09: sana karşı bir şeyler hissediyorum

302 38 35
                                    

dıscıye geldım korkuncc.

__

__

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

__

Derin nefesler alırken gözlerimi kısarak karşıya, denizdeki dalgalara baktım. Bugün hava önceki günlere göre epey soğuktu. Bulutlar kaplamıştı gökyüzünü. Ben ise bu kasvetli günden daha da boğucuydum. Her zamanki gibi çocukları ekmiştim, onu bekliyordum. Sabahtan beri kayalıklarda oturmaktan başka bir şey yapmıyordum. Onu düşünmekten başka. Sadece birkaç gün olmuştu hayatıma dahil olalı. O sıkıcı, karamsar ve sürekli aynı süren hayatıma bir anda dalıvermişti. Onunla karşılaştığım günden beri onu düşünmekten kendimi bir türlü alamıyordum. Şimdi ise saatlerdir onu bekliyorken, tek bir hareket göstermiyordu vücudum.

Bacaklarımı karnıma doğru çektim yavaşça. Dalgalar kot pantolonumun paçalarını ıslatmıştı. Başımdaki şapkayı bir elimle kaldırıp, diğer elimle saçlarımı düzelttikten sonra geri koydum başıma. Kalkmak üzereydim buradan, gelmesini çok ümit etmiştim fakat güneşin yavaş yavaş batışını izlemek de hiç gelmiyordu içimden.

Ayağa kalktım usulca, pantolonumu silkeledim hemen. Dönmeden önce o ses kulaklarıma vardığında donup kaldım sadece.

"Gidiyor musun?"

Kalbimin hızlandığını hissettiğimde nefesimi tuttum, yutkundum. Arkamı dönmeme gerek kalmadan yanıma gelmişti. Hiçbir şey demeden oturdu kalktığım yerin biraz ötesine. Bir süre öylece baktıktan sonra ben de oturdum aynı yerime. Yanımda, bacaklarını denize doğru uzatmış, ellerini arkasına yaslayarak rahatça gözlerini kapatmıştı. Yüzünü ilk defa daha yakından inceledim. Maskotun o daracık görüşü beni engellemiyordu, çıplak gözlerimle görüyordum onu. Saçları gözünün önüne düşerken rüzgarda savruluyordu. Gözlerini açıp bana baktığında çekmedim bakışımı, o da engel olmadı. Arkaya yasladığı ellerini çırptı ve gözlerini benden çekerek denize döndü.

"Kafam karışık." dedi sessizce. Benimki de öyleydi. Daha onu neden buraya çağırdığımı bilmiyordum. Çocuklara da hiç bahsetmemiştim. Asıl benim kafam karışıktı Hanrim, darmadağınıktı.

"Neden bana yalan söyledin?" diye sordum. Mırıldandı biraz, sorumu düşündü. Merak ediyordum, neden beni kandırmak istedi?

"Peki sen neden bana yalan söylüyorsun?"

"Ne?"

"Normal bir pizzacıymış gibi davranmaya çalışıyorsunuz ama düzenli kurulmuş bir soygun çetesisiniz. Peki ben neden öyle görmüyorum? Bana neden iyi biri değilim diyorsun? Sana yalan söylemem için çok sebebim var Hyunjin."

Kelimeleri birbir sıralarken gözümü ondan ayırmadım. Her şeyi öğrenmişti, neredeyse her şeyi. Cevabını istiyordu ama ona bu eski konuları açacak gücü kendimde bulamıyordum. Hoş, ondan hoşlansam bile, güvensem bile bunu yapabilir miydim bilmiyorum.

"Sana karşı bir şeyler hissediyorum." dedim bir anda. Bana dönen gözlerinin iriliğinde kayboldum. Damağım yanıyordu sanki. Omzunun üstünden bana bakıyorken ben gözlerimi ondan kaçıramıyordum bir türlü. Dediğimi idrak etmiş gibi kaşlarını çatıyordu. Devam edecektim ama bana izin vermedi.

"Hyunjin, benden hoşlanamazsın."

"Ne?"

"Bu kadar basit değil."

"Evet, hislerim zaten basit değil Hanrim. İlk sokakta ben Freddy maskotuyken karşılaşmamızdan beri hiçbir şey basit değil artık. Sürekli seni düşünüyorum. Bunu yakalanmamın verdiği bir korku mu sanıyorsun? Bak, üstümde maskot yok ve ben senden kaçmıyorum. Ben Jeongin'de değilim. Hoşlantı mı bilmiyorum, ama ben her zaman duygularımın ne olduğunu biliyordum."

"Ya tahmin ettiğin gibi biri değilsem?"

"Ben seni hiç tahmin edemedim zaten."

Öylece gözleriyle beni takip ederken şaşkın bakışları üzerimde gezindi. Elmacık kemiklerim gerildi, konuşurken o kadar sıkmıştım ki kendimi. Gözlerindeki ışık doğrudan bana bakıyorken yüz kaslarındaki gerginliği görüyordum. Sesli yutkunuşundan sonra kurumuş dudağını yaladı uzağa bakıp.

"Peki ya sen benim tahmin ettiğim kadar iyi değilsen?" dediğinde durup düşündüm. Sonrasında ağzımdan bir tıslayış kaçtı.

"Bunu bilemezsin."

"O zaman istediğin şey neyse, onu sana veremem."

"Senden karşılık beklemiyorum Hanrim. Eğer bunu söylemeseydim kafayı yerdim, içimde tutamam. Bundan sonra da beni Freddy olarak göremeyeceksin zaten."

"O da ne demek?"

Kayalığın soğuk yüzeyinden kalkıp biraz geriledim. Hanrim hareketlerimi dikkatle izledi. Gitmeden önceden söyledim.

"Sana karşı bir şeyler hissediyorken işimi düzgünce yapamam, bu arkadaşlarıma bir ihanet olur. Eğer sen, benden sakladığın o şeyi söylemek istersen, o zaman ben de bir şeyleri itiraf ederim."

. . .

&

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

&

hyunjın bıraz duygularında netmıs gordunuz 9uncu bolumden🙌🏻

duzyazımı begendım bu sefer o yuzden kendıme sallamayacagım bu bolum. gorusuruz optum💕



freddy fazbear's pizza, hwang hyunjin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin