Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"sevdiğin çocuğu dinle ve berat'ın yanına git leya."
ও
"Çok teşekkürler, gerçekten çok teşekkürler. Sayende ikinci haftamda dersten atıldım." Diye bağırdığımda, "Ne demek." dedi sakin bir şekilde. Koridor da yürürken ona doğru sinirimi püskürtmek ile meşguldüm. "Sen hocaya bizi dışarı atabilirsiniz demeseydin belki de atmayacaktı."
"Konuştuk ve hatalıydık."
"Ben konuşmadım, sadece silgini verdim." Bana doğru dönüp, boyuma doğru eğildiğinde sebepsiz yere gerildiğimi fark ettim. Bağırarak, "Aldım, verdim yapan da bendim zaten." dediğinde "Sen yapmadın sanki!" diye bağırarak karşılık vermiştim. "Ben yaptığımı kabul edi-"
"Bu ne gürültü böyle?" Dedi sınıftan çıkan bir hoca.
"Kusura bakmayın hocam, gidiyoruz hemen." Deyip Çağan'ı çekiştirdim ve birlikte kantine inip oturduk. Hiç kavga etmemişiz gibi bir anda "Kahve alıyorum ister misin?" diye sorduğunda bende bozuntuya vermeden başımı salladım.
Birkaç dakika içinde geldiğinde elimdeki parayı ona uzattım. "Benden olsun."
"Yok."
"Benden olsun dedim. Dersten atılmana sebep oldum zaten." Dediğinde omuz silkerek parayı cebime koydum. "Tuana'nın partisine geliyor musun?" Diye sorduğunda vereceği tepkiyi merak ettiğim için "Hayır." demiştim.
Şaşkınla, "Hani geliyordun?" dediğinde hafif bir tebessüm ile "Sen nereden biliyorsun?" diye sordum. Gayet profesyonel bir şekilde, "Tuana, gelmeni çok istediği için hepimize anlattı." dediğinde başımı salladım. Ben karşımda gergince kekelemesini beklerken gayet rahat davranması sinirimi bozmuştu. Sandalyesini yanıma ittirerek iyice dibime girdiğinde, "Ne duymak istiyorsun Leya?" diye sordu.
Gerginliğin verdiği sıcaklık bütün bedenimi yakarken, "B-bir şey duymak istemiyorum." dedim. Onun yapması için çabaladığım şeyi kendim yapıp, kekelemiştim.
"Bir şey duymak istediğin gayet belli bence. Kekeliyorsun ve yanakların.. Kıpkırmızı."
"Uzaklaşır mısın lütfen?" Dediğimde sırıtarak sandalyesini geri çekti. Tuttuğum nefesi verdiğimde hala sırıtmaya devam ediyordu. "Neye gülüyorsun?"
"Benden hoşlandığını bu kadar çok belli etmene." Dediği şeyle gerginliğim had safhaya çıkarken aklıma gelen şey ile bende güldüm. Bu olaydan sıyrılmamın tek yolu buydu.
"Ne senden hoşlanması Çağan? Ben Berat'a olan hoşlantımı herkesin fark ettiğini sanıyordum. Eğer senden hoşlandığımı düşündürdüysem üzgünüm." Dedim gülmeye devam ederek. Çene kası gerilirken nefes alışverişleri hızlanmıştı. İşte istediğim de buydu.
