Bölüm 11

6 1 12
                                    

Yeni bir bölüme daha hoş geldiniz...
***
"Onun melek gibi kokusunda uykuyu selamladım."

BERFU'DAN
Saçlarımda hissettiğim hareketle gözlerimi hafif araladım, yatak odasında olunca o anki afallamayla etrafıma bakınmaya başladım gelen sesle bakışlarımı o yöne çevirdim babam "Prensesim günaydın" deyince yerimde hafif doğrulurken "Günaydın baba, saat kaç?" dedim babam telefonuna uzanmak için hareketlendi ve bakıp "6.52 güzelim" deyince rahatlamış bir şekilde iç çektim, babam "Ne oldu canım?" diye sorunca "Okula geç kaldım sandım ya" dedim babam tam cevap veriyordu ki kapı tıklatıldı ve aralanan kapıdan annemin kafası göründü "Günaydın, kahvaltı hazır bekliyorum sizi" deyip çıktı, babamla beraber kalkıp elimizi yüzümüzü yıkadık ve masaya geçtik annemde elinde çaylarla gelince başladık.
***
Kahvaltımı bitirip kalktım o sırada saatte baktım 7.10 hızlıca odama geçtim çantamı hazırlayıp kontrol ettim, giyinip ufak tefek hazırlıklar yaptım ve odadan çıktım mutfağın kapısından "Ben gidiyorum görüşürüz" dedim babam ayaklanırken "Hiç zahmet yapma bugünlük tramvayla gideyim" dedim babam eliyle tamam işareti yaptı "Nasıl isterseniz Berfu hanım öğleden sonra saat 13.30 psikolog randevunuz var, almaya geleceğim unutmayın" asker selamı vererek "Tamamdır Giray bey haberleşiriz, iyi günler efendim" dedim gülerek ve anneme de "Güle güle Eskişehir güzeli İlayda hanım" "Ay o sizin güzel bakışınız görüşürüz" dedi ve çelik kapıyı açacağım sıra gelen anlık hareketle Doruk'un odasına yöneldim, kapıyı sessiz bir şekilde yavaşça açtım, uyuyordu sessiz sessiz ufak adımlarla yanına yaklaşıp, yanağını bir öpücük kondurup çıktım. ***Tramvay durağında beklerken telefonumun sesiyle irkildim, hemen baktım Yaren'di açıp kulağıma götürdüm
"Efendim" diyerek cevapladım
"Günaydın canım, geliyorsun değil mi?" -Yaren-
"Günaydın, evet evet tramvay bekliyorum" -Berfu-kısık sesle "Çaktırmamaya çalışan ama kendini ele veren biri var burada, sabırsızca bekliyor seni" son cümlede güler -Yaren-
şaşırarak "Aa kim kız o?" -Berfu-
kısık sesle "Baş harfi Ufuk" -Yaren-
daha çok şaşırarak "Ne şaka" -Berfu-
"Hadi hadi çabukk, görüşürüz" -Yaren-
Kapanan telefon kulağımda öylece kaldım telefonu cebime geri koydum "Çaktırmamaya çalışan", "sabırsızca seni bekleyen", "Baş harfi Ufuk", ne oluyor ya bu işte bir gariplik var yemin ederim salak olmasam Ufuk'un benden hoşlandığını falan düşünecem ha. Ben düşünceler içinde yüzerken tramvayın kornasıyla sıçradım, yahu Allah'tan kornan var he bu ne ya düşüncelerden sıyrılarak telefonumdan kitabımı açıp okumaya başladım.
***
İneceğim durağın adını duyunca telefonumu cebime koyup yavaş yavaş kapıya ilerledim, tramvaydan inip okulun yoluna düştüm.***Okula yaklaşırken bizimkilerin beni beklediğini gördüm Yaren'le Sinan hararetli bir sohbet içindeydi, yaklaşırken Ufuk'la göz göze geldik ellerini pantolonuna silerek ayaklandı bu havada terledi mi bu çocuk?, anormal. Yanlarına geçince "Günaydın gençlik" dedim Yaren ve Sinan bir ağızdan "Günaydın" dedi Ufuk'ta "İşte şimdi gün aydı" deyip hızlıca ekledi "Günaydın yani" Yaren'le Sinan bir şey fısıldaşıp güldü Yaren "Emin miyiz, becerebilir miyiz sence?" deyince Sinan "Biz kuzen birliğiyiz her haltı beceririz" deyince Yaren "O zaman başlasın challenge" diyerek saçını savurdu ve adeta filmlerdeki havalı kadınların giriş sahnesini canlandırdı, ben etrafa şaşkın şaşkın bakarken Ufuk'la göz göze gelince utançla bakışlarımı kaçırdım Ufuk bu halime gülünce dönüp alaycı bir şekilde küçümseyen bakış attım daha çok gülünce engel olamayıp bende güldüm, akşam annemle konuşmam gereken bir konu vardı sanırım...
