36. Bölüm Sonrası...
--------------------------------------------------------------
Sevdiğim adam gözlerim önünde benim yüzümden vuruldu. Hemde bunu o Tarık denen Şerefsiz yapmıştı Ferit'i dizlerimin üzerine yatırmıştım. Bana sadece "Seyran ağlama ağlama,üşüyorum" Demişti ben ise onun böyle demesiyle "üşüme üşüme ben buradayım" Diyerek kendi ceketimi çıkartıp üzerine örttüm, Ferit'in yavaş yavaş gözleri kapanıyordu ama benim elimden hiç bir şey gelmiyordu sadece "yardım edin" Diye bağırıyor ve ciğerim çıkarmışcasına ağlıyordum. "FERİTTT" Diye bağırarak rüyamdan uyanmıştım aslında buna rüya denmez tam bir kâbustu halam bağırmam ile yanıma gelmişti.
"Seyrann kızım ne oldu"
"Hala Ferit..."
"Ne olmuş söylesene"
"Rüyamda Tarık Ferit'i vuruyordu" Bunu dile getirmekte bile o kadar zorluk çekiyordum ki ve hâlâ ağlamaya devam ediyordum.
"Ağlama kızım bir şey yok"
" Hala ben ona bir şey olursa yaşayamam"
" Şşş sus kız ağızından yel alsın Allah'ın izniyle öyle bir şey olmaz, hadi git sende hazırlan ben baktım Tarık'ın adamlarıda kendide yok "
"Tamam hala"
Halamın demesiyle hemen hazırlanmaya başladım. Çünkü gün aymadan konağın bir aşağı sokağında olmam lazımdı eğer yetişemezsem veya gitmezsem Ferit bana "konağa gelir ve seni alırım" Demişti. Hemen üzerime mavi uzun bir elbise ve siyah kot ceket giydim ve çantama cüzdanımı kimliğimi koydum, telefonum ise hâlâ babamdaydı Ferit ile felan konuşursam diye vermemişti. Çantamıda alıp halamın yanına gittim
"hâlâ kendine çok dikkat et olur mu? "
"Tamam kızım sende dikkat et beni aramayı ihmal etme"
"Tamam tamam ararım, çok teşekkür ederim, görüşürüz"
"Görüşürüz kızım"
Halama el sallayıp kapıdan dışarıya çıktım etrafta kimse yoktu ama yinede dikkatli olmakta fayda var düşüncesi ile hızlı adımlarla buluşacağımız yere doğru ilerledim. Geldiğimde karşımda bol, hafif iç gösteren gömleği ve her zamanki siyah bol pantolonu ile tüm yakışıklılıyla karşımda duruyordu. Yanına doğru koştum ve hemen sarıldım kokusunu içime öyle bir çektim ki sanki yıllardır görüşmüyorduk. Ensesine bir buse kondurup ayrıldım "Ferit hemen gidelim mi buradan"
"Tamam bir tanem sakin ol gideceğiz" Dedi ve dudağıma buse kondurdu ve elimden tuttu ve arabaya doğru ilerledik. "Buyurun prenses" Diyerek kapımı açtı ben arabaya binince kapımı kapatıp kendi de arabanın ön tarafından yürüyerek şoför koltuğuna doğru ilerledi ve kapısını açıp oturdu. Ellerimi avuçlarının arasına alıp öperek "bak sevgilim bizi kimse ayıramadı"