•34•

246 16 9
                                    

Herkese İyi Bayramlar Dilerim ArLin🦋 Ailesi..🖤🖤

Bölüm 34:

1 YIL SONRA

Aylin'in Ağzından 

Araz ailesiyle yeni hayatına alışmış, eskiyi unutmaya yavaş yavaş başlamıştı. Arada sırada arkadaşları ile yaşadıkları maceraları özlediğini söyleyip bunu dile getirse bile hırsızlıktan söz etmemesi içimi ferahlatıyordu. Özlem duyduğu maceralı günler hırsızlık yaptıkları günlerdi çünkü.

Tamirhaneye geldiğimde ortalık yine sessizdi. Sıcaklar bastırdığı için Arzu anne ve Fikret abi belli saatlerde köfteciyi kapatıp daha sonra yeniden açma kararı almışlardı. Tamirhane öyle değildi tabii belli saatler içinde hizmet veriyor, gece geç saatlerde acil bir durum olduğu zaman açılıyordu.

Bu normalde yoktu arada sırada acil olarak gelen araba tamiri her gece olmaya başlamıştı. Araz kendisi tek gidiyordu ya da Bora yanında gidiyordu. İşkillenmiyor değildim ya beni kandırıp, annesine verdiği sözden vazgeçtiyse diye çok korkuyordum.

Seslenmeden yavaş yavaş içeriye yürüdüm. Araz ortalıklarda yoktu. Araz değil hiçbir kelebek yoktu. Etrafı kolaçan edip şüphelerimin doğru olup olmadığını kontrol etmek için daha içeriye yürürken arkadan gelen sesle durup çantamı hafifçe öne çektim.

"Prenses.. Hayırdır senin burada bu saatte ne işin var?" Arkamı döndüğümde gülerek bana doğru gelirken bez parçasına elini siliyordu. "Biraz dağınık buralar malum istersen gel içeriye geçelim daha rahat edersin.." Yanımdan geçerken sadece gülümsedim. Araz ben böyle yapınca dönüp bana baktı. Gözümü kaçırıp gerilince yutkundum korkuyla. "Ne oldu? Normalde senin okulda olman gerekirdi."

"Hiç. Çok sessiz olunca içeriye bakmaya gidecektim sen aniden çıkınca arkadan korktum biraz bocaladım."

"En son bu olduğunda ben sağlam azar yemiştim. Üstelik sevgili bile değildik ve sen benim iki kez günahımı almıştın hatırlıyor musun Aylin?"

"Hiç unutur muyum kelebek o günleri? Bu aralar pek sık hatırlatır oldun. Yok şöyle eğlenirdik, yok böyle macera yaşardık yok şuraya gider bize küçümseyenlere ders verirdik diye." Ben bunları söylerken Araz elini beline koyup gülmemek için zor durdu konunun nereye geleceğini anlayarak. "Bazen diyorum.. Diyorum ki acaba.. Pişman mı oldu? Yine gizli saklı işler mi çeviriyor arkamızdan? Gece gece nereye gidiyor tek başına? Borayla hırsızlık mı yapıyor acaba diye korkuyorum Araz.(!)"

"Ya üstünden bir yıl geçmiş sevgili olmamızın. Size verdiğim sözü layıkıyla yerine getiriyorum, işimin başında, arkadaşlarıma bile ekmek teknesi kurmuşum.. Hâlâ annem ve sana güven veremiyorum neden?" Sesi sona doğru azarlar gibiydi. "Gönlüm olmaya olmaya sınava hazırlanıyorum seninle. Belki kazanırım size uygun bir adam olurum diye debeleniyorum ama siz.." Bezi farklı yere fırlatıp "Siz..." resmen yalan söylemeye çalışıp başarısız oluyordu. Sesinden ele vermişti kendini Araz. "Neyse ya adımız çıkmış hırsıza bir kere.. İnancınız bitmiş. Öyle olsun ya. Gel çalışalım son kez gece kafam patlayana kadar yarın bu sınavdan başardım derim rahat edersiniz sizde. Başarınızı kutlarsınız."

"Araz.." Konuşmama müsaade etmeden masanın başına yürüdü. Trip atıp her seferinde paçayı sıyırıyordu ama bu sefer yemezler! "Yok öyle yalandan tribe girmeler Kelebek. Yemezler bu sefer." Çantamı masanın üstüne bıraktığım gibi bana baktı şaşkınca. "Kontrol edeceğim. Arzu anne haklı. Ne çeviriyorsun göreceğiz." Arabaların olduğu tarafa yürüdüm. 2 gündür yoğunuz diye tamirhanede sabahlıyordu. "Aşırı pahalı parçalanacak araba yok ama bu depoya diğer sattığınız eski parçaların arasına saklamadığınız anlamına gelmez değil mi?" Depoya gidince Araz korkuyla yanıma koşup önüme geçti. "Ne oldu? İş üstünde mi yakaladım sizi?"

ArLin🦋Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin