Biraz heyecanlıyım ben, bu yazdığım ilk hikaye değil çok hikaye yazdım. Bir ikisinide paylaşmışlığım olmuştur. Neyse hiç uzatmadan hikayeye geçelim.
İlk okuma tarihinizi yazın bakalım...
Hikaye...
"Küçük şeytan gene ne istiyorsun?"
Ona böyle hitap ederdim. Ben Mine Ünal. Şuan ise canım arkadaşımla yaptığım herzamanki gibi gece konuşması.
"Hadi ama sadece spagetti istemiştim senden!"
Hep böyle kızarmış gibi davranırdı. Ama kızmazdı...
"Benim küçük şeytanım gecenin köründe hamile kadınlar gibi canı neden! Spagetti çekti ki?"
Vazgeçmezdi illaki bana yaptıracaktı. Sadece makarnayı güzel yapardım. Oda tek yaptığım şey sosuydu.
"Ben o ballı bollu olan soslu makarnayı istiyorum, ama spagetti olucak! Hemen şimdi yap hadi lütfen!?"
Allah'ım keşke birinin ona evde spagetti olmadığını söyleye bilirmi! Gecenin iki buçuğunda ben nerden bulucam açık marketi.
"Şeytanım bitanecik şeytanım ben bu saatte açık market nerden buluyum hem evdekiler benim olmadığımı görürlerse ne derler!?"
Aile diyemezdim. Ailem ne der diyemezdim. Onun bir ailesi yokken benim ailem izin vermez diyemezdim. Defne... Benim arkadaşım değil kardeşim. Ailesini 10 yaşında kaybetti. Babası beyin kanserine yakalanmış ve annesine siddet uyguladığı için annesi daha fazla dayanamayarak vefat etmiş. Babasıda zaten annesinin ölümünden sonra ona edilen hakaretler sonucunda hastaneye kaldırılmış ama beyin kanseri olduğu bilinmediği için verilen ilk doz ilaçta ölmüş.
Çok acı birşey, 6 yaşından beridir arkadaştık. Ama o 10 yaşında yetimhaneye verilmiş. Akrabası çoktu ama kimse ona bakmak istememiş. Aslında babam onu evlatlık olarak alacaktı ama kendisi istemedi.
"Bak bir market buldum 7/24 saat açıkmış ordan al hadi..."
Fikrini asla değiştirmeyecekti.
"Tamam tamam alıcam konumu yolla alıp eve gelir yaparım. Sonrada sizin yangın merdivenlerinde buluşuruz."
Gülerek kapatması bile bana hediyeydi. Annem annesi, babam babası olmuş bense can kardeşi olmuştum. Tabi annem kızardı yetimhane yerine burda sıcacık bir şekilde yaşayacaktı ama istemiyordu. Yük olmak istemiyordu ve bu durum ben ile ailemin canını sıkıyordu. Ama böylede güzeldi. Mutluydu ya o bana yetiyordu.
Gelen konum bilgisi ile harekete geçmiş pembe puflarımı çıkartıp spor ayakkabıları giymiştim. Pijamalarımı hiç çıkartamazdım. Üzerime Defne'den çaldığım beyaz hırkayı giyip anahtarları alıp telefonumun arkasına sıkıştırdığım parayla çıktım evden.
Bu market baya bir uzaktaydı. Yürü Mine yürü! Ara sokaktan geçmem lazımdı market için. Ve ben ara sokaklardan nefret ederdim. Karanlık hani neysede burada sarhoş olan çok kişiydi ve bişey yapmalarından korkuyordum.
"Of be şu güzelliğe bak be!" Sensin güzellik! Buldum belamı çok şükür bugünde! "Hadi ama nazlı kız alt tarafı eğlenicez." Bak bak hobba! Dememek için zor tutuyordum kendimi. Yavhu ben makarna için çıktım eğlenmek istesem eğlenceyi Defne'de bulurdum. "Hadi kardeş hadi! Benden sana ekmek çıkmaz!" Önümde durmuş ve arkasına bakıp eliyle bir hareket yapmıştı. Yanına gelen iki kişi ile aklıma birden üçlü ve güçlü geldi. "Bak güzellik sende eğleniceksin hadi naz yapma gel." Elini uzatması ile bileğini tutup ters çevirip ittim. Bunu yapmamla acıyla inleyip geriye gitmiş ve bileğini tutmuştu. Diğer ikisi birden beni tutunca bağırmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENÇLİK KARNAVALI
HumorHerşey o gün başlamıştı. Defne'nin canı spagetti çekince Mine hiç düşünmeden gecenin karanlığında açık bir market bulmak istemesi ile başladı. Belaların kraliçesi olan Mine başına geleceklerden habersiz bir şekilde yolda ilerlerken olan oldu. Mine'n...