Bölüm 1

401 21 5
                                    

"Kulağınızın arkasına bir gül alamadım
İçime dert oldunuz kurtulamadım"

Eftal'den

"Garip bir şekilde sana çekiliyorum ben. Korkuyorum çok. 6 aydır seni her gördüğümde hislerime hakim olmaya çalışıyorum. İnan bu durumu o kadar iyi biliyorum ki.. Korkumun nedeni de bu zaten. Bu kalp bir daha boş yere mahvolamaz. İzin vermem. Ama işte sen, neden bu kadar güzel gülüyorsun ki? Kim dedi sana bu kadar tatlı ol diye? Olma işte, alma aklımı başımdan. Sen bilmiyorsun tabii. Ben bu aklı toparlayana kadar cehennemi yaşadım. Şimdi yine benden izin almadan başkasına kayıyor. Kolay değil, sana karşı koymam mümkün değil. Bu platonik işler benlik değil. Hiç gelemem, ama gel gör ki 6 aydır uzaktan izliyorum seni. Beni mahvediyorsun, her hareketin, her sözün istemsizce sana kapılmama neden oluyor. Ama hiç bir şey yapmayacağım. Şimdilik seni uzaktan seyretmem lazım. Önce korkularımı yenmeliyim."

Derste oturmuş onu izlerken bir kaç küçük not bıraktım telefonuma.

Nisan "Kızım daldın gittin yine. Bak vizeler yaklaşıyor topla şu aklını"

Eftal "Elimde olmadığını biliyorsun Nisan, kaç kez konuştuk."

Nisan "Biliyorum da vizeler önemli. İlk sömestr gibi değilsin. Hele şu 2 ay kendini kaybettin sanki"

Bu kız beni gerçekten iyi tanıyor. Şu an ikna oldum buna.

Eftal "Merak etme kardeşim. Her türlü geçerim ben"

Başını memnuniyyetsizce sağa sola salladı.

Dikkatimi ondan alıp karşı sırada oturan kıza verdim.

Hira. Ne kadar güzel ismi var dimi? Yaklaşık 6 aydır platoniğim. Ki bu hiç benlik bir şey değil. Hatta ilk 3 ay ondan hoşlandığımı ve ya sevdiğimi her neyse işte kabul etmedim. Sürekli kendimle savaştım. Ama bilirsiniz bu konularda mantık kaybetmeye mahkumdur. İşte o kaybedişten sonra nereye gidersem gideyim kendimi yine Hira'nın yanında buluyorum. Bazen yaklaşmak için cesaretim varken bir şey oluyor ve ben yine bok gibi kalıyorum.

Zil sesini duyunca hemen ayaklandım. Bazen onu uzun süre izlemek beni sarhoş ediyor. O anlardan birini yaşıyorum yine.

Bizim kızlar yanıma gelince sınıftan çıktık.

Hande "Ee ne yapıyoruz? Ders bitti. Eve gitmeyelim zaten vizeler yaklaşıyor sonra çıkıp gezemiyoruz."

Eslem "Alt sokaktaki cafeye ne dersiniz? Ortamı güzel."

Nisan "Olur gidelim. Kafamız dağılır. Geliyorsun dimi Eftal?"

Bana öldürücü bakışlarını gönderiyordu yine. Bu o demek oluyor ki gitmezsem beni öldürecek. Yaşamım tehlikede şu an..

Eftal "Hıhım geliyorum"

Nisan "Bende öyle tahmin etmiştim zaten. Hadi gidelim."

Bari sevdiğimi görseydim ya..

Nisan beni peşinden sürükleyince bu isteğimi gözardı etmek zorunda kaldım.

Kısa sürede kafeye varmştık. Etrafımda olan bitenler o yanımda yokken umrumda olmuyor. İlgimi çekmiyor hiç bir şey. 

Eslem "Eftal neyin var kuzum? Dalgın gibisin."

Nisan "Dayak istiyor ablası."

Nisanın söylediğine gözlerimi devirdim.

Eftal "Boş yapma kardeşim."

Esleme baktım.

Eftal "Yok bir şey kuzum. Yorgunum sadece"

Eslem "Hepimiz yorulduk gerçi, anlıyorum"

Konu konuyu açmış, güzel söhbet dönüyordu. Bense burada değildim sanki. Aklım onda, kalbim onda. Ne yapacağımı bilmez bir şekilde oturuyordum ortamdan bağımsız şekilde.

Derken mekana tanıdık yüz girdi. Söhbet kesildi, kızlar da benim gibi kapıda duran kıza ve yanındaki erkeğe pür dikkat bakıyorduk. İkisini incelerken ellerini gördüm. Bir birine sıkıca kenetlenen bu ellerin canımı bu kadar yakabileceğini tahmin etmemiştim.

Hira ve ellerini tutan biri.

Ne yani, sevgilisi mi var?

"Sevdiğin kız başkasına varmış
Oynar el oğluyla dayan Ali Cabbar"

Zelzele Hanım (GXG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin