"Merak etme benimle evlenince bütün ietra krallığı ayağının altında olucak o zaman istediğini yaparsın " " Senle evleneceğimimi sanıyorsun bu düşünceyi aklından çıkarsan iyi olur çünkü böyle bir şey gerçekleşmeyecek " "Görüceğiz prensesim görüceğiz."
Atımı sarayımıza doğru sürdüm ama sarayımız gün batımı na bakıyordu kahretsin kör oldum.
Bir buçuk saatin ardından saraya varmıştım. boştu çünkü bugün pazardı ve babam pazarları ailecek vakit geçirelim diye çalışanlara izin verirdi yani koskoca saray bana kalmıştı hemen odama gidip üstüme pijamalarımı giydim bana göre çok güzeller di ama ablam yaşımı yansıtmadığını söylüyordu .
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Saire'nin pijamaları
Üstümü değiştirirken bugün hiç yemek yemediğimi hatırladım bu yüzden pijamalarımı giydiğim an mutfağa koştum ve kendime çok güzel bir kahvaltı hazırladım yanın da da bir portakal suyu içtim.
Tam kahvaltımı bitirdiğim sırada kapı çaldı annemlerin geldiğini düşündüm ama kapıyı açtığımda bizim ailemizin yanında o MUTASYONLU AT VE AİLESİ DE VARDI herkes gülüyordu neden gülüyorlar diye düşünürken Dray mıdır nedir işte o konuştu "Pijamaların çok güzelmiş Saire" bı dakika ne pijamalarımla mıydım? Olamaz. Ama evet olmuştu pijamalarımlaydım !
Hemen odama koştum nasıl aşağı ineceğim diye düşünürken kapı çaldı gelen ablam Bellaydı " Sana yaşına uygun değil demiştim Saire " "Bunu söylemek için mi geldin abla" ''Tabiki de hayır babam seni aşağıya çağırıyor ." Dedi ve kapıya yöneldi tam çıkacakken " Ve üstünü de değiştir sevgiline daha fazla rezil olmak istemezsin herhalde." Cümlesinin sonuna bir kahkaha da koyunca sinirlendim ve yüzüme kızgın bakışı mı takıp konuştum"İllaki yalnız kalıcaz" tabi o bunu duymadı çünkü gitmişti .
Üstüme gri bir elbise giyip aşağıya indim at suratlı prens Dray hala sırıtıyordu ablamın yanı boştu tam yanına oturacakken ablam yana kaydı bu yüzden Dray'ın yanına oturmak zorunda kaldım ona öldürücü bakışlarımı atarken Dray'ın babası kral Chear konuştu " Saire ilk öncelikle bu sabah bir prensese yakışmayan davranışlar sergiledin" (Haha güleyim de boşa gitmesin) "Ve Drayla evlenmek istemediğini belirttin ama Meclis size evlenin demedi Saire sadece bir şans vermeniz için nişanlanmanızı doğru buldu ama sen gereksiz yere sinirlendin. Kimse bir şeyi denemeden iyi mi yoksa kötü mü olduğu nu bilemez Saire eğer yapamazsanız bizzat ben karşı çıkacağım bu duruma anlaştık mı " başka çarem kalmamıştı mecbur evet demek zorundaydım ve anlaşamayacağımız başından beri belliydi yani bu iş bozulacaktı "Peki kral Chear ""Çok güzel . O zaman toplu nişan için yarın hazır ol tamam mı Saire?" "Tamam efendim" "Harika o zaman biz kalkalım " Oh sonunda gidiyorlardı. Sıra sıra bütün aile üyeleri kalktı kral Chear, kraliçe Turia , at suratlı Dray çıkmadan önce elimi tuttu ve bir öpücük bırakarak "Yarın görüşürüz prensesim " dedi bende kulağına eğilip " Görüşmemeğe ne dersin ?" Ben bunları söylerken o gülüp gitti sanki çok komikl bişey söylemişim gibi.
Tam merdivenlere yönelmişken birinin bana sarıldığını hissettim arkama baktığımda on dört,on beş yaşlarında bir kız vardı sanırım bu prenses Liona olmalıydı ve söylenildiği gibi çok güzeldi bana"Üzülme Saire ben ona on dört yıldır katlanıyorum ve birbirinizi tanıdıkça daha çok seviceksiniz inan bana " yüzüme bir tebessüm gelmişti bende ona sarılarak "Desteğiniz için çok teşekkür ederim prenses Liona umarım dediğiniz gibi olur bu arada size de prens Nerim le başarılar "prens Nerim'in adını duyunca Küçük prensesin yüzü düştü "Aslında biz Nerimle kuzeniz yani onu yakinen tanıyorum ve çok iyi bir eş adayı olduğu söylenemez kimseyle konuşmaz ve benimle eş olmaktan mutlu olmadığı ortada" "Üzülmeyin prensesim babanızın dediği ni duydunuz eğer uyum sağlayamazlarsa eşler değişecek." konuşmamız kraliçe Turia'nın Liona yı çağırmasıyla son buldu küçük prenses gitmeden önce bana el salladı ve annesinin elini tutup uzaklaştı.
