Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"sen benim için sınıf arkadaşından fazlasının leya."
ও
"Leya! Kızım kalksana." Gözlerimi usul usul açtığımda Tuana'nın dizinde yattığımı farke etmiştim. "Oh, sonunda uyandı." Dedi sol elimi tutan Alisa. Etrafıma baktığımda sağ elimi tutan kişi kedi gibi gözlerle bana bakan Çağan'dı. Yağız, "Uyandı!" diyerek Çağan'ı ittirdiğinde elimi bırakıp, uğruna öleceğim gamzeleriyle gergince gülümsemişti.
"İyisin değil mi?" Diye soran Berat'a baktığımda tansiyonum tekrar düşmüştü. Alisa ve Tuana'yı tutarak ayağa kalktığımda beni sınıfa götüreceklerini söylemişlerdi. Berat, "Bende geleyim." deyince Çağan kolunu tutarak "Kız kıza gidiyorlar. Sen kız mısın?" diye sordu.
Berat'ın gelmeyeceğinden emin olduğumuzda kızlar beni sınıfa çıkarmışlardı. Ben sıraya oturduğumda, Alisa yanıma, Tuana ise sıranın üstüne oturdu. "Berat'tan hoşlanıyor musun Leya?"
"Hayır."
"Birbirinize yakın davranıyorsunuz ama."
"Sadece arkadaş olarak takılıyorduk. Ondan hiç hoşlanmadım, hoşlanmam da." Dedim düz bir şekilde. İkisi de bayağı rahatlamış gözüküyordu. "Bu kadar sevineceğinizi bilsem, Berat'tan hoşlanmadığımı daha önce söylerdim."
Alisa aniden kendini toparlayarak, "Yok ya, ondan değil. Biz Berat'ı sevmiyoruz." dediğinde Tuana'da gülerek "Aynen, ondan." diye karşılık verdi. "Siz öyle diyorsanız,"
Kapı açıldığında Berat gelmiştir diyerek yüzümü buruşturduğumda aslında Çağan'ın geldğini görmüştüm. Yüz ifademi gören Çağan, "Beğenmediysen çıkayım, istersen." dediğinde "Yok, yok. Beğendim." diye cevap verdim. Verdiğim cevabın saçmalığı karşısında "Tamam uzatma gelebilirsin işte." diyerek olayı toparlamaya çalışmıştım.
Çağan gülerek buzu uzattığında, "Bu ne için?" diye sordum. "Alnındaki tepecik için."
"Ne tepeciği?" Diye sorarak alnımı ellediğimde tam ortada bir tümsek hissetmiştim. Tuana, "Alisa ben suluğumu unuttum. Gel birlikte gidelim, tek başıma gitmeye korkuyorum." dediğinde birlikte koşarak sınıftan çıkmışlardı. Garip garip onlara bakarken Çağan, "Hadi şu tepeciği alçaltalım biraz." diyerek alnıma buzu tuttuğunda "Ben yaparım." dedim elinden alarak.
Çok utanmıştım ve daha fazla yanaklarımın kızarmasını istemiyordum. Alnıma buzu tutarken bana bakan Çağan ile göz göze gelmiştim. Gözlerimiz kesiştiğinde o da elalarını hemen başka tarafa çevirmişti. O kadar kızarmıştım ki neredeyse buz eriyecekti.
Bir anda içeri giren Berat ile ikimizde olduğumuz yerde zıplamıştık. Berat, "Çağan konuşmamız lazım." dediğinde Çağan göz devirip "Buzu iyice tut. Alnının ortasında Everest dağı olmasını istemeyiz." dedi sırıtarak.
Bende güldüğümde Berat, "Hadi." diye bağırdı ve Çağan ile birlikte sınıftan uzaklaştılar.
Berat niye bu kadar sinirliydi anlamıyordum. Çok garip tepkiler veriyordu. Ufak adımlarla ilerleyerek merdiven de konuşan Berat ile Çağan'ı dinlemek için duvarın arkasına saklandım.
"Berat, bir aylık süreden iki hafta kalınca sen biraz tutuştun sanki."
"Sen bulaşmasaydın, iki günde halledecektim. Eğer etrafında gezmeye devam edersen gerçekleri söyleyeceğim."
"Gerçekler mi?" Diye tiz bir kahkaha attı Çağan. "Senin uydurduğun sahtelikler ne zamandan beri gerçekler oldu?"
"Yeter. Daha konuşmayalım, ben sana uyarımı yaptım."
Konuşmalarının bittiğini anlayınca koşarak sınıfa dönmüştüm. İkisi geri geldiğinde Berat yanıma oturarak gülümsedi. "Leya, anlarsın ki bir cevap bekliyorum."
"O bence bayılarak sana en nazik cevabı verdi." Diyen Çağan'a baktı Berat. "Ben sana mı sordum Çağan? Ben senden mi hoşlanıyorum?"
"Berat." Dedim sakince. "Ben bizim arkadaşlığımızın iyi gittiğini düşünüyorum. Lütfen böyle devam etsin."
"Hiç mi ihtimal yok?"
"Hiç." Dedim sessizce.
"Duydun işte Berat, sıkıştırma kızı." Dedi Çağan.
Berat "Bizim ilişkimiz seni neden bu kadar ilgilendiriyor Çağan?" dediğinde Çağan yerine oturdu. "Leya hakkında ne düşünüyorsun Çağan?"
"Benim için sadece," Yutkunarak "s-sınıf arkadaşı." dediğinde Berat mutlulukla gülümsedi. Çağan başını eğdiğinde beni ne kadar kırdığının farkında değildi.
Çalan çıkış zili ile çantamı alıp çıkarken arkamdan Çağan'ın seslenmesini umursamadan okuldan ayrılmıştım.
Eve geldiğimde saatlerce oturup düşünmüştüm. Çağan'a hislerim olduğunu da kabul etmiştim. Yoksa kim böyle bir şeye yıkılırdı ki?
Ama ben onun için sınıf arkadaşından fazlası değildim.
Telefonumun titremesi ile telefonu açtım.
çağan: leya beni dinlemeden çekip gittin
leya: niye bu kadar olay yarattın ki
çağan: sınıf arkadaşım dediğim için alındığını biliyorum
leya: yo ne alaka görümcem falan diyecek halin yoktu
çağan: dürüst olmak gerekirse sen benim için sınıf arkadaşından fazlasının leya
Gördüğüm mesajdan sonra telefonu fırlattım. "Leya! Söylüyor kızım. İlk itirafını alıyorsun." Diyerek ellerimi çırparak zıpladım.
"Acaba hemen kabul etsem çok istekli gözükür müyüm? Yoksa yarın okulda konuşalım mı desem? Ay telefon kapanmış."
çağan: leya?? neredesin
leya: buradayım
çağan: heh lafımı bitireyim
leya: buyur
çağan: ben seni sınıf arkadaşından daha yakın görüyorum sende yağız, tuana gibi benim çok yakın arkadaşımsın ben seninle yakın arkadaş olmak istiyorum leya ✓✓
ও
bir haltlar donuyor hadi bakalim.
valla oy sayisini hic begenmedim cok azalma var. aslında bolum atmayacaktim ama sırf leya ve çağan'ın videosu hatrina atayim dedim.
