Medya: Duru ve HazarMerhabaaa bölümü uzun yazmaya çalıştım lütfen severek okuyunn
Keyifli okumalar😽
•
Dünkü olanlardan sonra biraz çekiniyordum. Oda benden çekiniyor olacakki yine balkona çıkmıyordu. Bugün Burakgile gidecektim çünkü evde canım sıkılıyordu. Saçlarımı ellerimle düzeltim ve kot pantolonumun üzerine beyaz bir tişört giydim. Ayakkabılarımı giyip kapıyı kilitledim. Ara sokağın yanından geçerken aklıma Bartın gelmişti kısaca gülüp hızla yürüdüm.
Kafamı kaldırdığımda karşıdan aşağı yürüyen Bartını gördüm. Oda beni görmüştü. Aynı yolda yürümüyorduk. Gözlerimi kaçırıp hızla yürüdüm. Oda aynısını yapıp yoluna bakmıştı.
Burakgile geldiğimde kapıyı bir kaç kez çaldıktan sonra açmıştı beni gülen yüzü ile karşıladı "ooo hoşgeldin" diyerek beni içeri davet etti. "Hoşbulduk bi an hiç açmayacaksın sandım" diyerek eşyalarımı bıraktım. Oda peşimden geldi. "Özlemişim" deyip bana yanaştı. "Ee ne yapıyoruz" diyerek sordum. O ise elindeki kumandayı bana verdi "filmi sen seç bu sefer" dediğinde klasik türk korku filmlerinden birini açtım.
-
Akşam eve giderken köpek sesleri geliyordu. Sokak aşırı boştu. Sonunda bizim mahalle bakalının önüne gelince sevindim. Marketten bir kaç birşey alıp hızla eve yürüdüm. Binaya gireceğim sıra bir 'şşt' sesi duyup kafamı kaldırdım. Bartın bana bakıyordu. "Telefona bak" dedi ve bende dediğini yaptım. Elimdeki poşetleri yere koyup cebimdeni telefonumu çıkardım.
-antilop: bugün babam yok istersen bize gel
-hazar: hayırdır alıştın sen iyice
-antilop: la gardaş uzatmada gel işte
-hazar: poşetleri bırakıp geliyorum
Telefonu cebime atıp hızla asansöre bindim. Bu kadar hızlı gitmemiz şaka gibiydi aynı. Bu hayatta hızlı olan kazanır.
Poşetleri bıraktıktan sonra ablama mesaj atıp binadan çıktım. Beni balkondan izlediği için gidip kapıyı hemen açmıştı. Seri adımlarla merdivenleri çıktım. "Hoşgeldin" dedi Bartın bana bakarak. "Hoşbulduk" dedim ona gülümseyerek. Beni içeri aldı. Salon olduğunu zannettiğim yere gidip oturdum. "Ne istersin çay? Kahve?""Kahve" kafasını salladı ve mutfağa gitti. Bende evi incelemeye başladım. Güzel şık krem rengi koltuk takımları vardı. Ünitenin önünde Bartın'ın olduğunu düşündüğüm çocuk resimleri vardı. Çok tatlıydı. Balkon kapısı açıktı buradan direk bizim ev gözüküyordu bile. Yanıma oturan Bartınla kafamı ona çevirdim. "Rahat ol" dedi ve ayaklarını uzattı. İlk kez geliyorum Allahın kekosu biraz nazik ol
"Nası bi anda bana kanın kaynadı?" Dedim konu açarak. Elindeki kahve bardağıyla oynamayı kesip bana baktı. "Bilmiyorum oldu işte" dedi ve nefes verdi.
"Anlat" dedim. Ne anlatması gerektiğini bile bilmiyordum."Sen beni öptükten sonra içim biraz değişik oldu garip garip şeyler düşünmeye başladım. Sonra ne yapacağımı bilemedim. Sonra seni düşündüm beni öptüğünü" dedi ve kafasını eğdi. O kadar tatlı gözüküyorduki. Höst o antilop suratlıydı unutma.
"Sonra kalbim hızlandı. Normal bir öpüşmeydi aslında ama kızlarla yiyişirken böyle hissetmiyordum" dedi "boşver akışına bırak" diyerek onu teselli etmeye çalıştım. Ne teselli ama Hazar sen olmasan varya işimiz yaş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KEKO I +18 BxB
RomanceEşcinsel olduğum için bana zorbalık yapan kekoya biraz yanaşsam en fazla ne olabilirki?