Bölüm 3

18 3 12
                                    

Yeni bir bölümle merhabaa...

Umarım beğenirsiniz, oylamayı ve yorum atmayı unutmayınn.

Onca öğretmenimin yapamdığı, matematiği bana sevdiren, korkulacak bir şey olmadığını öğreten matematik öğretmenime :)...

İyi bayramlar ve güzel günlerr.

***

"Kuralları, okulu bize tanıttı fazla uzatmadan, hemen sonrasında marşı okuduk ve sınıflarımıza çıktık."

İtiş kakış kalabalık lanet olası merdivenlerden sapasağlam çıkmayı başarmıştık, herkes kendine  sene boyunca asla kalkmayacağı bir sıra kapmaya çalışıyordu, genelde hep orta sıradan 3. ya da 4. sıraya otururdum bu sefer cam kenarında yanında petek olan arkadan 2. sıraya oturdum oturmamla kafamı koymam bir oldu aşırı kalabalık ve sesliydi başım daha ilk dakikadan ağrımaya başlamıştı, daha 1 saat olmamıştı. Anlamıyordum sabahın kör saatinde nasıl bu kadar enerjik ve sesli olabilirsin ki evde olsam şuan ya uyumaya devam ediyor ya da kitap okuyor olurdum. Telefonumu açıp saate baktım daha 10 dakika vardı ve sese katlanılmıyordu.

Hocanın gelmesi ile sessizlik fırtınası kopması bir oldu, hele şükür ya, hoca içeri girince ayağa kalktık direkt, arkasından sırada konuştuğum kız Yaren geldi özür dileyerek sınıfa bir bakındı göz göze geldiğimizden elimle yanımı gösterip gözlerimle, başımla işaret edip gülümsedim kafasını eğip geldi ''Teşekkür ederim'' deyip gülümsedi ''Bir şey değil'' deyip döndüm, hocanın komutuyla robot gibi geri oturduk garipti nedense uyumlu şekilde senkronize olmak hoşuma gitmişti, ufak bir yandan gülüş attım. Tüm sınıf meraklı gözlerle hocaya bakıyordu, bende kollarımı bağlamış öylece bakıyordum, doğal olarak kendini tanıtmaya başladı ''Adım Ceyda coğrafya öğretmeninizim bu okulda 4 yıldır görev yapıyorum aynı zamanda da sınıf öğretmeninizim bir sorun olduğunda benimle konuşabilirsiniz'' dedi samimi ve düzgün bir hocaya benziyordu ya da yeni geldiğimizden korkutmamak için rol yapıyordu her şey mümkün olabilirdi neyse, kendisinden sonra sıra bizlere geçti kendimle ilgili ne söylemeliydim bilmiyordum muhtemelen sadece adımı, soyadımı ve yaşımı söyleyip oturacaktım.

Yaren ayağa kalkıp konuşmaya başladı ''Adım Yaren Soyadım Demir 16 yaşındayım'' klasik herkes böyle diyordu zaten, sıra bana geldi ayağa kalktığımda herkes farklı bir merakla bana bakmaya başladı, garipti neyse bozmadan gülümseyip devam ettim gülümseyebilmeme şaşırmıştım ''Adım Berfu Soyadım Öztürk 16 yaşındayım'' deyip otururken hoca ''Bir saniye canım Berfu mu dedin?'' niye bu kadar şaşırdı ki ilk defa mı duymuştu adımı, herhalde öyleydi. ''Evet hocam Berfu'' dedim ''Yanlış anlama adını ilk defa duyuyorum özel, farklı bir anlamı hikayesi var mı?'' demesi biraz düşündürmüştü ''Ee bunu bilmiyorum'' dememle ''Acaba annene sorabilir misin?'' demesi ve tüm sınıfın koro halinde ''Evet lütfen Berfu'' demesi bir olmuştu açıkçası hoşuma gitmedi diyemem merak edilmesi ve bir ağızdan Berfu denmesi şimdiden garip, gizemli bir başlangıç olmuştu gizemleri severdim, sanırım okul bu sene düşündüğüm kadar lanet ve sıkıcı geçmeyecekti gülümseyerek herkese toplu cevap verdim ''Elbette not alıyorum akşama soracağım'' dedim biraz garipti 'Not alıyorum' şaşırdıklarına emindim ama gülümseyerek cevap verdiler, bu benim kitabımda teşekkür ederim demekti kendi kitabıma göre cevap verdim kafamı hafif eğip yerime oturdum sonrasında klasik tanışma faslı devamı, son kişi Batu'nun konuşmasını bitirmesiyle zil çalmıştı teneffüs tüm öğrenciler gibi okulun en sevdiğim zamanıydı kalkmam ve telefonun çalması bir oldu ekrandaki 'Babacıım' yazını görmem ile annemin konuştuğunu anladım Yaren'den kibarca ''Geçebilir miyim?'' diyerek izin aldım kalkıp ''Geri gel ha daha sohbet edeceğiz, istersen tabi sıkamayayım ilk günden'' bu cümleden çok bir soruydu sanki hızlıca ''Ayıp ettin he gelirim tabii'' dedim ve telefonu açıp ''Berfu hanım buyurun Giray bey'' dememle gülmesi bir oldu, güzel yumuşamıştı artık rahatça konuşabilirdi insanın babası kızıyla konuşurken çekinir mi hiç neyse, söze girdi ''Berfu hanım akşam yemeğe uyar mı programınız?'' dedi hemen heyecanla ''hm bir düşüneyim, evet'' dedim sevinçle ''Oo tamamdır haber veririm babacım tutmayayım dikkat et miniğim seni seviyorum, bir şey diyor musun?'' dedi hemen ''Hayır babacım, bende seni seviyorum sende dikkat et bay bay'' dedim ve kapattı sınıfa geçtim.

Yaren bana dönüp ''Öyle pek konuşmayı beceremem ben sana tekte söylesem'' dedi ''Tabii sorun yok buyur'' deyip ona bıraktım ''Senin üzerinde bu hava yani nasıl diyebilirim ki bilmiyorum'' dedi ve düşünmeye başladı bende söze girip ''Sende bıraktığım etki olabilir mi acaba?'' dedim heyecanlı gözlerle, parmaklarını şıklatarak bana baktı ''Heh işte tam olarak böyle bir şey'' dedi ve devam etti ''Bu etki çok hoşuma gitti acaba benimle arkadaş olmayı kabul eder misin?'' dedi biraz düşündüm açıkçası anlamış olsa gerek ''Bir sorun mu var Berfu?'' dedi halimden, tavrımdan beni anlaması hoşuma gitmişti ''Ee bunu öğle arasında konuşsak uzun bir konu'' dedim ''Olur canım nasıl istersen'' dedi ''Teşekkür ederim dedim. Hoca geldi bu ders boş geçiyordu doğal olarak ve o lanet ses okul zili duyuldu ah -öğrenci zili-, neyse ki Ceyda hocayı sevmiştim. En nefret ettiğim lanet olası matematik dersi niye anlamıyorum ama eğitim hayatım boyunca cebelleştim ve bu cebelleşme devam edecek gibiydi sevemiyorum bu dersi katiyen, düşüncelerimden sıyrılıp kalktım ve bahçeye indim açık hava iyi gelirdi belki, insanlara göz atarak dolaşıyordum derken zil -öğretmen zili- sesini duymam ile kapıya yöneldim sınıfa çıkıp sırama oturdum.

Bazen gerçekten sınıfıma anlam veremiyor, ''Allah'ım nereye düştüm ben'' diyordum ama iyi insanlara benziyorlardı şuan için tabi bir kaç ay sonra  neler olabileceğini hiç kimse bilemezdi. Hocanın kapıya uzanan elini görmemiz ile sessizlik, ciddiyet ile ayağa kalktık, her ne kadar cıvıtsa da şıp diye toparlanıp, kontrol sağlayan bir sınıfa düşmüştüm bu güzeldi. Hoca arkadaşıyla ufak bir sohbet edip, ayrıldıktan sonra sınıfa girdi, hemen izleyici gözlerimle süzüverdim kumral saçlı, uzun boylu, zayıf bir erkek hocaydı bir insanda en dikkat ettiğim gözleri olurdu ela gözlüydü, yüzünde çok samimi bir gülümseme vardı enerjik bir sesle ''Günaydın ben matematik hocanızım bunu anlamışsınızdır zaten, adım Eyüp, gününüz nasıl geçiyor bakalım? dedi sesinden anladığım kadarıyla matematik dersleri çokta sıkıcı olmayacaktı.

Herkes sırayla nasıl bir gün geçirdiğini anlatıyordu üstün körü şekilde, sıranın bana gelmesiyle, Yaren'in ince nahif sesini duydum, ara sıra daldığım için bana sesleniyor adeta beni gerçek dünyaya döndürüyordu, bu kadar kişi içerisinde birinin bunu fark etmesi neden bilmiyorum ama hoşuma gitmişti sanırım yaşıtım olan biri tarafından fark edilmek, değer görmekten biraz uzak kalmıştım her neyse, ayağa kalktım ve başladım kısa olacaktı zaten, hocanın gözlerine bakarak ''Açıkçası yanıldığım çok şey oldu, eğlenceli kişilere benziyor herkes'' dedim hoca ''adın neydi canım?'' diyerek soru yöneltti ''Berfu'' dedim ve sırama oturdum, Yaren'e yüzümde ufak bir tebessümle teşekkür etmeye çalıştım ve anlamasını umdum anlamış olacak ki hafifçe başını salladı, tanışma ve cevaplama faslı bitmişti hoca ''Gözünüzü korkutmadan şöyle bir konulara, dersi nasıl işleyeceğimize değineceğim'' dedi ve başladı, konular fazlaydı ama zaten aşina olduğumuz, kolay seviyede konulardı yani en azından bu konuları kavrayacak zeka seviyesine sahiptim, şuan için iyiydi belki artık bir şeylerin üzerine gitmeli, düzeltmeliydim?

🍁

Hayatta imkansız olan pek bir şey yoktu onları oluşturan bizlerdik, zor olan her şeyi büyüterek içinden çıkılmaz bir kaosa sürükleyen bizdik, belki bazı şeylerin üzerine gitmeli, bir şeyler uğruna çaba sarf etmemiz gerekiyordu. Ne demişler ''Ne ekersen onu biçersin'' biraz anlamsız kaçtı sanki konuya ama olsun ve yine ne demişler ''Zorla güzellik olmaz'' bazı şeyleri zorlamaya gerek yoktu demek ki, bazen de sadece akışına bırakmak, çok karıştığında müdahale etmek gerekirdi ve elimizde olmayan hiç bir şey için üzülmemek gerekirdi.

***

Bir bölüm sonu daha...

Sonraki bölümü atarsam okur musunuz bilemiyorum bayram gününe denk geliyor çünkü bunu belirtirseniz duruma göre atarım.

Yakında güzel bir haberim olabilir sizee :)

Sonraki bölümde görüşmek üzeree.

Kaybolan BenliğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin