O BANA MI BAKTI

MERAKLI KIZ

Sabah kalktığımda her zaman yaptığım gibi ilk işim komodinin üstündeki telefonumu almak olmuştu. Gelen mesajlarla şok olmuştum.

"Tabikide yanıp tutuşuyorsun inkar etme sevgilim."
"Cevap versene mal duş aldım uykum açıldı ben uyumadıysam sende uyumayacaksın."
"Of Damla kış uykusuna mı yattın."

Mesajları okuduktan sonra telefonumu komodinin üstüne koydum ve lavaboya gittim.

Aşağı indiğimde Aylin abla kahvaltı hazırlıyordu. Haftasonu olduğundan dolayı annem ve babam evdeydi. Babam her zamanki gibi koltuğa geçmiş televizyon seyrederken annem kitap okuyordu.

"Günaydın." diyerek yanlarına gittim ve ikisinede sarıldım. Onlarda bana "Günaydın." diyerek karşılık verdiler.

Babam elindeki kumandayla televizyonu kapattı ve bana döndü. "Yarın üniversiteli oluyorsun güzelim heyecanlı mısın?" Sorduğu sorudan dolayı aklıma gelen şeyle yüzümü buruştursamda babama belli etmemeye çalışarak tebessüm ettim. "Heyecanlıyım." dediğimde oda güldü ve "Eminim güzel olacak." dedi.

Annemde elindeki kitabı sehpaya bırakarak "Sen halledersin Damla dikkat ette aşık olma." dedi. Sözlerinde adeta alay vardı annem bu konularla ilgili şakalar yapmayı çok severdi ama her seferinde konuyu nasıl aşka çevirebiliyordu asla anlam veremiyordum.

Annemin söylediği cümleye karşılık vermeden yarının okul günü olduğunu düşünmeye başladım. Bu düşünce beynimi yiyip bitiriyordu tam kurtuldum derken yine aynı yüzlerle dört sene daha geçirecektim.

Düşüncelerime Aylin ablanın "Kahvaltı hazır Sevda hanım." demesiyle son verdim.

Sessiz geçen bir kahvaltının ardından odama çıktım. Elime aldığım telefonumla birlikte yatağıma uzandım ve Ceren'e mesaj yazmaya başladım. Benim moralimi sadece o düzleyebiliyordu. Hatta bazen ilaç gibi geliyordu.

"Yarın okul var Ceren ve benim en son istediğim şey okula gitmek. Berk'i görmek istemiyorum. Bana pişmanlıklarımı hatırlatıyor. Ne yapacağım ben." Yazdığım mesajı Ceren'e gönderdikten kısa bir süre sonra cevap geldi.

"Damla seni dövmek istiyorum bazen. Sen sadece kendi kendini üzüyorsun. Bırak geçmişte olanlar geçmişte kalsın. Tamam bir piç uğruna kardeşini kaybettin seni anlıyorum ama senin üzülmene dayanamıyorum biliyorsun sıkma canını."

Yazdığı mesajı okuduktan sonra biraz düşündüm ve cidden haklıydı kendimi üzmeyecektim. Benim her şeye rağmen dim dik ayakta durmam gerekiyordu.

Yazdığı mesajı "Seni seviyorum sıpa biliyorsun değilmi." diyerek cevapladım. Cidden onu çok seviyordum her şeyiyle çok iyi bir dosttu benim için.

Elimde titreyen telefonun şifresini girdim ve gelen mesajı açtım. " Tabiki biliyorum bebek zaten sevilmeyecek biride değilim." mesajı okuduğum an gülmeye başladım bu kızın ukalalığı sadece banaydı ve sadece ben katlandığım için fazlasıda vardı. İşin gerçek yanı şu ki normalde mütevazılıktan ölecek olan Ceren benim yanımda Bayan Ukala oluyordu.

Mesajına cevap vermedim ve birazda olsa uyumak için yatağıma girdim.

İşte okul zamanıydı gözüm ne kadar Berk'i görmek istemese de nedensizce onu arıyordu ama Berk'i arayan gözlerim onu görünce şok olmuşa döndü. Bardaki kişiydi o ciddi anlamda şok olmuştum. Nasıl olurdu nasıl aynı okulda olurduk. Ben hala şok içerisinde düşüncelerimle beynimi zorlarken o yanıma geldi ve "Meraklı kız demek aynı okukdayız." dedi.

Gözlerimi açtığımda rüya gördüğümü yeni yeni idrak etmeye başladım. Ama neden böyle bir rüya görmüştüm. Neden rüyamda o vardı.

Kafam allak bullak olmuş bir şekilde yatağımdan kalktığımda lavaboya gittim ve elimi yüzümü yıkadım.

Lavabodan çıktığımda şok olmuş gibi saate bakıyordum. Nasıl bu kadar uyuyabilmiştim. Akşam olmuştu ve ben tüm günümü uyuyarak geçirmiştim. Üstelik bir de yarın okul vardı.

Düşünceleri kafamdan attım ve elime telefonumu aldım. Ben kalkmıştım ama herkes uyumuştu.

Ceren mesaj atmıştı. "Yarın seni alacağım." Ceren'in uyuduğunu bilerekten mesajına cevap vermedim ve ciddi anlamda düşünmeye başladım.

Acaba yarın nasıl bir gün olacaktı. Yeni bir başlangıç yapmak istiyordum. Belki de yeni bir başlangıç herşeyi unutturabilirdi...