***
Kendi aramızda takılırken doğrusu Yaren, Sinan, Ufuk üçlüsü takılırken zilin çalmasıyla irkildim Yaren endişeyle "Berfu ne oldu?" deyince panikle ellerimi sallayarak "Bir şey yok ya dalmışım zil çalınca birden korktum" dediğimde Yaren "Anlamıştım zaten daldığını, nerelere daldın acaba, iyisin değil mi?" dediğinde "Evet evet iyiyim" diye yanıtladım Yaren göz kırparak "Biz teneffüste ikimiz kantinde ya da bahçede konuşalım okey mi?" dediğinde "Aynen konuşmamız gerek" diyerek bende göz kırptım. Hepimiz sınıflara dağıldık bizim dersimiz edebiyattı, sıralarımıza geçtik hocayı bekliyorduk haliyle sınıf yine modundaydı...
🍁
Hoca geldi klasik selamlaşma faslı geçildi. Tüm sınıf kendi kafasında takılıyordu, Yaren bana bakarak "Berfu?" dedi sorarcasına, camda olan bakışlarım Yaren'e döndü "Efendim" dedim "Anlatmak istediğin bir şeyler olabilir mi?" dedi bir süre düşündüm, var gibiydi de yok gibiydi de varsa da ne olduğunu bilmiyordum dürüstçe yanıtladım "Yaren açıkçası bilmiyorum bir şey var ama hiç bir şey yok nasıl oluyor anlamıy-" Yaren koluma dokununca istemsiz duraksadım, bana içten bir samimiyetle "Anladım canım var, var belli ama o kadar karışık ki sen bile emin değilsin, öğlen konuşalım bunu, olur mu?" dedim gözlerim dolu doluydu neden bilmiyorum ama içim garipti, hemen "Konuşalım, lütfen" diyerek cevapladım, cevaplamamla Yaren sımsıkı sarıldı ne yapacağımı bir anlık bilemedim bende ona sımsıkı sarıldım. Bazen hâlâ şüphe hissediyordum ama içimden bir ses Yaren'e güvenebileceğimi, güvenmem gerektiğini söylüyordu, akşam annemle konuşmam gereken bir konu daha vardı anlaşılan.***Zilin çalışıyla 2. dersin sonuna geldik ilk teneffüse çıkmamış sıranın üstüne başımı koymuştum bu teneffüste Yaren "Ne yapalım" dediğinde tek cevabım "9/D" olmuştu Yaren şaşırarak bana dönmüş imalı bir şekilde "9/D ha?" demiş arkasından "Vay be Berfu seni kaptırdık ilk haftadan desene, vah vah gitti gül gibi kız" diye eklemişti afallamış bir şekilde gülerek "İyi madem kalk gidelim" deyince hemen kalkıp koluna girmiştim birlikte yürürken merdivenlerden Ufuk ve Sinan'ın indiğini fark edince "Ahaa mükemmel zamanlama" dedi Yaren, Sinan tam bir şey söyleyecekti ki ağzını açmasıyla Ufuk'un konuşması bir oldu, endişeli gözlerle bana "İyisin değil mi? Önceki teneffüse çıkmayınca merak ettim, Yaren uyuduğunu söyledi ama hasta falan mısın?" deyince irileşmiş gözlerle donakaldım Sinan "Abicim bismillah yani hani arkandan atlı mı kovalıyor? Sorgu odasında değiliz sakin. He bu arada Günaydın Berfu hanım" deyince Yaren güldü, Ufuk "Sana ne kardeşim kovalıyor belki Allah Allah" deyince bu sefer ben güldüm güldüğümde dönüp gülümsedi "Hade hade cevap" dediğinde "İyiyim iyiyim biraz kafam karışıktı o kadar" deyip geçtim. Sohbet muhabbet derken zil çaldı sınıflara dağılıyorduk Sinan Yaren'nin kafasına hafifçe vurunca Yaren ters ters Sinan'a baktı Sinan onun bu haline gülüp "Haydin Sinan kaçar, Sinan puff, kanki sen gelirsin" son cümlede Ufuk'a göz kırptı ve ışık hızyla kayboldu Yaren kollarını göğsünde birleştirerek sınıfa girince arkasından bakakaldım şaşkın şaşkın Ufuk'a döndüm Ufuk bakışlarımı görünce gözlerini sıkıca kapatıp dudaklarını