"Bu okulda her şeyi yapmakta özgürsün fakat karşıda ki şeytan okuluna asla yaklaşmayacaksın ve bir şeytan ile ilişkiye giremezsin."
"Peki bunları yaparsam ne olacak?"
"Tanrı seni tamamen yok edecek."
Başlangıç: 24.03.2023
Bitiş: 09.07.2023
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Tıpkı bir melek gibisin. Tenin beni ağlatıyor. Tüy gibi uçuyorsun.
_________
[21] Yorgun kelimeler
"Bu yaptıkları çok iğrenç! Buna acilen bir şey çözüm bulmalısınız! Böyle bir kural olmamalı!" Hoseok öfke içinde koridorda dolanırken Jungkook arkasına yaslanarak bıkkınlıkla nefesimi dışarı vermişti. Olayların bu şekilde gelişmesi çok garipti. Gerçi artık buna şaşırmıyordu ama Jimin'e çok sinirliydi. Hemde fazlasıyla.
"Sakin olur musun? Tamam bu saçma bir kural hatta yasaklanması bir kural ama melek çok yanlış yaptı bu konuda." Kafasını yavaşça köşede duran Jimin'e çevirdi. Oldukça korkmuş ve ürkmüştü. Üzerine gitmeyecekti çünkü az önce bir ölümden dönmüştü. Ve bunu onunla yapan şeytan. Min Yoongi. Adını öğrenmişti Taehyung sayesinde. Artık onları birbirinden uzaklaştırmaya bile gerek yok.
Jimin yavaşça kafasını kaldırarak Yoongi'e bakındı ve kocaman yutkundu. Hâla yaşadıklarını unuramiyordu. Bu gidişle burada ölecekti. Ayrıca aklına annesi ve babası geldi. Onların ne tepkisi vereceğini hiç bilmiyordu. Kendini çok bitkin ve yorgun hissediyordu. Hiç bir şeyin tadı falan kalmamıştı. Tüm neşesi bir anda kaybolmuştu. Ve de çok kızgındı bunu kendisine yapan kişilerden. Büyük ihtimal Yoongi olmasaydı ölü olarak bulunacaktı.
Hoseok'un ise bu konuda çok sinirlenmesi ile soluğu Jungkook'un yanında almıştı. Herkesi uyarsa dahi aynı şeyleri yapacaklarını gayet iyi biliyordu Jungkook. Onu belki şatodan uzaklaştırması gerekiyordu. Tanrının onun canını alması bekleyebilirdi. Burada bir kaç varlıktan ölmesini istemiyordu. Belki ailesine bir şekilde haber verip Jimin'i eve gönderebilirdi. En iyi kararın bu olduğunu şimdi daha yeni anlamıştı.
Hala tepkisi bitmeyen Hoseok en sonunda derin bir nefes alarak duvara yaslanmıştı. Yoongi meleğin belini sıkıca kavrayarak kendine çektiğinde onun kulağına doğru yaklaştı ve fısıldadı. ''İyi olduğuna emin misin? Bir yerin acımıyor mu?'' Jimin ağrıyan kolunu hafif kaldırdığında acıdan alt dudağını sertçe ısırdı. O heykelin birden bire düşmesinin ardından Yoongi ile savrulmuştu ve kolunu sert bir şekilde yere çarpmıştı. Acıyordu ama belli etmedi. Geçilecek bir şey olduğunu düşünerekten kimseyi telaşlandırmak istemiyordu.
Yavaşça kafası ile onaylayarak kafasını biraz yukarı kaldırarak şeytanın yüzüne bakındı. Hala çok telaşlı ve endişeli görünüyordu. Aslında hoşuna gitmişti kendisi için endişelendiğinde. Ama yine de onu şekilde görmek istemiyordu artık. Evet hala bir kaç endişe besliyordu kendi kendine. Jimin'de onda farksız değildi. Ailesinin bunu öğreneceğini. En çok bunu merak ediyordu melek.
''Pekala şöyle yapıyoruz. Jimin burada nefes aldıkça bir tehlike içine girecek. Hatta nefes bile alamayacak artık. Melekleri geçtim ama şeytanlar acımasızca öldürebilir. Tıpkı bugünkü olduğu gibi.'' Jungkook dikkatle konuşurken gözlerini etrafındaki bedenlere çevirmişti. O sırada Taehyung hemen olaya dahil olmuştu.
