Bölüm 40 ( Final )

1 1 0
                                    

Bakamadım ne olduğuna ama Ahmet'in artık anlatacağını düşündüm. Gerçekleri öğrenince Ahmet'e çok sinirlendim. Böyle birşeyi nasıl yapmıştı? Beni neden bu olaya karıştırmıştı? Biz tartışmaya başlayınca fark etmeden Ahmet'in elinde ki gaz lambası yere düştü. Tarlada olduğumuz için yangının büyümesi çok uzun sürmedi. Hızlıca yayıldı. İkimiz de kaçmaya çalışırken ben bir şeye takılıp düştüm. Yangının ortasında kaldım. Ahmet geri dönüp beni kurtarmıştı ama vücudumun çoğu kısmında çoktan ciddi yanıklar oluşmuştu. Böyle işte. Yangın böyle oluştu. Kimse kasıtlı olarak birşey yapmamıştı.
- Anlıyorum. Peki neden kimseye bu olaydan bahsetmediniz?
- O zamanlarda Ahmet'e bir söz vermiştim. Kimseye birşey anlatmayacaktım. Çok fazla kişi gelip soru sordu. Artık kimseye cevap vermiyordum. Ta ki siz gelene kadar..
- Peki bunca şeyi neden bize anlattınız?
- Bir kaç gün önce Ahmet geldi buraya. Sizin buraya geleceğinizi söyledi. Artık gerçekleri anlatacaktı herkese. Daha fazla kaçmak istemiyordu.
- Bunca şeyi sakladığınız için suç ortaklığı yapmış olacaksınız. Herşeye hazır mısınız?
- Ahmet bütün herşeyi üstleneceğini söyledi. Ama ben kabul etmedim. Ben suçumu kabul ediyorum. Her şeye hazırım...
( Artık herşey ortaya çıkmıştı. Daha fazla gizleyecek birşey kalmamıştı. Adalet yerini bulmuştu. )
- Artık geri dönüş vakti geldi.
- Evet, öyle. Garip ama eğlenceli vakitler geçirdim burada.
- Gidip Emine Teyze ile de vedalaşalım.
...
- Emine Teyze herşey için teşekkür ederiz. Biz artık geri dönüyoruz. Bir daha ki sefere artık sizi ziyaret için geliriz...
- Yolunuz açık olsun evladım. Yine bekleriz...
- Hadi Allah'a emanet olun. Görüşmek üzere.
- Görüşürüz çocuklar.
( Selim ve Erdem kapıdan çıkıp arabaya binerler. Artık yolculuk başlamıştır. Onlar giderken Ali Bey Emine Teyze'nin kapısının önüne gelir ve tek bir cümle söyler...)

- YAZIK, İNANDILAR...

MEZARLIKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin