Yıldızlararası Veraset Dairesi, tek bir yanlış adımın karşı tarafın yoksulluğa ve yıkıma düşmesine neden olabileceği korkutucu bir yerdi. Bu nedenle, görevlilerin yanlış kimlikleri önlemek için dokuz seviyeli kimlik doğrulama sistemine sahip olduğu bilinen bir gerçekti; bu paranoya, ittifakın maksimum güvenlikli binalarıyla aynı seviyedeydi.

Eğer onlar bile kimliğinin su götürmez olduğunu iddia ettiyse, o zaman ortaya atılacak herhangi bir iftira ancak kötü niyetli bir yerden gelebilirdi.

Bu nedenle, açıklamanın ardından tüm dedikodu tacirleri susturuldu.

Bu resmi damgayla desteklenen medya kuruluşları bir anda tüm çekincelerini yitirdi ve bir dekanın ölümden dirildiği efsanesini şiirsel bir dille anlatmaya başladı.

Dün geceden ertesi sabaha kadar geçen sürede, Genç Usta Joe'nun tanık olduğu üzere internetteki genel durum buydu.

Neredeyse her platformda aynı manşet, blok harflerle "Maze Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Yan Suizhi'nin kimliği doğrulandı" ve "Taklit iddiaları tamamen düzmece!" şeklindeydi.

Bunun ardından çeşitli spekülasyonlar ortaya atıldı. Örneğin, patlamada tam olarak ne oldu? Yan Suizhi nasıl hayatta kaldı? Neden bir süreliğine stajyer kılığına girdi?

Bazıları daha da saparak, örneğin dağıtılan tüm malların nereye gittiğini tartıştı. Hak sahipleri kimlerdi?

Hatta Yan Suizhi'nin mirasının ne kadar büyük olduğuna dair bir analiz bile vardı.

Örneğin, 'Yan Suizhi'nin eski hukuk bürosu Nan Lu sevinçten havalara uçuyor' ve 'Maze Üniversitesi de sevinçten havalara uçuyor, Yan Suizhi'nin portresini merhumun Şeref Salonu'ndan bir gecede eski yerine taşıyor'.

Tüm bunlar Joe'nun yüzüne çarptı ve şaşkınlıkla dilini şaklatmaktan kendini alamadı. "Akılsız koyunlar, hepsi de. Daha birkaç saat önce dekanın taklit edildiğine inanmış, masallar uyduran insanlar vardı, bir de şimdi hallerine bakın. Sanki dekan hiç yanlış yapamazmış gibi."

Eunice, ekranına göz ucuyla bakarak, "Bunu ciddiye mi alıyorsun? Bu tepkiler beklenen tepkiler değil mi? İşin içinde olan iki kişi çok sakin. Birinin umurunda değil, diğeri ise... yani trollük mü yapıyor?"

"Bunu biliyorum, ciddiye almıyorum. Dekanın bir internet trolüne dönüşmesini izlerken eğleniyorum," dedi küçük Genç Efendi Joe.

Ekranları kapattı ve dışarıdaki hava durumuna baktı. Sonra saate baktı ve Eunice'e, "Ke Jin'le birlikte şehir bahçesine gidiyorum," dedi.

"Avukat Gu'nun evine mi? Orası gazetecilerle dolu olmaz mı? Ke Jin iyi olacak mı?" Eunice sordu.

"Birkaç gazeteciyi görünce bunalmayacak kadar iyileşti." Bu konu açıldığında Joe'nun yüzü parladı.

Eunice gülmek istedi. "Bunu kaldırabilecek tek kişi o iken neden gururla şişiniyorsun? Ama hafızası hâlâ zayıf değil mi? Gerçekten iyi mi?"

Joe, "Uyanır uyanmaz, daha ne olup bittiğini anlamadan, dekanın dirildiği haberini gördü. Karışıklığı boş ver, şehir bahçesine gitmezse daha kötü olacak."