Kaderin oyunu/Tamamlandı✔

HATIR'a

/ 4-cü bölüm /

Başlamadan önce İlk defa Sizlere:
° Oy vermeyi ve lütfen yorumlarda belirtmeyi unutmayın♡ Ve bu bölüm bir az uzun oldu °

(•••)

Ateş gidince Bülbülün kulağında mırıldadığı o şey takılı kalmıştı. Ertesi gün Bülbül Selmanın uyuduğu fark edip sessizce abisine öğle yemeyi götürmek için yola çıktı.{ bu bahane şahane:)}. Ateş Kuzeye Bülbülün  sayıkladığını ve olayın ne olduğunu sordu hatta ısrar etdi. Kuzey anlatdı va Ateş kısa şokun ardından Bülbülün geldiyini görüp sohbeti deyişti. Ateş Bülbüle içeri girmesi için başıyla koltuğu gösterdi.Bülbül selam verdikten sonra Kuzeye elinde olan yemekleri işare etdi. Kuzey şaşırdı sonra Ateşe de teklif etdi ama istemedi.

(...)

Kuzey yemekleri alıp kantine düştü.
{ Ee tabii haliyle odada Ateşle Bülbül kaldı} Ateş mırıldandığı anda Bülbül mırıldandığı şeyi biliyordu. Evet akşam kulağına mırıldandığı  o şeydi. Bülbülde  mırıldandı.

(....)

-" ......
  Bensiz gülüşlerine
Nasıl bir fanisin
Benim için anisin.
Qaliba ben aşığım sesine
Yanındayım ben uyu şimdi güvenle.''

{Evet Ateş mırıldandığında Bülbül uyanmıştı.}
Ateşin gözü yuvalarından çıkacakmış gibi fırladı.
Ateş Bülbülü annesine benzetiyordu. Annesi çok güzel avukatdı. Bir gün davadan eve dönerken: Saat 01:00 gibiydi. Davası bir kadına destek çıkıp ona boşanmakta yardım etmekdi. 5 yıl bu davayla uğramışdı. Çok zorluyordu karşı taraf Kadının çocuğuda olduğu için * Berna* { Ateşin annesi } onun için tazminat talep ediyordu. Ama kabul edilemez hale geliyordu her defasında. Bu gün nihayet çok güzel bir şey oldu. Davayı kazandı. Evet yüklü miktarda tazminatı o anne ve çocuk için ala bildi.
Berna her şeyden habersiz eve dönmek isterken bir araba arkadan yaklaşıp, başını bağlıyorlar {siyah örtü ile} sonra kaçırıyorlar.

(...)

Bunu Berna bir süre anlamıyor, sonra konuşmaları dinliyor.
?- " Abi aldık. Evet elimizde napalım? Tamam bize bırak çok pis sırıtıyor, iyrenç.Şerefsiz,ahlaksız.
Kadını bir depoda kapatıyorlar. Günlerce aç,susuz kalmış ve perişan olmuştu.
4 günün ardından sonunda kapıyı açıp ona bir şeyler veriyorlar. Berna ilk başta kabul etmedi. Ama zorla yedirdiler ona.
?- " Ağlayıp zırlamayı kes de ye şunu! "
Berna:
- '' Pislik herif, piç bırak beni! Kimsiniz ne istiyorsunuz? Paramı?? Verelim bırak beni canımı yakıyorsun! "
?- " Paramı? Kocan zaten seni bulmak için seferber olmuş durumda. Ne parası? Biz sana işgence etmek için yüklü miktarda zaten "Tazminat" alıyoruz!! " { Basıra-bastıra söyledi}
Berna o zaman anladı. Ama çok sinirliydi. O kadın onun eski karısıydı, bir de üzerine çocuğu vardı.
Adam su verip, pes ediyor. Berna iyi dayanmışdı.

(...)

