~DERİNLİK~

11 5 4
                                    

Bugün o lanet alarm sesini duymadığım için mutluyum bugün okula değil kliniğe gidecektim. Annem beni sabah bol öpücüklerle uyandırdı ilk defa ve bugün hiç rüya görmemiştim uzun bir aradan sonra hiç bu kadar enerjili uyanmamıştım telefonuma bugün o tuhaf mesajlarda gelmemişti. Dün ki yaşanan olayları unutmaya çalılıcam ve hepsini bir rüyadan sayıcam...
Kahvaltımı yaptım ve dolabımda bayadır gitmediğim kırmızı elbisemi giydim. Babam bu elbiseyi beyaz tenime ve ela gözlerime çok yakıştırırdı...
Annemle kliniğin yolunu tuttuk
Doktorun dediği adrese gelmiştik şehirden ve ormanlık bir yerdeydi yalan yok beni biraz ürkütmüştü.
*
Annemle hemen içeri girdik ve girişte danışman vardı bize sıra verdi ve doktor adını verdi. Kağıdıma baktım üstünde "Ilgın Zaros" Yazıyordu çok tuhaf bir adı vardı acaba kendisi nasıl biriydi merak etmiştim...
Annemi önce odaya almak istediler annem otuz dakikaya çıkmıştı annem çıktığında
-Asya her şeyi anlat kızım o sana yardımcı olucak.
Diye tembih etti. Odaya gitmek için kapıya yaklaştım ve kendi içimde "Görelim bakalım Ilgın beyi" Kapıyı açtım ve içeriye girdim.
**
Odaya girer girmez ilk dikkatimi çeken şey doktorun boyu olmuştu beyaz tenli ve ela gözlü biriydi çok tuhaf bir yüzü vardı soğuk ve donuk.
Uzun uzun inceledikten sonra bana elleriyle otur işareti yaptı insan bir hoşgeldin der ama dağ ayısı diye söylendim hiç yüzüme bakmayarak kağıtlarla ilgileniyordu. Ben ise O'nun konuşmasını bekliyor ve inceliyordum bir insan nasıl bu kadar kusursuz olabilirdi .
Kafasını kaldırdı ve bana baktı

Ilgın: Hoşgeldin Asya sonunda görüştük seninle

Nasıl olabilirdi bu sesi tanıyorum evet evet bu sesi çok iyi biliyordum bu ses rüyama gelen o lanet fısıldamalara çok benziyordu kendi içimde "Saçmalama Asya sen uyduruyorsun" diye söyleniyordum.

Ilgın : bir sorun mu var küçük hanım?

Asya: Şeyy hayır hoşbuldum sadece başım ağrıyor

Ilgın: Uykusuzluktan ve çok düşünmekten

*Nasıl olabilirdi bu adamın sesi o sesti durmadan kafamda susmayan ses
Gözlerini bana dikmişti bir saniye bile kırpmadan bakıyordu çekiniyordum ve şaşkındım... Neler yaşadığımı sordu ve O'na herşeyi korkmadan anlatmam gerektiğini söyledi. O kadar derin bakıyordu ki dilimi yutmuştum resmen

Asya: "kaç gündür sürekli kötü rüyalar görüyorum rüyama bir adam geliyor ve fısıldıyor sürekli" Diye herşeyi baştan anlattım
O sadece gözlerime bakarak sırıttı ve şöyle dedi "Kafayımı yedin demiycem merak etme" Diyerek kahkaha attı Tanrım bu adam gerçekten o adamdı sanki...
Ve sonra şöyle dedi;
-Asyacım bu normal birşey kâbus görüyorsun sadece ve bunları çok düşündüğün için bilinçaltında kalıyor o yüzden tekrar tekrar yaşıyorsun.

Sonra ise gözlerimin içine bakarak "Başka bişey yaşamadın mı?" Diye sordu
O ana geri dönmüştüm sanki uzun bir dalmaktan sonra "hayır yaşamadım" diye cevapladım. Ama o inanmamış gözlerle " Peki daha çok zamanımız var" Diyip gülümsedi.
Sonra ise bana bir uyku ilacı yazdığını ve her akşam yatmadan önce duş almamı üstelik yaşadığım olayları kimseye anlatmamamı istedi çok tuhaftı neden böyle bişey istedi ki benden?
Ilgın: yarın yine aynı saatte bekliyor olacağım seni sakın geç kalma küçük hanım
Diyerek gözlerini gözlerime dikti ben geveleyerek
- Peki doktor bey
Diyerek odadan çıktım. Çok tuhaf hisler içindeyim.Annem nasıl geçtiğini sordu bende "iyi geçti annecim" Diye yanıtladım
Eve geçtim ve üstümü değiştirip yemeğe oturduk  yemekten hemen sonra duşa girmek istemiyordum çünkü korkuyordum.
Annem benimle beraber duşa girmek istediğini söyledi en son on bir yaşındayken benle duşa girerdi açıkcası üzülmüştüm nasıl bu hâle geldim  duşa bile giremiyordum tek başıma.
Çok tuhaf ama bu sefer normal bir duş alıp üstümü giyip uyku ilacımı aldım ve kendimi uykunun kollarına attım.

Tırtıllarım yorum ve vote atmayı unutmayın :)

~DERİNLİK~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin