bolumu yazarken daha cok bu sarkıyı dınledım bunu dınlerken okuyabılırsınız ıyı okumalarr
Saat on ikiyi geçmişti. Ama ne ben uyuyordum nede yaşıyordum. Hiç bir şey yapmadan tavana baktım. Yarın okul açılıyordu.
Son senemdi ama, onu bırakıp gitmek istemediğim son senemdi. Yaz tatili boyunca onu sevgilisiyle uzaktan izledim. Bir kez bile yanına gidemedim. Korktum. Beni tanımayan birine aşık olmak kadar acı verici bir şey olmamıştır bu hayatta. Sahi neden korkuyordum? Beni reddetmesi mi? Umrumda bile değil. Beni reddedebilir bu çok doğal bir şey. Kendi ailesi bile ona değer vermeyen birini kim sever ki? Ben sevemezdim, onu üzeceğim diye çok korkardım. Onun gibi umursamazdım.
Berbat birisiydim.
Herkes benim iyi biri gibiymişim gibi düşünüyor, ama yanlış. Böyle düşünmeleri yanlış benim neler yaşadığımı bilmiyorlar. Aile içi kavgalar, depresyon, sinir problemlerı ve uykusuzluk. Bunlar ile savaşmak çok zor, bazen düşünüyorum ölürsem geçecek mi? Sanmıyorum. Benim gibi şanssız birisi için bu ımkansız bir şey.
İnsanlar nasıl hiç bir şey yokmuş gibi eğlenebiliyor? Bende sorunlarımı unutmak istiyorum, umursamamak istiyorum. Ama beceriksizim. Okulumdakikler sadece yüzüm için seviyor beni. Yüzüm olmasa bu okulda bir hiçim ve zengin olmak dışında.
"çok yakışıklısın, sen dünyanın en yakışıklı insanısın, ah neden bu kadar iyi olmak zorunda, ondan cidden hoslanıyorum." gibi yapmacık bir kaç sözlerden bazıları.
Herkes cidden yapmacık geliyordu o hariç.
FLASHBACK
Her gün oldğu gibi okulda bizimkilerle kantinde oturup konuşuyorduk. Yanımıza mirae'nin gelmesiyle bakıslarımız ona doğru dönmüştü. Arkasında ondan bir kaç santim uzun olan bir çocuk vaddı. Diğerleri mirae ile konuşurken ben ona doğru bakıyordum. Saçları altın sarısı gibiydi. Saç uçlarında olan beyazlıklar onu daha zarif gösteriyordu. Üstünde bizimkilerden biraz daha farklı bir forma vardı. Ona baktığımı fark edince gözlerim başka taraflara gitti.
Hassiktir az önce ne olmustu?
Ben ondan utanmışmıydım? Onun benden utanması gerekirken ben utanmıştım.
"Eee Hee sen bu konu hakkında ne düşünüyorsun?"
"Hm? Hangi konu?"
"Ohooo bu bizi hiç dinlememiş ki. Diyorum ki, rikiyi dans klubune yazdırmama yardım eder misin?"
"Neden ben yardım ediyorum? Gidip kendisi hocaya söyleyebilir. Bir ağzı var,dilide var kendisi söyleyebilir."
Yüzüme doğru yaklaşıp kulağıma fısıldamaya basladı.
"Heeseung. Riki konusamıyor bir tür travması var, sen ne saçmalıyorsun kendine gel!"
"Mirae kendine gel ve bana bağırma!Bana söylememeniz sizin suçunuz. Aptal sevgilinide alıp git burdan. O umrumda bile değil."
FLASHBACK END
Umrumaydı.
O deli gibi umrumdaydı.
Ben ise şuan deli gibi pişmandım.
O şuan dans klübü'nün lideri, bense onu uzaktan izleyen bir aptal.
içime hiç sinmedi gece gece bolum yazmak biraz iyi geldi hiç uykum yoktu bilgisayarda yb yazmak çok zor gelıyor neysekı yarın telefonu bı tamire goturucem inşallah yarın bı duzelır betimleme yapmaya çalıstım ama buyuk ıhtımal yapamadım pcden yazdıgım ıcın belkı kotu olabılır yazım hatalarım olaboılır kusura bakmayınn bölüm gecikmesi olab,ilir daha projecte yazıcam daha doğrusu devam ettırıcem ardından taslağa bıraktığım fıclerde bolum bırıktırmeye calısıcam ve yıne duzenlemeden atıyorumm