Bölüm 7

136 13 11
                                    

"Bu güzellik değil Facia"

İlk kez Hira'dan

Eve geleli çok olmamıştı. Onunla geçirdiğim zamanları düşünüyordum. Bir kız bana nasıl bu kadar iyi gelebilir? Kafamda dönen binlerce sorudan en çok tekrarlananı buydu.

Duygularının farkındaydım. Aslında ilk başlarda bakışlarından anlamıştım. Daha tanımadığım için konduramamıştım. Sonra istemsizce gözüm etrafta onu aramaya başladı. Ne zaman baksam o derin bakışlarla karşılaştım.

Uzun zamandır, daha doğrusu onun hislerini fark ettiğim o andan beri kafam karışık ortalıkta dolanıyordum. Ta ki Eftal ve arkadaşlarıyla o mekanda karşılaşana kadar.

O gün Eftal'in bakışlarında hayal kırıklığını gördüm. Nefret ettim kendimden buna sebep olduğum için. İlişkim zaten yürümüyordu. Aklım başkasındaydı. Aklım ondaydı. Rüzgarına çoktan kapılmıştım.

İlişkim yeterince toksikti. Eftal'in varlığı bunu bana bir daha hatırlattı. Elini tuttuğum insanı sevmiyordum.

O günden sonra benden sürekli kaçtı. Her göz göze gelişimizde bakışlarında sadece acı ve hayal kırıklığı vardı. Ona bunu daha fazla yaşatamazdım.

İşte bu yüzden şehirdışına gitmeye karar verdim. Efe'den bizzat yalan söylemesini istedim. Arkadaşları, özellikle Nisan fazla korumacı. Geldiğimi bildiği an Eftali benden uzaklaştırırdı.

Yaklaşmam için istediğim ortam altın tepside sunulmuştu. Onun hassas noktalarından biri müzikti. Derslerimiz çoğunlukla birlikteydi ve sürekli bir şeyler mırıldandığını duyardım. Telefonla ilgileniyor gibi yapsam da tüm ilgim sesindeydi.

Eftal'e karşı hissettiklerime hala isim vermiş değilim. Duygu karmaşasından, hissettiklerimin yoğunluğundan korkuyorum çoğu zaman. Ama ne zaman en ufak şüpheye düşsem bir şey yapar, kafamın üzerinde dönen siyah bulutları dağıtır.

Fazla gülmez, fakat bugün fark ettim. Yanımdayken sürekli gülümsüyor.

Arkadaşıma durumu anlattığımda bana "sadece sana olan ilgisini seviyorsun" dedi. Bunun ihtimali bile canımı sıkıyor. O heves olmayacak kadar güzel.

Eftal'den

Söylediklerini düşünüyordum. Kafam karışmıştı. En fenası içimdeki umuttu. Ki o umut insanı bitirir.

İstemsizce hayalini kuruyorum. Belki haddim değil, belki hiç bir hayalim gerçekleşmeyecek. Ama gülüşüne bir ömür verilir.

Sensiz nasıl mutlu olunur? Nasıl yaşanır Kırmızı?
Eğer sensiz olacaksam bırak mutlu olmayayım. Ben seninle mutsuzluğa bile varken benimle yürür müsün? Bilemiyorum. Fakat en güzel şarkıyı bile utandıracak kadife sesini duymamak yanımda yürümemenden daha beter. Anla işte birtanem, ben sensiz olamam.

Telefonu kapatıp yatağın üzerine koydum. İçim içime sığmıyordu. Derin nefes aldım. Sanki tüm o sıkıntıyı içimden atmak istercesine verdim nefesimi.

Eftal "Zaman seni bana verecekse, ben beklemeye hazırım Kırmızı"

Eski okurlarımdan var mı acaba??

Zelzele Hanım (GXG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin