4.Bölüm

38 4 0
                                    


Tam 16 sene... E az yaşamamıştım. 16 senem geçmişti bu şehirde. Ve bitecekti çile. Birazdan bana Ankara'nın pis egzoz dumanları, çirkin korna sesleri,sarhoş adamlar,bağıran deliler,koşuşturan insanlar bay bay diyecekti. Bay bay size... Belki annem babam sevinecekti bu olaya intihar etmemi çoktan istiyorlardı belki. Eskiden en azından Eda için intihar etmiyordum. Oda gidecekti kim kalacaktı? Bora mı? O ilkokul aşkımdı benim. Ama sonra anladım sevmediğini birsürü sevgilisi olmuştu. Hayal kırıklığına uğratmıştı beni.
Yavaşça ilerledim apartmanın damına gözlerimdeki yaşları sildim,burnumu çektim. Damdan aşağı baktım. Ah! Yükseklik korkum vardı. Hemen geri çekildim.
"Lütfen Ezgi!" Diyen sese döndüm arkamı Talhaydı. Ne ara gelmişti bu? Şaşkın bakışlarımdan ayrılıp sırıttım.
"Korkak" dedim
"Ne neden?" Dedi şaşkınca. Kahkaha attım.
"Senin yüzünden bir kötü çocuk peşimde ve sen beni kurtarmadın."
"Sana bir şey mı yaptı?"
"Hayır. Ama arkadaş olduk ya biz. Arkadaşlığın 581. Kuralı arkadaşsan onu her anında korumalı ve savunmalısındır."
"Oha lan! Kaç kural var? Lan ben onları ezberlerken nenemin anneannesi bile ağlar!"
"Sen salak mısın? Nenenin anneannesi yaşıyomu?"
"İşte kadın ölüyken bile ağlıyor diyom anlamıyomusun?"
"Neyse çok uzattık ben şurdan atlayayım."
"Lan dur! 8 canın kalacak ne harcıyon boşuna?"
"8 can mı?"
"Hee kedilerin 9 canı var. Sende kedilere benziyosun diye şey ettim."
"Talha Mario mu oynuyoruz burada? Atlıcam ölcem işte."
"Kanka atlama bak sana ne istiyosan ısmarlarım bugün."
"Hayır. Beni eğlendir bişey ısmarlama söz mü?"
"Allah belamı versinki,Allah beni yaksınki,söz,Allah'ın üzerine yemin e-"
"Tamam inandım şimdi lunaparka."
"Ezgiii"
"Efendim?"
"Kanka paramı bitirme hani yani bizde insanız." Kaşları kaldırına sırıttı. Damdan aşağı indik ve arabasına doğru giderken bir mercedes görünce
"Bu benim deme sakın Talha!"
"Tabiiki benim" dedi sırıtarak. Arabaya baktıktan sonra
"Sen bunu cidden sürebiliyormusun bu beyinle?" Dedim
"İltifat mı ettin?" dedi heyecanla ona 'mal msn?' Bakışı attım
"Hayır beyinsiz dedim"
"Ha" dedi sonra sırıttı ve arabaya bindi. Bende arabaya bindim.
"Napalım?" Dedi Talha
"Önce lunapark ve pamuklu şeker sonra manzara izleme sonra çarşı gezme sonra..."
"Evee" dedi Talha
"Hayır" Diye itiraz ettim.
"Gün batımını sahilde simitle izleyeceğiz."
"Ezgi biliyormusun aslında intihar etmen şuan bana daha cazip geldi."
"Artık çok geç!" Dedim sırıtarak Genelde hep böyleydim. Çocuk ruhlu.
"Cidden mi?" Dedi üzücü ses tonuyla kahkaha attım. Biraz daha mesafe sonra lunaparka geldik. Pamuklu şekerleri yedikten sonra neredeyse tüm lunapark aletlerine bindik. Sonra cidden söylediklerimin hepsini tek tek yaptı. En son gün batımını izlemek için deniz kenarında bir banka oturduk.
"Talha" dedim ona dönerek.
"Hı?" Dedi oda benim gibi dönerek.
"Teşekkürler. Hayatımın en güzel günüydü. Daha önce kimse beni... lunaparka götürmemişti." Dedim utanarak.
"Ezgi" dedi oda benim gibi. Ama benden cevap beklemiyordu. Biliyordum. Gözlerinin içine baktım. Gözlerini kapatmıştı. Galiba öpüşmek istiyordu. Ama ben istemiyordum. Ona karşı arkadaşlıktan başka hiçbirşey hissetmiyordum. Olamazdı. Bugün belkide gerçekten ölmeli ve Talha'yı dinlemeseydim. Pişman olacağımı bile bile Talha'yı dinlemiştim. Bende gözlerimi kapattım. Başka yol yoktu. Artık Talha'nın nefes düzenini tenimde hissedebiliyordum. Ancak bir anda hissedemez oldum. Yoksa öpüşüyormuyduk. Gözlerimi açıp baktım. Ve gördüğüm karşışında çığlık attım.

Gözlerimde Sen!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin