IV

749 45 6
                                    

Birlikte ayakkabılarımızı çıkarıp arabaya koyduk ve sahile doğru yürüdük. Bir elime elbisemi tutarken diğer elimi Ferit tutuyordu.

"Seyran sen bu ölüdenizin hikâyesini biliyor musun?"

"Hayır bilmiyorum, anlatsana"

"Efsaneye göre, eski çağlarda Fethiye'den geçen gemiler açıkta demirler ve içme suyu almak üzere kıyıya sandalla çıkarlarmış. Bir gün yaşlı bir kaptanın genç ve yakışıklı oğlu su almak için koya çıktığında güzel mi güzel Belcekız'ı görmüş. Görür görmezde vurulmuş. Kızın yüreğine de ateş düşürmüş. Fakat delikanlı suyu alıp dönmek zorundaymış. Gemi uzaklaşıp gitmiş. Belcekız o tarihten sonra hep kıyıyı ve sevdiğini beklemiş. Delikanlı da geminin tekrar bu köyden geçmesini... Her geçişte su almaya gelirmiş. Gide gele sevdalanmış olan gençler hasretle bir gün gemi köyden geçerken fırtına patlamış. Genç, babasına burada korunaklı, havuz gibi bir koy olduğunu söylemiş. Fakat babası oğlunun sevgilisini görmek uğruna gemiyi parçalamayı göze aldığını sanmış. Dalgalarla birlikte kavga da büyümüş ve baba, gemi tam kayalıklara çarpacakken, oğlunu bir kürek darbesiyle denize atmış ve dümenin yanına gitmiş. Daha sonra çarşaf gibi koyu görmüş. Oğlu oracıkta, kayalıklarda can vermiş. Kayalıkların üzerinde sevdiğini bekleyen Belcekız da kendini kayalardan atıp intihar etmiş. İşte o gündür bu gündür kızın öldüğü yere Belcekız, oğlanın öldüğü yere Ölüdeniz denir. (Alıntı) Sevgilim tıpkı bizim hikayemiz gibi ama sadece bir farkla biz çok mutlu olacağız peki sen benimle evlenir misin? "

Ferit dizlerinin üzerine çökmüş bana evlenme teklifi etmişti hemde bizim birlikte tasarladığımız yüzükle, bu ölüdenizin hikayesi ve tasarladığımız yüzük her detayı çok güzeldi bu güzellik beni o kadar duygulandırmıştı ki Ferit'e bir kez daha aşık olmuştum. Ferit'e doğru elimi uzatarak

"EVETTT" Dedim, dememle herkes bizi alkışlamaya başladı.
Ferit parmağıma yüzüğü taktı ve ayağa kalktı. Dudağından uzunca öptüm geri ayrılarak sarıldım ve boynuna öpücükler bıraktım. El ele tutuştuk ve  plajdan ayrılarak eve gittik ama kapıyı açacağım sırada Ferit ellerini gözüme getirerek kapattı.

"Ferit ne yapıyorsun kapıyı açacağım"

"Sana bir süprizim daha var"

Hiç bir şey demeden sadece gülümsedim. Ferit bir eli ile gözümü kapatırken bir eli ile de kapıyı açmaya çalışıyordu, en sonunda artık kapıyı açtığında arkama geçti ve gözümü kapatmaya devam etti. Gözümü açtığında bahçedeydik her taraf süslenmişti ışıklar çiçekler balonlar vardı kafamı sağa tarafa doğru dönderdiğimde karşımda Gülgün Anne, Orhan baba , Asuman, Abidin Abi vardı. Gülgün anne yanıma gelerek "hadi kızım gel hazırlanalım hadi " Dedi ama ben ilk başta ne olduğunu anlamamıştım taki bizi bekleyen nikah memurunu görene kadar, içimi bir mutluluk kaplmıştı Çünkü bu sefer sevdiğim adamla evlenecektim. Gülgün anneye tamam anlamında  kafamı salladım ve birlikte yatak odasına geçtik. Kapıyı açtığımda karşımda ip askılı, dekolteli,kabarık bir gelinlik vardı.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
||Nefha|| Yalı ÇapkınıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin