Kitabın tüm hakları şahsıma aittir, en ufak bir çalıntı söz konusu olduğunda derhal yasal işlem başlatılacaktır!!
🕷🕊
İspanyol bir mafyanın, masum bir Türk kızına bağımlı olma hikayesi.
🇹🇷🇪🇸
Una Turco hizo lo que el Demonio no pudo.
+18 sahn...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Söyle Bana Andreas. "
Kulaklarım uğuldamaya başlamıştı. Kendimi iyi hissetmiyordum. Doğru mu okudum diye defalarca kez kontrol ettim ama doğruydu.
Andreas Türkiye'de doğmuştu. Belgeleri çevirmeye devam ettim. Daha fazla şey bulmalıydım. Daha çok şey öğrenmeliydim.
Anne ve babasına dair bilgileri aradım. Babasıyla ilgili birkaç şey vardı ama annesine dair en ufak bir bilgi yoktu. İsminin bile üstü karalıydı.
Babası İspanyol'du. Adının üzeri karalanmış olsa bile soy adı Romero olarak gözüküyordu ve bir sayfada göz ucuyla İspanyol olduğu bilgisini yakalamıştım.
Dosya bitince öfke ile tekrar başa döndüm ve en baştan inceledim. Annesi ile olan bilgilere daha dikkatli baktım.
Annesinin isminin karalandığı yere yakından bakarken aklıma görmek için bir fikir geldi. Sayfanın hemen arkasını çevirdim.
Çizilen yere doğru telefon flaşımı tuttum ve gözlerimi kısarak baktım. Arka sayfadan karalanmış olsada öbür tarafa geçmediği için şansa 4 harf yakaladım. Tersten baktığım için ismi okumak zordu. Ama pes edemezdim. Harfleri bir şeye benzetebilmek için dakikalarımı harcadım.
ANES
Kaşlarım şaşkınlınla çatıldı. Sonra ismi tersten okuduğumu hatırladım.
SENA
Annesinin adı Sena'ymış. Aklımı kaçırmıyorsam bu isim Türk bir kadının ismiydi.
Andreas'ın annesi Türk'tü.
Andreas'ın annesinin Türk olduğundan haberi olduğunu sanmıyordum. Eğer annesinin Türk olduğunu biliyor olsaydı bana mutlaka söylerdi.
Sert ayak sesleri kulağımı doldurduğu anda yüreğim ağzıma geldi. Ne yapacağımı bilemez halde olduğum yerde kalakaldım. Saniyeler sonra kapı hiddetle açıldı.
Ve içeri İspanya Başbakanı girdi.
Beni görünce gözleri sevinçle parladı. Duvarda ki ışık düğmesine dokundu. Oda aydınlanırken nasıl konuşulur hatırlamıyordum.
"Ohh! Bizim Türk kızına bak sen! "
Dedi iğrenç bir sırıtmayla. Kapıyı ardından sertçe kapatınca yerimde zıpladım.
"Siz bu Türkler herhangi bir şeyden korkar mı? "
Diye sordu.
Ona cevap vermeyince devam etti.
"Çünkü senin korkup gitmen gerekiyordu ama gitmemişsin. Üstelik, yeğenimle arkamdan iş çeviriyorsun! "