Kaderimin Oyunu

SEVİNÇ

Beritan karşısındaki adamla neye uğradığını şaşırmıştı,tıpkı kaybolan
Oyuncağını bulmuş küçük çocuklar gibi mutluydu.

Beritan'ın göz yaşları yüzünden süzülerek yerle bir olmuştu,ağladığından bir haberdi.
Genç kız, ama bu göz yaşları keder veya üzüntüden değildi.

Mutluluktandı...

Mehmet ağır adımlarla kaldırıma çıkıp genç kızın karşısında durmuştu. Yüzünde ki tebessümle de konuşmaya başlamıştı.

Mehmet: hanım efendi bakıyorum da gördüğünüze hiç sevinmemişsiniz gibi,
Sevindimediğiniz gibi üzüntüden ağlıyorsunuz galiba?

Mehmet'in bu sorusuyla Beritan daha yeni ağladığını fark etmişti...
Ama bu göz yaşları üzüntüden değildi ki sevinçtendi.

Beritan ise Mehmet'i sinir etmek için sevinçten olduğunu söylemeyecekti.
Göz yaşlarını silip konuşmaya başlamıştı genç kız .

Beritan: Evet üzüntüden bu göz yaşları,neden geldiniz siz buralara?

Mehmet tek kaşını kaldırıp kendisiyle dalga geçen kıza bakmıştı onun gibi oyun oynuyacaktı.

Mehmet: öylemi ben gideyim o zamam sen de küçük enişteyle kal.

Mehmet arkasını dönüp adımlarını yavaş yavaş atmaya başlamıştı ki,
Beritan bir çocuk gibi mızmızlanarak hemen Mehmet'in elinden tutmuştu.

Beritan: yha gitme gel şaka yaptım, özlemezmiyim ben seni

Mehmet gülerek Beritan'a dönmüştü karşısında sanki 19 yaşında bir genç kız değil de 9 yaşında sevimli küçük bir kız çocuğu vardı.

Beritan'ı hemen kendine çekip sarılmıştı hasret gidermek başka bir şeydi,özellikle sevdiğinle hasret gidermek bambaşka bir şeydi...

Mehmet: özlemişim lan cidden

Beritan: sen bir de bana sor olm

Furkan bu anları kıskanmış olmalı ki hemen araya atlamıştı.

Furkan: lamba direği bırak annemi yha o benim.

Beritan: çocum çok ayıp dayıya öyle söylenmez

Mehmet kahkaha atmaya başlamıştı bu ikili hala değişmemişti.

Mehmet: lan küçük enişte ağzına acı biber mi süreyim mola paspasına mı oturtayım seni he

Üçü beraber kahkaha atmaya başlamıştı çünkü bu anlar lise anlarını hatırlatmıştı onlara.

Mehmet ve Furkan da selamlaştıktan sonra.Beritan Furkan'a bakarak gülmeye başlamıştı,İki genç bir şey anlamadan Beritan'a bakarken Beritan konuşmaya başlamıştı.

Beritan: Furkan

Furkan: söyle manyak karı,ne gülüyon söyle