Kumsal
Sabah saat 10 da uyanmıştım. abim sağ koltuğumda Özgür sol koltuğumda uyumuştu. Abim 2 tane valiz getirmişti. Kalkıp benim valizimden siyah dar paça pantolon ve beyaz sıfır kollu krop giydim tuvalette. Saçlarımı da normal at kuyruğu yapmıştım. Biraz camı izlerken yan taraftaki villanın Özgürün villası olduğunu gördüm. Hemen yanındaydı hastane.
Belimi saran elleri gördüğümde arkamı dönüp dolu gözlerine baktım. '' Abi'' dedim ellerimle boğazını sararken. Ağlamaya başladığını omzumun ıslanmasından anlamıştım. Bende ağlamaya başlamıştım.
'' Özür dilerim'' dedi. '' Seni koruyamadığım için Özür dilerim Kumsalım'' dedi sımsıkı sarılırken. '' Sakın abi'' dedim ondan ayrılırken. '' Aslında iyi oldu Bir yandan. Sweetlerini giyecek bir kardeşin olmayacak '' dedim gözyaşlarımın arasından gülümserken.
'' Kumsal'' dedi ciddi ciddi. '' Ölmeyeceksin biliyorsun demi'' dedi. '' Belki abi'' dedim. '' Abi neden senin valizini de getirdin'' dedim sonra. '' Sonra anlatacağım. '' dedi. Kafamı salladığımda ''Poğaça çay falan aldım kahvaltınızı edin sonra Ben doktorla konuşup eve gidip bir kaç eşya daha alacağım iki üç saat sonra gelirim. '' dedi.
'' Tamam Abi'' dedim ve bir daha sarıldım. Abim gittiğinde bende yatağa oturup telefonuma baktım. O sırada bir numara aramıştı. Camın önüne geçip açtım.
'' Alo'' dedim. '' Kumsal nasılsın'' dediğinde eski sevgilim efe olduğunu anlamak zor olmadı. '' Ben sana beni arama demedim mi'' dedim sessizce. Özgür uyanmasın diye. '' Kumsal ben seni çok özledim'' dediğinde bende cevap verdim.
'' Efe ben seni hiç sevmedim neden anlamıyorsun. Ben seni sevmedim sevmiyorum efe. '' dedim hafifçe bağırarak. '' Kumsal lütfen duyduğuma göre sevgilin de yokmuş beni sevmeyi dene lütfen'' dedi.
Bak efe ben birini seviyorum. Ve ömrüm yettiği kadar onu seveceğim. Ömrüm yettiği kadar bütün kalbim tapulu. O yüzden arama beni istemiyorum lütfen'' dedim ve kapattım. Numarayı engelledim.
Tam arkamı döneceğim sırada Özgüre çarpmam bir tık korkmama sebep olmuştu. '' Sen ne zamandır oradasın'' dedim korkuyla. '' En başından beri'' dediğinde bir adım geri gitmiştim. Özgür arkasını dönüp kapıya ilerlediği sırada . '' Özgür bak yanlış anladın'' dedim telefonu koltuğa fırlatıp bir adım atarken.
O ise beni şaşırtıp kapıyı kilitledi. Yanıma doğru geldi ve belimden kaldırarak beni duvara yapıştırdı. düşmemek için Ayaklarımı beline doladım. Dudaklarımı dudaklarıma yaslayıp öptü. Kollarımı boynuna dolayıp öpüşüne karşılık verdiğimde geri çekildi.
'' Bak sözünü tutacaksın. Kalbini tapuladım kumsal hanım'' dedi gülümseyerek. '' Sana tapuladığımı kim söyledi'' dedim sinsice gülerek. Sahte sinirini gösterip tekrar dudaklarıma yapıştı.
Bende ellerimle göğsünden ittirip '' Abim gelecek'' dedim. '' Kapı kilitli '' dedi gülümseyerek. Sonra beni yere bıraktı. Bense yatağa oturup saçımı açtım. Başım iyice ağrımıştı. Gözlerimi kapatıp elimle başıma kendi kendime masaj yapıyordum ki üzerime bir ağırlık çökünce yatağa yattım.
'' Özgür'' dedim gülümseyerek. '' Doyamıyorum'' dedi oda gülümseyerek. '' Yeter bu günlük lütfen'' dediğimde küçük bir çocuk gibi dudaklarını büzüp üstümden çıktı. Ben ise abimin getirdiklerini odadaki küçük masaya dizmiştim.
'' Gel kahvaltı edelim'' dedim. Özgür gelip kahvaltı ettiğimizde Kapıyı açmayı unutmuştuk. Abim gelmiş kapıyı çalıyordu. '' Abim niye kilitlediniz derse ne diyeceğiz'' dedim sessizce. Gülümseyerek '' Doğruyu söyleyeceğiz'' dedi. Ayağa kalkıp kapıyı açtığında Abim söylenerek içeri giriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Korkma Söyle
Teen FictionAşık olmayı beceremeyen aşkın tanımını bile bilmeyen bir kız bu kadar acıyla nasıl yaşar...