2

55 11 19
                                    

Izuku yolda yürürken bir anda fırında bir şey unuttuğunu fark etti! Ve terliği kıçına vura vura evine koşmaya başladı, zamanında yetişebilirdi ama şansa bırakmak istemiyordu. Köşeden döneceği sırada sert bir göğüse çarptı ve burnunun kırıldığını düşündü. Her kime çarptıysa, çarptığı yabancının yüzündeki maskeyi yırtmıştı. İzuku yabancıya baktı. Gözleri birbirlerine kilitlendi.

-Özür dilerim
-Izuku

  Izuku dondu ve kaldı. Yabancının yüzünü inceledi ve anlamayan gözlerle baktı. Ben seni tanımıyorum? İsmimi nerden biliyorsun? Dedi. Yabancının yüzünde hayal kırıklığı vardı. Alaycı bir şekilde kıkırdadı ve yüzünü eğdi. Kafasını eğdi çünkü yabancı gözyaşlarını ve yüzündeki yarayı saklamaya çalışıyordu. Izuku noktaları birleştirdi ve notu yazan kişinin o olduğunu anladı. Hemen savunma plus ultra moduna geçti.

   Kimsin bilmiyorum sapık ama All mightın bütün dövüş filmlerinin sahnelerini ezbere biliyorum! İndiririm paçanı benden uzak dur! Dedi Izuku. Katsuki gülüyordu. Izuku'nun kafası daha da karışmıştı. Katsuki ona Kacchan ismi sana tanıdık geliyor mu Izuku? Diye sorduğunda ise Izuku donmuştu. Titremeye başladı. Verdiği tepki Katsuki'yi şaşırtmış ve aynı zamanda korkutmuştu.

   Izuku, ben burdayım.. Ben. Konuşmaya sadece şimdi yüz bulabildim ben her şey için-

  Kes sesini. O burda değil, o beni bıraktı. Ben Kacchan diye birini tanımıyorum. Başkasıyla karıştırdın beni. Ve bir daha bana yaklaşırsan seni gerçekten öldürürüm. Benden uzak dur

  Katsuki'nin korktuğu şey başına gelmişti. İzuku'nun onu kabul etmeyeceği tekrar onunla olmak istemeyeceği hissi. Yine de içini dökmek istedi ve karanlığa konuştu.

  Izuku seni bıraktığım için özür dilerim. Benim yüzüm... Görmek istemiyorsun ve seni iğrendiriyor biliyorum.. Ama bunu bilmeye ihtiyacın var. Ben yaptığım her şey için senden özür dilerim. Amacım seni rahatsız etmek- lafı kesilmişti. Onu sımsıkı saran kollar lafını kesmişti.
Senden nefret ediyorum diye izuku'nun sızlandığını duydu.

   Sokağını ortasında ikisi birbirine ağlayarak sarılıyordu. Izuku geri çekilen ilk taraf oldu ve kalktığı gibi Katsuki'nin bileğini sert bir şekilde tuttu. Katsuki'ye fırsat vermeden onu kendi evine sürüklemeye başladı. Konuşacak çok şeyleri vardı, uzun günleri de. Yolda ikisi de konuşmuyordu. Eve vardıklarında Izuku ona kendi elbiselerini verdi. Bu onlara geçmişi hatırlattı, birbirlerinin elbiselerini giymeyi severlerdi. Katsuki sesini çıkarmadan kirli elbiselerini kenara koydu ve Izuku'nun nane kokan tişörtünü giydi. Böyle küçük şeylerin bile insanın yüreğini sızlatması üzücüydü. Giydikten sonra Izuku ona acıkıp acıkmadığını sordu.

-Sanki yemek yapabiliyorsun da

-Evet tost yapıyorum mis gibi aç olan bulduğu her şeyi yer. Yemek buldun mu ye dayak buldun mu kaç.

-Çık mutfaktan! Kendime hazırlayacağım yemeği. Aptal inek.

   İkisi birbirini yıllar sonra bulmasına rağmen sanki yıllardır berabermiş gibi tepki veriyorlardı. Katsuki kasıtlı olarak katsudon pişirdi. Kendi katsudonuna fazladan baharat koydu ve masaya koydu. Masayı hazırladılar ardından sofraya oturdular. Izuku tam bir ısırık alacakken Katsuki onun elini tuttu. İkisi de nefesini tuttu. İzuku, Ne var?! Ağzına bide ben mi yedireyim Kacchan bırak yemeğimi yiyim AÇIM BEN. Diye bağırdı. Katsuki söverek tabakları değişti. Baharatlı şeyler sevmiyorsun mide spazmından başıma kalma kendime fazladan köri koydum ben aptal, dedi. Izuku utanmış hissediyordu ve kızarmıştı. Bu sevimli kızarıklık Katsuki'nin de dikkatini çekti, daha sonra Izuku'nun yüzünü incelemeye başladı, çillerine hafif kalkık burnuna parlak dudaklarına her bir zerresine özlemle bakıyordu. Dik dik bakıyordı yani. Izuku boğazını temizlediği zaman utançla kafasını çevirdi. Yemek bitene kadar daha da konuşmadılar.

   Izuku benimle gel diyerek onları salona götürdü. Doğrudan Katsuki'ye bakarak anlamlı bir bakış gönderdi. Cevaplar istiyordu. Katsuki eli maskesine gitti. Daha da yüzünü örtmeye çalıştı. Izuku elini çekerek maskeyi çıkarmasını sağladı, bu Katsuki'yi savunmasız bırakmıştı. Izuku yüzünü öpüyordu. Yaralarını ,her birini, tek bir santim atlamadan. Katsuki şok olmuştu. Hareket edemiyordu. Izuku'ya baktı. İzukudan bir acıma ifadesi bekliyordu. Ama Izuku ona sadece özlemle ve kırgınlıkla bakıyordu. Daha sonra Izuku bir anda
OLAMAZ KURYEYİ ARAMAYI UNUTTUM diye bağırdı. Katsuki içinden şimdi sıçtım diye geçirirken Izuku'nun Kuryeyi, yani kendi numarasını aramaya çalıştığını gördü. Daha telefonu elinden alamadan katsuki'nin telefonu çaldı. Izuku bekledi, düşündüğü şeyin doğru çıkmaması için dua etti.

-KACCHAN SEN NEDEN BENİM KURYEMDİN

-SENİNLE KONUŞMA FIRSATI YAKALAYABİLMEK İÇİNDİ TAMAM MI

-İnanmıyorum sana?? Hayır konuşamadın bile kaç kere gittin geldin amacın ne senin

-Bunun için cesaretimi toplamam gerekiyordu. Ve yüzünü görmek bana cesaret veriyordu. Ben bu yüzden.. Böyle yaptım yani.

- Kacchan... Yüzünde o yara neden oluştu?

- Neden? O kadar mı kötü gözüküyor diye güldü. Daha çok incinmiş bir gülüştü.
 
- Hayır çok güzel gözüküyor ama bu yaranın sebebi nedir Kacchan?

- Güzel falan değil Izuku. Bütün gün yüzümü saklamak zorundayım. İnsanlar bana zayıfmışım gibi bakıyor. Sende acıyorsun değil mi?!

   Izuku Katsuki'nin bu konuda hassas olduğunu anlamıştı. Onu en iyi o tanıyordu sonuçta. Üzerine gitmemekte karar kıldı ve hafızasını zorladı. Katsuki sinirli iken onu sakinleştiren tek şey onun saçlarının okşanmasıydı. Ama sorun şu ki kimseye izin vermiyordu çok nadirdi. Izuku düşündü ve Katsuki'yi bileğinden çekerek uyuyalım mı? Dedi. Katsuki Izuku'nun sorusuna cevap vermemesine sinirlenmişti ama Izuku'nun kokusunda boğularak uyuma düşüncesi onu şimdiden gevşetmişti. Tch tamam diyerek hiç istekli değilmiş gibi bir hava vermeye çalıştı. (Yn not, ciğerini bilirim senin ben oğlum. Ben doğurdum sizi)

   Şimdi ikisi yan yana deniz yıldızı pozisyonunda uzanıyordu ve tavanı izliyordu. Izuku, Ne kadar kalacaksın? dedi. Katsuki Bilmiyorum diye cevap verdi. İkiside daha fazla aksiyon istemediği için yavaş yavaş uyumaya hazırlandı. Katsuki cesur bir hamle yaparak kendini Izuku'ya yakınlaştırdı. Yüzünü boynuna sakladı. Burada sonsuza kadar kalabilirdi. Izuku elini saçına koydu ve okşamaya başladı. Katsuki, Saçlarımı okşamana gerek yok inek kokun yeterli oluyor sakinleşmem için dedi gülümseyerek. Izuku boydan boya patlıcan moruna boyandı tabi. Sessizce derin bir uykuya daldılar. Asıl soru bundan sonra ne olacaktı?

Benim Haşin KuryemHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin