First Class Lawyer (BL) Novel 2

Bölüm 209

Mahkeme içi inceleme, ittifak hukuku mahkemelerinde genellikle savcılığın güvenilirliği sorgulandığında kullanılan bir prosedürdü. Genellikle tartışmalı kanıtlar yerinde teste tabi tutulur, böylece yargıç ve jüri sonuca kendi gözleriyle tanıklık ederek tüm şüpheleri ortadan kaldırabilirdi.

Genellikle iddia makamı bu süreçten geçmekten memnuniyet duyardı. Ne de olsa kanıtı kurşun geçirmez hale getirebileceklerse, neden olmasın?

Yine de vakaların çoğunda bu kadar ileri gidilemezdi.

Ancak ittifak genelinde sayısız gözün şu anda bu davayı izlediği düşünülürse, ihtiyatlı olmak akıllıca olurdu.

"Kurbanın kıyafetlerinden alınan vücut sıvısı örneğini daha önce sunmuştuk ve Davalı Lee'nin de duruşmadan önce tıbbi muayene yaptırmış olması gerekirdi. Bunları mahkemede karşılaştırabiliriz."

Yargıç bunu kısa bir süre düşündükten sonra başıyla onayladı.

Bununla birlikte, Spring Ivy Group tarafından De Carma Yüksek Mahkemesi'ne hediye edilen genetik ekipman üç dakika sonra devreye girdi.

Makine mübaşir tarafından çalıştırıldı ve kontroller savcılık ve savunma masalarına bağlandı.

Müfettiş Hunter, herkesin gözü önünde, adliyenin delil deposundan daha önce teslim edilen vücut sıvısı örneğini aldı ve makineye yerleştirdi. Ayrıca Horace Lee'nin duruşma öncesi tıbbi muayenesinden aldığı örneği de analiz cihazına yerleştirdi.

Bu makine gerçekten de günümüz teknolojisinin bir harikasıydı. Bunun gibi bire bir karşılaştırmalar onun için çocuk oyuncağıydı; ilerleme çubuğu hızla hareket ediyordu.

Tek yapması gereken göz kırpmaktı ve eşleşme sonucu holografik ekranda görüntülendi.

Vücut sıvısı örneği verileri solda, Horace Lee'nin verileri ise sağdaydı.

İlk iki satır kan hücresi sayısı gibi başka verilerden oluşuyordu. Bu satırlardaki farklılıklar normaldi; sonuçta, aynı kişi uzun bir süre boyunca ölçüldüğünde verilerde küçük farklılıklar olabilirdi.

Aşağıdaki satırlar ilaç etkileşimleriyle ilgiliydi.

Savcılık tarafından sunulan vücut sıvılarında çok az ilaç kalıntısı vardı; sadece iki eser miktarda BHd3 ve az miktarda JT14.

Horace Lee'nin raporunda ise, kendisine çok sayıda ilaç verilen hastaneden doğrudan geldiği için çok sayıda ilaç kalıntısı vardı. İki satırda da JT14'ün adı geçmekte ancak BHd3'ün adı geçmemektedir.

Gu Yan bakışlarını kaçırdı ama diğerleri bunu anlamadı bile çünkü bunlar önemli değildi.

Herkesin gözü, genler açısından karşılaştırmalı veriler olan son sütuna odaklanmış durumdaydı.

Sol ve sağ taraftaki genetik veriler kırmızı ile işaretlenmiştir ve sonuçlar dört büyük karakterle gösterilir:

Tam eşleşme.

Bu sonucu gören müfettiş çenesini kaldırdı ve elini Gu Yan'a açtı: "Sonuç çıktı. Şüpheli bir şey var mı? Yoktu."

Avukat Gaunt da parlıyordu.

Tam ayağa kalkıp konuşmasını bitirmek üzereydi ki Gu Yan'ın bakışlarını holografik ekrandan kaçırarak tanık kürsüsüne doğru çevirdiğini gördü. "Sonuçlar tam bir eşleşme olduğunu gösteriyor."

Müfettiş Hunter, "Evet, birebir eşleşme! Bu, her iki taraftaki genetik verilerin tek bir tutarsızlık olmadan eşleştiği anlamına geliyor. Vücut sıvısı örneğinin Horace Lee'ye ait olduğu %100 doğrulandı, hiçbir sorun yok."