Bende ucunda olduğum merdivenlerden çıktım ve odama ulaştım küçükken başka hayallerimiz vardı Laria ,ablam ve ben bir olup krallığımızı yönetecektik ama bunu artık yapamayacağız gibi gözüküyor du çünkü yarın nişanımız vardı yani anlayacağınız hayallerimiz suya düşmüştü.
Ben bunları düşünürken ablam odaya girdi onu görünce beni sinir edişleri aklıma geldi bu yüzden onu yatağa çektim ve yastıkla vurmaya başladım bı andan da konuşuyordum "S-e-n-m-i-s-i-n b-e-n-i -o -p-i-s-l-i-ğ-i-n -y-a-n-ı-n-a-o-t-u-t-a-n he heee" "Özü dilerim Saire bırak beni bırakkkkk" "Tamam tamam bıraktım ne için geldinsen onu söyle bakım"onu bıraktığım an yastığın altından çıktı ve yataktan kalkıp önüme geçti ama saçıyla elbisesini düzeltmeyi de ihmal etmedi "Biliyorsun yarın nişanımız var bu bize söylendiğinden beri ne giysem diye düşünüyorum ama bulamadım yardım eder misin?" Doğru ya elbise seçmemiz gerekiyordu bende elbisemi hazırlasam iyi olacaktı "Tamam hemen gidelim hem benim elbisemi de aradan çıkartırız." Yerimden kalktığım an elimi tuttu ve koşmaya başladı ablamı seviyorum enerji dolu bir kız.
Ablam giysi odasının önüne geldiğimizde durdu ve kapıyı açtı hızlıca içeri girdi ve benimde arkasından girdirdi elini elime kenetlenmiş ti resmen elimi çekip çıkardım açıyordu ne kadar heyecanlıysa artık.
Uzun bir süredir giysi odasındaydık . Ablam kabine tonlarca giysi götürüyor hepsini deniyor ve hiç birini beğenmiyordu benim gitmeme de veya giysi denememe de izin vermeyince artık bu duruma bir son vermem gerektiğini anladım . Hemen karşımdaki rafta bir elbise gözüme çarptı onu aldım ablamın kabinine bıraktım bir kaç dakika sonra koyduğum elbiseyi giymişti elbiseyi daha yeni görmüş gibi yapıp tepki verdim"Vaovvvv ne kadar güzel oldun abla Kain seni bunun içinde görse sana tekrar aşık olur" "Gerçekten mi?" "Abla sana niye yalan söyleyeyim bence kesinlikle bunu giymelisin" yüzünde bir belirsizlik ifadesiyle konuştu "Tamam o zaman" kabine üstünü değiştirmeye giderken derin bir oh çektim kurtulmuştum.
Geri geldiğinde elinde bir sürü elbise vardı bunlar ne için diye sorduğumda denemem için olduğunu söyledi hayır hayır ben benim bunları deneyecek kadar sabrım da cesaretim de yoktu "Gerek yok ablacım ben kendime bir tane seçer giyerim sen zahmet etme . Bide itiraz istemiyorum hadi sen odana" öfleyip pöfleyerek çıktı odadan bende gezinmeye başladım bütün elbiseler çok cıvıl cıvıl dı ben böyle şeyleri sevmezdim bu yüzden işim Zor gibi gözüküyordu ama odada ki son rafa geldiğimde bütün rafın köyü tonlarla kapladığını gördüm demek ki Madam Dare kıyafetlerimi buradan seçiyormuş diye düşündüm. Raftan rastgele bir elbise çıkardım evet uygundu bunu giyebilirdim.
Elbise elimde bir şekilde odama çıktım ve elimdeki elbiseyi dolabımın kulbuna astım. Şaka gibiydi benim Saire'nin yarın nişanı vardı.
Dray'ın anlatımıyla;
Saire'nin babasının ısrarı üzerine Somkiya krallığına gitmiştik ve oradan dönüyorduk. Liona bana yol boyunca Saire'nin çok iyi biri olduğunu ve onu üzmemem gerektiğini söyleyip durdu demek Saireyi sevmişti belki ben de seve.... Aish ne deyorum ben saçmalama Dray .
Yolculuğun ardından saraya varmıştık çok yorgundum ama babam yarın için bir takım seçmem gerektiğini söyleyip durduğu için Lionaya benim için bir tane seçmesini söyledim o da kabul etti yani uyuyabilecektim. Ama gözlerimi kapattığım an aklıma yarın olacaklar geldi yırtıcı prensesle nişanlanıyorduk vay be. Acaba Şaire bütün bunların altında ki sırrı bilse ne yapardı diye düşündüm acaba yanlış mı yapıyordum? ama çok yorgun olduğumdan aklımdaki bütün düşünceleri silip derin bir uykuya daldım .