Şarkı:
Rehber - Sorgu
In Essence - Ka$tro
Black Out Days - Phantogram
In The End (Mellen Gi Remix) - Tommee Profitt, Fleurie, Mellen Gi
Far From Home (The Raven) - Sam TinneszⒶ
"Neler oluyor?" Bu gergin, sessiz ortamda güçsüz sesim kolaylıkla duyulmuştu.
Tony Bucky'i söyleyeceği şey yüzünden durdurmaya çalışıyordu ama neden?
Bucky Tony'e rağmen bana döndü ve olabildiğince kontrollü bi sesle konuşmaya başladı:"Hydra... Senin üzerinde deney yapmış Mia. Yakın zaman önce."
Ⓐ
Donakaldım. Tony elini başına götürüp kendi etrafında dolanmaya başladı.
Ben ise anlamaya çalışıyordum. Nasıl olabilirdi? Olamazdı ki. Olsaydı hatırladım. Çok saçmaydı."Bu..." Güldüm hafifçe. Dudaklarımı ıslattım. "Bu çok saçma." dedim başımı iki yana sallayarak.
Bucky bana doğru bir adım yaklaştı.
"Tam sen kuleye gelmeden önce olmuş bu. Bir şekilde oradan kurtuldun, ama hatırlamıyorsun, değil mi?" diye devam etti. Korkmamı istemiyor gibi dikkatli konuşuyordu.Hiçbir şey söyleyemedim. Beynim durmuş gibiydi. Sanki bir anda kapatmıştı kendini, sindirmeye çalışıyordu ama bir anda çok fazla gelmişti. Deney mi yapılmıştı? Hydra? Hepsi...
Gözlerimi yumup Tony'e döndüm. O hiç şaşırmamıştı. Hatta bulunduğu durumdan oldukça rahatsız görünüyordu. Anlamıyordum.
"Sen biliyordun." dedi Bucky, çözmüş gibi. Tony durdu.
Ona kafa karışıklığıyla baktım. Olamazdı ki. Tony böyle bir şeyi benden saklamazdı.
"Sadece seni korumak istedim." dedi kısık sesiyle. Biliyordu..
Dünyam başıma yıkıldı.
"Dosya tamamlanmadan Yenilmezler baskın yaptı ve o üssü de çökertti. Sen de kurtuldun." diye bir şeyler söylüyordu Bucky ama artık duyamıyordum. İhanetin sebep olduğu bir şok etkisi vardı üzerimde. Her şey boğuklaşmıştı şimdi.
Tam da her şeyi toparlamışken...Başımı yana çevirip Bruce'a baktım. Göz göze geldiğimizde başını önüne eğdi. Biliyordu.
Başımı iki yana salladım.
"Bunu benden nasıl saklarsınız?" dedim içime kaçmış sesimle. "Başından beri yaptığınız her şey... Her test, her kontrol, her tedavi, hepsi..." Elimi ağzıma götürdüm ve başımı yana çevirdim. Çok fazlaydı. Çok fazlaydı.
Merdivenlerden Nat indi. Nat... O olurdu benim yanımda. Bana hak verirdi o.
Beni görmedi. Topluluğa kısa bir göz değdirip Tony'e döndü direkt. "Ona söylediniz mi?"
Ne...?
Ona söylediniz mi?
Ona söylediniz mi?
Ona söylediniz mi?Tony, onu uyarır gibi bakışlarını bana çevirdi ve Nat kenarda durmuş benle göz göze geldi. İnanmak istemiyordum, istemiyordum... Gözlerimde ihanetin ağırlığını taşıdım, göz yaşlarım doldu bir anda.
"Sen de mi?" dedim çıkmayan sesimle. Nefes almak zorlaşıyordu.
Hepsi biliyordu.
Hepsi... Hepsi başından beri bana yalan söylüyordu.
Değer verdiğim herkes... Herkes bana yalan söylemişti.
Hayatım boyunca hiç gerçekten sevilmiş miydim?
Belki. Belki sevilmiştim. Ve asıl en çok da o canımı yakmıştı. Ve şimdi diğer herkes...
Neden bir kez olsun birine koşulsuz güvenmemeliydim? Neden böyle olmak zorundaydı?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Penance ■ Bucky Barnes
FanficÖnümde diz çöküp elini çeneme götürdü. Bi çocukmuşum da bana yardım edecekmiş gibi. "Eve gitmekten mi korktun?" "Bir evim yok." Sarılsak mi artık... ✪ Gecenin bir yarısı gerçekten hiç kimsem yokmuş gibi uyanmaktan daha kötü bir şey yokmuş, bunu anla...