birbirine bastırdı, eşzamanlı olarak tek elinin parmakları ile dudaklarını kapattı "Ne oldu?" deyince güç bela cevap verdi, ellerini arkasında birleştirip, başını yukarı kaldırarak derin bir nefes aldı, o an bakışlarım ondaydı bende istemsiz yutkunarak başımı aşağı indirdim, Ufuk parmağıyla omzumu dürtüp "Ne olduk minik kız utandın mı" deyince ışık hızıyla kaşlarım çatık ona baktım ellerini havaya kaldırarak "Pardon ablam şey ettiydim ben affola" deyince gülerek sınıfa geçiyordum ki eşzamanlı olarak Ufuk bir adım atarak önüme geçti ve eğilerek gözlerimin içine baktı, anlık refleksle gözlerimi kaçırıp başımı eğdim, parmaklarıyla nazikçe çenemden tutarak başımı kaldırdı tekrar göz göze geldik yine istemeden yavaş yavaş bakışlarımda kafamda aşağıya kaydı Ufuk bu sefer ellerini tekrar arkasında birleştirdi ve kulağıma yaklaşarak "Senin bu utanmaların ne olacak minik hanım, böyle utana utana konuşamayız" deyip "Neyse utan bakalım sen" diye ekledi ve elini yumruk yapıp uzattı, bir eline bir Ufuk'a baktım şaşkın şaşkın Ufuk gülerek kafasını iki yana salladı "Oof of çook işimiz var, kız yumruk çaksana süt dökmüş kedi gibi bakakaldın" deyince utanarak gülümsedim, kesin kıpkırmızıydım derken "Al buyur iyice utandın, kıpkırmızı oldun yavrum biz seninle ne yapıcaz böyle ha?" dediğinde gözlerim irileşti "Yavrum" vay be, çok düşünmeden yumruk yapıp çaktım yumruğuna tam o sıra merdivenlerde hocayı görüp "Iıı Allahh hoca geliyor aa gidim demi? Gidim" deyip sınıfa kaçtım...

UFUK'TAN
Berfu sınıfa kaçınca derin iç çekerek ellerimi cebime koydum fısıldayarak "Utan sen utan, bakalım nereye kadar utanacaksın?" deyip gülerek sınıfa geçiyordum hoca "Oğlum zil çaldı sınıfa hadi" deyince "Tamamdır hocam" deyip geçtim sınıfa. Utandığı zaman çok masum ve tatlı oluyordu onun dışındaysa çok saf, temiz bir güzelliği vardı, ruh hali çok çabuk değişiyor güldüğü kadar ağlıyordu, ya içinde anlatmak isteyip anlatacak biri bulamadığı için saklı tuttuğu bir şeyler vardı ya da aşamadığı şeyler vardı. Sinan'nın sesi kendime gelmemi sağladı "Kankaaa burda mısıın?" deyip ellini salladı gözlerimin önünde, afallayarak "He? Ne? He burdayım ya" dedim Sinan "Nereye daldın?" deyince engel olamadığım bir şekilde ağzımdan tek bir kelime çıktı, tek bir isim "Berfu" Sinan şaşkın, iri gözlerle bana bakarak "Kanka bilmiyorum farkında mısın ama hiç düşündün mü? Belki içinde kabul edemediğin ya da ne bileyim işte farkında olmadığın bir şeyler vardır ha?" dedi uzunca sustum, Sinan devam etti "Bu sıralar çok dalıyorsun, Berfu'nun yanında çok mutlusun, hem ben yanınızdan ayrıldıktan 4 dakika sonra geldin. O 4 dakikada ne oldu? İçinde bir şeyler var bence adam akıllı düşün derim" deyince başımı kaldırıp dimdik ona baktım "Sence? Sence ne var? Ne tarz bir şey olabilir?" dedim, Sinan tereddütle "Cidden mi soruyorsun, kızdın mı?" deyince "Yo yo kızmadım ciddiyim. Dışarıdan nasıl görünüyor?" dedim Sinan başladı anlatmaya "Kanka kızla ne kadar yakın, samimisin farkında değil misin? Oğlum kızı kucakladın lan iyi misin? Böyle bir iddialaşmalar, kolundan tutup laf anlatmalar, şirin şirin bakmalar, tatlı tatlı gülmeler. Kusura bakma kafama mı vuracaksın ne yapacaksan yap ama aşıksın bence fikrimcee kaldı ki seni tanımayan, Berfu'yu tanımayan biri bile uzaktan baksa aşık olduğunu söyler" dedi ve ufak ufak diğer tarafa döndü, uzun sessizliğim yüzünden "Ufuk kardeşim kızacaksın ama bi ses ver, gene daldın" dediğinde kafamı iki yana sallayarak "Yo dalmadım" dedim tereddütle bana baktı "Emin misin?" dedi, doğruca gözlerinin içine baktım "Eminim" dedim gördüğü manzara onu bir hayli şaşırtmıştı omuzunun üstünden iri iri, şaşkın şaşkın baktı "Lan iyi misin gerçekten, gözlerin dolmuş seni koca 4 yıldır 2.-3. kez böyle görüyorum ilk defa bir kızdan bahsederken doldu gözlerin" dediğinde susup sadece hak verdim, doğru söylüyordu ve ben buna bir cevap veremedim aklımdaki her şeyi unutmuş gibiydim Sinan'ın kolunun biri masadaydı diğer kolunu sandalyeye atarken bana dönüp "Bak ne diyeceğim, öğle arası konuşalım mı bu konuyu ne dersin?" dediğinde "İkimiz?" dedim sorarcasına Sinan göz devirerek "Yok ya arı maya'da eşlik edecekti tüh nasıl üzülmüştür" deyip ellerini birbirine vurarak "Tüh tüh vah vah" dedi ve başını salladı hafif hafif, engel olamayıp kahkaha attım, Sinan "Hah şöyle da, oh be aa" dedi güldüğümde gözlerimden bir damla yaş aktı, Sinan'a dönerek "Helal olsun be, şu halde güldürdün ya valla helal olsun lan" dedim ve yumruğumu uzattım, Sinan'da gülümseyerek uzattı ve tek gözünü kırparak yumruğunu tokuşturdu, "Yalnız benim bunu tarihe geçirmem lazım" dedi dediğini anlamaya çalışırken yüzüme bir flaş patlamasın mı, flaş patlamasıyla refleksle yüzümü buruşturup gözlerimi kapattım Sinan'a "Olum napıyorsun lan" dedim Sinan sırıtarak "Şeey flaş açık kalmış ayol benlik bir hata değil yani" deyip yandan yandan bakınca, ters ters bakarak "He he ayneen, yemezler" dedim.
🍁
Zil çalınca Sinan hüzünlü bir şekilde bana bakarak elini göğsüne koyudu ve içli içli konuşmaya başladı "Çok sevgili arkadaşım bey, bu büyük yüzleşmeye hazır mısınız?" dedi "Hazırım Sinan bey" deyip ekledim "Eee sen Yaren'i arayıp desene beklemesinler" dediğimde Sinan klasik 'Haklısın' hareketini yaptı, parmağını şılatarak işaret parmağını bana doğrulttu o söylemeden ben söyledim "Haklıyım" dediğimde Sinan 1-2 saniye ters ters 'Ne diyosun lan' bakışıyla bakıp "Hıh" diyerek göz devirdi ve Telefonu kulağına götürdü ters ters bakmaya devam ederken elimi 'Ne ya' anlamında salladım Sinan "Alo kuzi" dedi ve irileşmiş gözlerle bakmaya başladı "Berfu?" dediğinde bu sefer ben irileştirdim gözlerimi, sessiz bir şekilde kaşlarım çatık Sinan'a "Ne oluyor" diye fısıldayarak elimi salladım, Sinan tek elini sallarken "Ben biliyor muyum sanki" dedi fısıldayarak sonra "Ha tamam biz Ufuk'la bir şey konuşacağız beklemeyin diyecektim" dedi, daha sonra "Tamamdır görüşürüz, dikkat edin" deyip kapattı, hemen "Ne olmuş?" dedim "Bir şey yok ya Yaren lavabodaymış da Berfu açtı, şaşırdım bir an öyle" dedi "Ee" dedim "Eesi zaten onlarda ikisi konuşacakmış" dedi ve yürümeye başladı ben şaşkın şaşkın bakıyordum Sinan bana dönüp "Ne oldu?" dedi yanına yetişip "Onlar ikisi biz ikimiz ne tesadüf" dedim ve kantine doğru yola koyulduk...
***
Umarım beğenmişsinizdir görüşürüzzz 💖

Kaybolan BenliğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin