O sabah eve geldikten sonra
Yorgunluktan bütün kemiklerim ağrıyordu. Saatlerdir dışarıda mahvolmuştum. Bizimkiler evin girişindeki L koltukta ayaklı başlı yatıyordu.
Ceyda herzamanki gibi kahvaltıyı hazırlamıştı.
Merve akşama kadar yatmak için kahvaltıya gelmişti.
Alina, metenin saçlarıyla oynuyordu
Mete de Burağın ağzına ayaklarını sokuyordu.
Burak etrafa hayatınızda duyamayacağınız türden küfürler savuruyordu.
-Evim evim güzel evim diye bağırarak içeri girdim.
Burak hemen lafa atladı.
-Nerdesin kızım sen, bizim işimiz gücümüz yok seni arkanı mı toplayacağız.
-Sus be sen anca pelinsuların arkasından koşarsın. Ayı gibi uyduğunuz için sabahın köründe sokakta kaldım sizin yüzünüzden.
Ardından mete
- kızım ne işin vardı sabah sabah dışarda, biz mi dedik çık diye.
-Of ya tamam sensin Mete valla bak uğraşamıcam.
- Ne dedik kızım iyiliğini düşünüyoruz.
Ceyda
-Tamam kanka üstüne gitmeyin artık
-Yürü be Ceyda
Burak
-kız dayanışmasına başladı gene bunlar.
Alina
- Ne alaka ya haklı kızlar yeter kapatın şu konuyu.
Bir süre süren sessizlikten sonra etrafima bakınırken Merve'nin masada uyuduğunu fark ettim.
-Abi şu kız nasıl heryerde uyuyor? Anlamıyorum algılayamıyorum.
Burak höyküre höyküre gülmeye başladı.
-Gene mi anasını satayım.
Alina
-Salak mısın kanka sen sus da uyusun kız.
-Heryerde uyuyor zaten. Diyip,
Merve'nin yanına yaklaştım.
-Merve kalk kız geldik.
Homurdanmaya başladı
-Hay anasını avradını sülalesini yedi ceddini sevdiğimin evinde beş dakika huzur yok.
Hışımla kalktı hiç üstünden ayırmadığı hello kitty'li polar battaniyesini sürüye sürüye merdivenden çıkmaya başladı.
Alina
-Kızdırdın gene huysuz şirini
Burak
-uykucu olmasın o
Hep birlikte gülmeye başladık. Ceyda istifini bozmadan masada oturuyor, Alina yerlere yatıyor, Burak piç gülüşleri atıyor, bir yandan Meteyi tokatlayarak gülüyor, bense gülmekten kalp krizi geçiriyordum.
O sırada yukarıdan bir ses geldi.
-Ağzınıza sıçarım gelirsem oraya yatıyom ben kesin sesinizi.
Bir saniyelik saygı duruşundan sonra, domuz sesleri çıkartarak gülmeye başladım. Herkes teker teker dökülmeye başladı, Ceyda bile dayanamadı bu sefer.
Ceyda
-Hadi hadi yeterince kudurduysanız yemeğe gelin
-Tamam anne dedim gülerek
Sinirli sinirli bakıyordu. Ama napiyim sinirlenince çok tatlı oluyordu.Daha fazla kızmadan hep birlikte ayaklanıp masanın etrafına toplaştık.
Burak
-Döktürmüşsünüz gene madam
Mete
- Ne yavşak adamsın ya hep menfaat peşinde bu.
Alina
-Ne yani güzel olmamış mı sofra?
