Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
. . .
Elimdeki bezi avuçlarımın içinde iyice sıktıktan sonra karşımdaki ikiliye keskin bir bakış attım. Dün konuşmamızdan sonra buraya geleceğini biliyordum ve bu sefer kaçmak istemedim. Onun kendinden emin, gururlu ifadesiyle Jeongin'le konuşmasını izliyordum sadece. Bar sandalyelerinde oturup bir şeyler hakkında konuşurken bir eli saçında geziniyor, bazen sadece Jeongin'e odak olurken etrafa da göz atıyordu büyüleyici gülümsemesiyle. Jeongin'in gergin olduğunu fark ediyordum fakat o da artık Hanrim'e alışmış gibi kaslarını gevşetip gülümsüyordu ona. Son yarım saattir sinirlerimi bozuyorlardı, gerçekten.
Bünyemde sadece gerginlik ve sinir hissediyordum sebepsizce. İkisinin sanki çok yakınlarmış gibi uzayıp giden muhabbetlerine kulak asmamak zordu. Hanrim'i başımdan attığıma sevinmiştim halbuki. Bana ne olduğunu anlayamamıştım. Beni bulamadığına üzülmüyordum evet, o zaman bu hisler de neyin nesiydi?
Temizlediğim tabakları dalgınlıkla yerine koyacağım sırada boşluğa bırakmamla birlikte dükkânda bir yaygara koptu. Neredeyse herkesin gözü bana dönerken, bakışları benimle kesişen kızla buluştu gözlerim. Ayağımın dibine düşen cam kırıklarını toplamak için eğildim hemen. Sıcaktan terlemeye başlamıştım, ellerim yapış yapış olmuştu. Chan hyung yanıma geldiğinde beni hızlıca kırıklardan uzaklaştırdı.
"Çık şuradan çık, bir yerine batacak şimdi."
"İyi misin kanka?" Jeongin seslendiğinde bir süre ona baktıktan sonra başımı salladım.
"İyiyim, sorun yok."
"Hyunjin sen git mutfağa."
"Niye hyung?"
"Git işte Felix'e yardım et."
İstemeyerek de olsa Chan hyungun yanından ayrılıp mutfağa doğru adımladım. Jeongin ve Hanrim'in yanından geçerken nefes bile almayarak hızlı adımlarla mutfağa girdim hemen. İçerdekiler bana döndüğünde tezgahın üstündeki önlüklerden birini geçirdim başımdan. Jisung'un sebzeleri doğradığı yerin hemen yanında ellerimi yıkamaya başladım.
