perfect marriage ✓

final pt1.

Merabalar arkadaslar🙆‍♀️
Final bolumunu iki part seklinde paylasacagim
Ilk partini hosgeldinz!!!

Artk finale geldigimize gore yuksek bir yorum sayisi bekliyorum...

Panoma yazdigim yaziyi da okumadan gecmeyin lutfen

Iyi okumalarrr

•

2 yıl sonra

29 Aralık 2025.

Birçok şey yaşanmıştı iki yıl içerisinde.

Taehyung ve Jungkook bir yılın ardından tekrar evlenmeye karar vermişlerdi. Bu kararlarına yakın çevrelerinden güzel tepkiler almışlardı. Aralarından en mutlusu ise kesinlikle kızları Jisu'ydu.

Jungkook, küçüklüğünden beri kendisine psikolojik ve fiziksel şiddet gösteren annesiyle ilişkisini tamamen kesmişti. Annesi ilk başta bu terk edişi kaldırmasa da kısa bir süre sonra her zamanki gece hayatına devam etmiş ve birçok alfayla beraber olmaya devam etmişti. Jungkook ise ilk kez çocukluğunun kendisine gülümsediğini hissetmişti. Kendisini böyle bir kadından kurtardığı için mutluydu.

Taehyung'un, istifasını vermesinin ardından iş bulması zor olmamıştı. Bazı insanlar alfa biriyle beraber olduğu için yargılasa da herkesi şaşırtarak bir ay bile geçmeden daha yüksek bir maaşla işe başlamıştı.

Jimin iki yıl boyunca aşkını içinde daha da büyütmüştü. Birçok kişiyle hem duygusal hem cinsel ilişkiye girmesine rağmen partnerlerinde sürekli Krystal'ı aramaya çalıştığını fark ettiğinde insanların kalbini kırmamak adına birileriyle çıkmama kararına varmıştı.

Krystal ise Jimin'in destekleri ile resim çizmeye devam etmiş, bir sürü tablo satmayı başarmıştı.

Her zaman yurt dışına gidip orada yaşamak istemişti. Şimdi ise bu hayalini gerçekleştirmek adına havalimanında elinde bir bavulla bekliyordu.

Taehyung, Jimin hatta Jungkook onunla vedalaşmak adına onunla beraber havalimanına kadar gelmişlerdi.

Krystal saatini kontrol ettiğinde uçağının kalkmasına bir saat olduğunu görmüştü. Güvenlik kontrollerinin uzun sürdüğünü bildiği için daha fazla zaman kaybetmeden vedalaşıp gitmesi gerekiyordu.

Önünde duran üç alfaya baktı. Gözlerinin dolduğunu hissetti. O kadar şeyi arkada bırakıp gidiyormuş gibi hissediyordu ki kalbi sıkışıyordu. Avuç içleri terliyordu. Ağzını açmaya yeltendiğinde konuşmak belki de ilk kez bu kadar zor gelmişti ona.

Taehyung, daha fazla zaman kaybetmeden Krystal'ı kendine doğru çektiğinde Krystal neye uğradığını şaşırmıştı. Bilmediği şey ise Taehyung'un ağlamamak için dişini sıktığıydı.

"Kimsenin seni üzmesine izin verme. Kendine iyi bak. Lütfen." Krystal, Taehyung'un sarılışına karşılık verirken başını salladı. "Bakarım Taehyung. Bakarım." Taehyung burnunu çekti. "Söz verebilir misin?" Krystal, başını Taehyung'un omzuna koyduğunda yine başını salladı. "Söz veriyorum." Birkaç saniyenin sonunda ayrıldıklarında Krystal dolu gözlerine rağmen gülümsedi. "Çok iyi bakacağım kendime."

Taehyung geriye çekildiğinde Krystal'ın yüzüne bakmaktan çekiniyordu çünkü her an ağlayabilecekmiş gibi hissediyordu.

Jungkook aralarından en sakiniydi. "Sanırsın bir daha görmeyeceksiniz birbirinizi." dedi ortamı yumuşatmaya çalışırken. "Her yaz tatili buraya geleceğini söylemedi mi? Ki yaz tatiline..." parmaklarıyla saymaya başladı. "Yarım yıldan bile az var."