Berna 17 yaşında ki, oğlunu Ateşini düşünüyordu. Onun adını Ateş koymasının sebebi vardı. O sebebi düşündü.
Bir gün yine dava yüzünden Bernanı silahla vuracaktılar. Ateşin babasını Berna yıllarca sevmiş. Deniz'de (Ateşin babası) Bernayı seviyormuş. O gün her şey açığı çıkıyordu.    Berna için çok güzel ama Deniz için çok kötü bir kabus gibiydi. Adam Bernaya Ateç edecekken Deniz onun koluna ateş ediyor silah yere düşer-düşmez Deniz onu alıyor koçarak Bernanın yanına gidiyor. Berna çekingen değildi. Kahkaha atarken Deniz ona sinirle bakıyor. Sora Bernanın şanağında öpüyor. Gülmesi Denize çok iyi gelmişti. Berna o an büyülenmiş gibi ona bakan Denizin karnına kolunu keçiriyor. Deniz acıyla inleyip:
"Noluyo ya?! Naptım ben? Hem sen böyle vura biliyosunda niye o adamı da vurmadın ki?"
Berna biraz söylentinin ardından hafif eyilmiş. Denizin yüzüne bakıp:
-" Noluyo öylemi 5 yıldır senin aşkından harabe oldum. Noluyormuş, bak-bak. Bu bir,iki, korktum.Vuracakken senin masum, saf endişeni gördüm. İnsafsız sende seviyormuşsun ya beni... Git ne halin varsa gör şimdi."
Deniz polisdi. Tutuklatıyor adamı, sorguya alıyor.

(...)

O adam Bernanın yıllarca uğraşdığı davanın karşı taraf olduğunu anlıyor. Adam kafayı Bernanı öldürmekle bozmuş. O gün Ateşe bu ismi verecejken hayel etmiş. Ve, yapmış. Davadan doğan Ateş. Bernasının Ateşi olmuş. Berna bu düşünceye gülerken Deniz sıkıntıyla ona bakıyor:
-" Noldu iyi misin?"
Berna: " Gayet iyiyim. Çocuğuma isim buldum."
Deniz şaşkınlıkla Bernanın yüzünü avuçlarının içine alıp iyice bir bakıyor:
-" He vallahi iyisin. Bernam çocuk ne?!"
Berna: " Ay bırak ya drama bağlama gelecekteki çocuğumuza isim buldum Ateş"
Deniz sarhoş olmuş gibi bakıyor Bernaya. Saçlarının arasından öpüyor.

(***)

Berna bunları düşünmeyi bırakıyor ve kapı açılıyor. İçeriye birileri, hayır bir insan girdi. Çok yoğun parfüm kokuyor. Bernanın yüzü bağlı olduğu için göremiyordu. Bağırıp :
-" Aa şunu göremiyorum. Ne yaptım ben sana? Ha? Biri karın diğeri çocuğun."
Adam Bernanın yüzündekini çıkarıyor. Berna artık adamı görebiliyordu. 2 dakikanın ardından adam Bernaya yaklaşıp:
-" Doğru, biri karım diğeri de oğlum. Beni onlardan ayırman büyük suç. Aptalsın biliyormusun? Benle anlaşma yaparak daha çok kazanman varken davayı kazandın. Gerizekalı! " diye bağırıyor. Sertçe Bernanın yüzünü tutup:
-" Şimdi çekiceksin cezasını!"
Bu sondu: " Götürün şunu Hilmi! "  Berna haykırarak hayııır diyor. Ama nafile. Adam mili  kıpırdamıyordu. Bernanın depodan çıkarıyordular. Tecavüz edip yakıyorlar. Öyle yana-yana Bernanı evinin önüne bırakıyorlar. Ateş bunu görüyor. O günden sonra zaten gülen, oynayan ve hatta korkan Ateş gidiyor yerine bambaşka bir Ateş geliyor. Berna her gün kendini sövüyordu. Ateş koydu ismini ama bu tavşan gibi çıktı diye.

(***)  

Ama bu gün artık her şey bitti. O korkak Ateş bi hissize dönüşdü. İşte buydu Ateşi deli eden. Anneside sık-sık kabus görünce babası hep bunu söylerdi. Bülbülede bu yüzden söylemişti. Annesine benzerliyi buradan geliyordu. Kabutan ve bu sözlerden. Ateş nutku tutulmuş bir vaziyyetde Belbüle bakıyor. Anne ve babasından
'hatıra' kalan bu sözleri Bülbülün ağzından duymak bir başkaymış. Ateş koşarak çıkıyor bahçeden. Arabasına binip gidiyor. Tek kelime etmeden. O güne gitmişti. Annesinin yandığı o güne...
Telafisi yok bazen hayatda hiç bir şeyin. Ateşin babası...
Deniz Bernanın ölümüne dayanamıyor. Ateşle gitmek istiyordu. Ama Ateş annesine bumları yapanı bulup sağ bırakmayacağını söylüyor. Deniz çok şaşırıyor. Dağılmış vaziyyetde kabul ediyor.
Ataşe burada ona kalan şirketi, evi bırakıp gidiyor Almanyaya.
Bülbül şok içerisinde kapıda dikiliyor.